ANKARA (AA) - Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Herve Magro, Avrupa Birliği'nin (AB) Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması'na ilişkin, "Burada, Ankara'da bizim için bu çok önemli bir konu ve çok pozitif bir konu. (Bunu) AB ve Türkiye arasında, Fransa ve Türkiye arasında pozitif bir konuya dönüştürmek istiyoruz." dedi.
Magro, Anadolu Ajansının "Global İletişim Ortağı" olduğu, iklim değişikliğiyle mücadele ve iklim değişikliğinin ekonomiye etkisini en aza indirmek amacıyla ATO Congresium'da düzenlenen ve kendi alanında dünyada ilk olan "EKO İKLİM Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi ve Fuarı"nın "İklim Değişikliğinin Ekonomik Etkileri: Sürmanşetten Okumalar" başlıklı oturumunda konuştu.
Paris İklim Anlaşması'nın mevcut ve olası finansal etkilerine değinen Magro, bu anlaşmanın amaçlarına ulaşmak için kalkınma bankaları ve ticari bankalardan önemli miktarda finansmanın harekete geçirilmesini gerektiğine işaret etti.
Magro, bu noktada iklim değişikliğine uyum sağlamak ya da etkilerini ve emisyonları azaltmak için geliştirilen projelere daha fazla finansman sağlamanın önem kazandığını vurguladı.
Paris İklim Anlaşması'nın hedeflerinden üçüncüsü olan "finansman kaynaklarının yeşil hale gelmesi" başlığına dikkati çeken Magro, "Finansman kaynaklarının yeşil hale gelmesi küresel bir meseledir." dedi.
Fransız Kalkınma Ajansının 2020'de gelişmekte olan ülkelerdeki iklim projeleri için 5,2 milyar avro taahhüt ettiğini belirten Magro, kamu ve özel bankaların yeşil finansmana desteğinin de giderek arttığını söyledi.
Magro, "Özellikle Türk bankaları, şirketleri düşük karbona geçişlerinde finansal olarak desteklemek için 'Yeşil Tahvil İhraçları' gibi sürdürülebilir alternatif ürünler sunmaya doğru ilerliyor." ifadesini kullandı.
Finans sektörünün artık yalnızca Paris İklim Anlaşması'nın amaçlarıyla uyumlu faaliyetleri desteklediğinin akılda tutulması gerektiğini dile getiren Magro, "Finansman nereden gelirse gelsin yeşilleniyor ve yeşillenmeye ihtiyacı var." diye konuştu.
- "Bu hava kirliliği sınırda kalmayacak hepimiz biliyoruz"
Magro, AB'nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması'nın Türkiye'nin ihracatına etkisinin sorulması üzerine, "Bizim için bu iş birliği çok önemli konu. Bunu birlikte yapmamız gerekiyor. Bu hava kirliliği sınırda kalmayacak hepimiz biliyoruz. Onun için hepimiz bu konuda birlikte çalışacağız. Burada, Ankara'da bizim için bu çok önemli bir konu ve çok pozitif bir konu. (Bunu) AB ve Türkiye arasında Fransa ve Türkiye arasında pozitif bir konuya dönüştürmek istiyoruz." dedi.
Halihazırda karbon emisyonlarını sıfırlamak için bir sistemin mevcut olduğunu dile getiren Magro, 'emisyon ticaret sistemi' denilen bu sistemin "karbon kaçağına" yol açtığını belirtti.
Magro, "IMF tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırma, karbon kaçağının 2005 ve 2015 yılları arasında AB düzeyinde yüzde 15 civarında olduğunu, yani devasa bir düzeyde olduğunu gösterdi." ifadesini kullandı. Magro, bunların AB emisyon ticareti planının işleyişini ve AB'nin iklim hedeflerini tehlikeye attığını vurguladı.
Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması'nın işleyişine değinen Magro, şunları kaydetti:
"Komisyon tarafından hazırlanan taslak temelinde AB Konseyi ile Parlamento arasında görüşmeler devam etmektedir. Çalışmamız henüz bitmedi. Fransa dönem başkanlığı için çok büyük bir hedeftir bu. Bugün itibarıyla bu proje başlangıçta bu sektörleri kapsamaktadır; Demir çelik, alüminyum, çimento, gübre ve elektrik üretimi."
- "Hava kirliliği ve iklim değişikliğiyle birlikte savaşacağız"
Yeni mekanizmada yalnız ihracatçıların değil, tüm üretim zincirinin karbon içeriğinin değerlendirileceğini söyleyen Magro, bu nedenle bunun tüm Türk ve Avrupa ekonomisini ilgilendireceğini, söz konusu mekanizmanın uluslararası ticareti aksatmamak amacıyla kademeli olarak hayata geçirileceğini ifade etti.
2026'dan itibaren vergi sertifikalarının kademeli olarak devreye girmesinin öngörüldüğünü belirten Magro, "Bu hava kirliliği ve iklim değişikliğiyle birlikte savaşacağız. Başka çaremiz yok." dedi.
Kaynak: