WASHINGTON (AA) - Rus muhalif Aleksey Navalnıy'ın tutuklanmasını ortak açıklamayla kınayan G7 ülkelerinin dışişleri bakanları, Moskova yönetimine Navalnıy'ı derhal serbest bırakma çağrısı yaptı.
ABD, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere, Japonya ve Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisinin ortak imzasıyla yayımlanan açıklamada, Navalnıy konusundaki tutumu nedeniyle Moskova yönetimi eleştirildi.
Açıklamada, Navalnıy'ın tutuklanmasının "siyasi motivasyonlarla" yapıldığı savunulurken, olayın ardından ülke genelinde yaşanan gösterilerde "binlerce barışçıl göstericinin ve çok sayıda gazetecinin de tutuklandığı ve bunun kabul edilemez olduğu" kaydedildi.
Rusya'daki insan hakları savunucularının ve sivil toplum unsurlarının susturulmaya çalışıldığı savunulan açıklamada, "Rus otoritelerine Bay Navalnıy'ı derhal serbest bırakma çağrısı yapıyoruz." ifadesi kullanıldı.
- Navalnıy'ın tutuklanması
Rusya'nın Tomsk şehrinden Moskova'ya gitmek üzere 20 Ağustos 2020'de uçağa binen Navalnıy'ın uçuş esnasında fenalaşması üzerine uçak, Omsk şehrine inmişti. Omsk'taki hastaneye kaldırılan Navalnıy'ın çayına karıştırılan bir maddeyle zehirlendiği öne sürülmüştü. Navalnıy, 22 Ağustos 2020'de Omsk'tan özel bir uçakla Berlin'deki Charite Hastanesine nakledilmişti. 44 yaşındaki Navalnıy, tedavi gördüğü Almanya'dan döner dönmez Moskova'daki havalimanında 17 Ocak'ta gözaltına alınmıştı.
Moskova'nın Himki ilçesindeki polis merkezinde kurulan mahkemede Navalnıy hakkında "29 Aralık 2020'den beri denetimli serbestlik süresini defalarca ihlal ettiği" gerekçesiyle duruşma yapılmıştı. Himkinskiy Bölgesel Mahkemesi heyeti, Kremlin'e muhalif Navalnıy'ın 15 Şubat'a kadar 30 gün tutuklu kalmasına karar vermişti.
Rusya'da, tutuklu Rus muhalif Aleksey Navalnıy'ın serbest bırakılması için 23 Ocak'ta, on binlerce kişinin katıldığı izinsiz gösteriler düzenlenmişti. Ülke genelindeki gösterilerde 3 binden fazla kişinin gözaltına alındığı ifade edilmişti.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Navalnıy'a destek amacıyla yapılan gösterilerin yasa dışı ve kabul edilemez olduğunu savunmuştu.
Kaynak: