ÇANAKKALE (AA) - Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Soylu, "Bugüne kadar yarısı Türkiye'den yarısı da yurt dışından olmak üzere 80'e yakın akreditasyon başvurusunu biz kurum olarak aldık. Bugün itibarıyla 26 akreditasyon kararı aldık. Yani denetimlerini bitirdik." dedi.
Soylu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve HAK iş birliğinde Çanakkale Ticaret Borsası Konferans Salonu'nda düzenlenen "Ticarette Helal Belgelendirmenin Önemi ve Güncel Gelişmeler" konulu seminere katıldı.
Seminerde sunum yapan Soylu, katılımcılara, kurumlarının faaliyetleri, akreditasyon süreçleri ve çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Kurumlarının Mart 2019'da faaliyete başladığını ifade eden Soylu, "Daha sonra eğitim alanında altyapımızı, fiziki altyapımızı, beşeri altyapımızı bitirdik. Mevzuat altyapımızı kurduk ve ondan sonra ekim itibarıyla bütün dünyaya, altyapımızı kurduğumuzu ve helal alanında belgelendirme faaliyetinde bulunan kuruluşlara akreditasyon hizmeti sunmaya hazır olduğumuzu, akreditasyon taleplerini alabileceğimizi bildirdik. İlk başvuran kuruluş, milli belgelendirme kuruluşumuz olan Türk Standartları Enstitüsü (TSE) oldu." dedi.
İlk başvuruyu aldıktan sonra 2019 sonu itibarıyla TSE'yi akredite ettiklerini aktaran Soylu, şöyle devam etti:
"Bugüne kadar yarısı Türkiye'den yarısı da yurt dışından olmak üzere 80'e yakın başvuruyu biz kurum olarak aldık. 80'e yakın belgelendirme kuruluşu bize akreditasyon talebiyle geldi. Bugün itibarıyla 26 akreditasyon kararı aldık. Yani denetimlerini bitirdik. 26'sı olumlu neticelendi ve kendilerine akreditasyon statüsünü verdik. 30'un üzerinde başvuruyu ise reddettik. Çünkü bu kurumların altyapıları yetersiz, laboratuvarları yeterli değil. Personel altyapısında ciddi sıkıntılar var. Kalite yönetim sistemini kuramamışlar. Bundan dolayı bu kuruluşları reddetmek durumunda kaldık. Geri kalan başvuruların ise denetimlerini bitirdik. Kendilerine eksikliklerini bildirdik. Bu kuruluşlar da eksikliklerini tamamladıktan sonra akreditasyon başvuruları olumlu sonuçlandırılacaktır."
Soylu, kurumlarının, belgelendirme kuruluşlarını akredite ettiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Bu 26 akreditasyon kararıyla şu ana kadar toplamda 800'e yakın üretici firmanın helal belgelendirmesi akreditasyon kapsamına alınmış oldu. Biz 26 olumlu karar verdik ancak verdiğimiz kararlardan çok daha fazlasını reddettik. Neden? Çünkü biz helal belgelendirme alanında asıl sorunun güvenilirlik olduğunu, helal belgelerine güven sorunu olduğunu düşünerek yola çıktık. Ve bizim ana hedefimiz mümkün olduğu kadar çok kuruluşu akredite etmek değil. Biz sadece güvenilir kuruluşları yani helal belgelerine güvenilir kuruluşları akredite ediyoruz. Eksiklikleri olan, sıkıntıları olan, güvenilmeyecek kuruluşların ise başvurularını reddediyoruz."
Soylu, HAK'ın Türkiye'de kurulmuş, Türkiye'de yerleşik bir kurum olduğunu ancak uluslararası standartlarda çalıştığını dile getirdi.
İslam İşbirliği Teşkilatına bağlı İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü adlı uluslararası kuruluşun standartlarını kullandıklarına işaret eden Soylu, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla biz Türkiye'de yerleşik olmakla birlikte, Türkiye'de olduğu kadar, dünyadaki belgelendirme kuruluşlarına, helal belgelendirmesi yapan kuruluşlara hizmet veren bir kurumuz. Dolayısıyla bu konunun dünyadaki gelişimini de yakından takip ediyoruz. Zaten bize başvuran kuruluşların yarısı yurt dışında. Bizim akredite ettiğimiz kuruluşların da önemli bir kısmı yurt dışında. Ancak Türkiye'nin almış olduğu bu inisiyatifi takip eden, bu yolda ilerleyen diğer ülkeler de var. Kimisi mevcut akreditasyon kurumları üzerinden bu helal belgelerinin, helal belgelendirme kuruluşlarının akreditasyonunu yürütmektedir. Kimisi ise bizim gibi ayrı bir kuruluş kurup onun üzerinden belgelendirme faaliyetlerini akredite etme yolunu seçmişlerdir."
Soylu, 4 Haziran 2022 itibarıyla 7060 sayılı kanunda önemli bir değişiklik yapıldığını, Türkiye'deki helal belgelendirme faaliyetlerinin ihtiyari olduğu yani gönüllülük esasına dayandığı hususunun kanunla teyit edildiğini hatırlatarak, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye'de helal belgelendirmesi ihtiyaridir. İsteyen kuruluş helal belgesi alır, istemeyen almaz. İsteyen helal standartlarına göre üretir, isteyen üretmez. Bu kuruluşların ve kişilerin tercihine bağlı. Ancak bir belgelendirme kuruluşu derse ki 'Ben helal belgesi düzenliyorum.' işte o zaman düzenlenen helal belgelerinin güvenilir olması, tüketiciye yanlış ve yanıltıcı bilgi vermemesi gerekir. Ve Türkiye'de helal belgesi düzenlemek isteyen kuruluşlar, bundan sonra kanunun yürürlüğe gireceği tarih olan 4 Haziran 2023'ten sonra mutlaka Helal Akreditasyon Kurumundan yetki almak, devletin denetiminden geçmek mecburiyetinde kalacaklardır. Bu çok önemli bir gelişmedir. Bu yurt içinde belgelendirme faaliyeti yürüten kuruluşlara yönelik olduğu kadar Türkiye'ye ürün gönderen, Türkiye'nin ithalatında da uygulanacak olan bir kuraldır. Eğer bir ürünün üzerinde helal yazıyorsa veyahut bir kuruluş internet sayfasında veya farklı mecralarda ürününün helal olduğu yönünde bir iddiada bulunuyorsa o zaman bu iddiasını ispatlamakla mükelleftir. Güvenilir bir belgelendirme kuruluşundan helal belgesi alması gerekir. Güvenilir olup olmadığı nereden anlaşılır? Akreditasyonla anlaşılır. Belgelendiren kuruluş Helal Akreditasyon Kurumundan akredite olmak mecburiyetindedir."
Seminere, Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay, Çanakkale Ticaret Borsası Meclis Başkanı Abdullah Deniz, Ticaret İl Müdürü Hakan Tuncerli, TKDK İl Koordinatörü Hasan İskender, KOSGEB Müdürü Barış Alural, İŞKUR Müdürü Mehmet Uğur Yavuz ile diğer ilgililer katıldı.
Kaynak: