ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) adına soruşturma bilgilerinin UYAP üzerinden rüşvetle sızdırılmasına ilişkin aralarında örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in avukatlarından Adnan Şeker'in de bulunduğu 7 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuksuz yargılanan Hasan Hüseyin Zedef ile sanık avukatları hazır bulundu. Tutuklu sanıklar Adnan Şeker, Nazif Gürkan Şen, Hilal Kamacı, Yaşar Şeker, Musa Şeker ve başka suçtan tutuklu bulunan Betül Fırat ile cezaevinden video konferans yöntemiyle bağlantı kuruldu.
Mahkeme Başkanı Gökan Günaydın, önceki ara kararlar gereği dava dosyasına gelen evrakı okudu ardından savunma için sanıklara söz verdi.
Sanık Betül Fırat, davaya konu işlemlerin avukatlık mesleğinin gerekleri arasında yer aldığını, kimseye ait kişisel verileri özel olarak temin etmediğini ileri sürdü.
Avukat olarak hukuk dışı herhangi bir şey yapmadığını savunan Fırat, "Yaptığım işlemler için kimseye para vermedim. Menfaat sağlamadım, rüşvet suçunu oluşturabilecek bir işlem yapmadım." ifadelerini kullandı.
Fırat, gözaltına alındığında evinde bulunan paralara ilişkin ise mesleki faaliyetleri kapsamında elde ettiği birikimler olduğunu savunarak, paranın iadesini istedi.
Kendisiyle alakalı soruşturma olup olmadığını sanıklardan Nazif Gürkan Şen'e sorgulatıp sorgulatmadığının sorulması üzerine Fırat, sorgulama yaptırdığını beyan etti.
Başkan Günaydın'ın 2013-2014'deki hakim savcılık sınavlarına girip girmediğini sorması üzerine Fırat, adli ve idari yargı sınavlarına girdiğini, bunlara o dönem cemaat olarak bildiği örgütün hakim-savcı çalışma evinde hazırlandığını belirtti.
FETÖ elebaşı Gülen'in avukatı sanık Adnan Şeker de dava dosyasını detaylı inceleyemediğini söyledi. Okuduğu kadarıyla hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini dile getiren Şeker, tahliye talebinde bulundu.
Dava dosyasına giren ve örgütsel nitelikte olduğu belirlenen telefon kayıtlarına ilişkin mesleki görüşmeler yaptığını öne süren Şeker, iletişim tespit tutanaklarının dava dosyasından çıkarılmasını istedi.
Kovuşturma ve soruşturma aşamasında adil yargılanma ilkesinin ihlal edildiğini savunan Şeker, beraat talebinde bulundu.
Şeker'in beyanının ardından duruşmada tanıklar dinlendi.
Tanık Elif O, Hilal Kamacı'nın Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okuduğu sırada örgüt evinde kaldığını ve kendisinin sanığın o dönem "ev ablalığı" yaptığını söyledi.
Tanık Fatma G, 2010-2013 yıllarında o dönem cemaat olarak bildiği örgütün evlerinde kaldığını kaydetti. "Hilal o dönem İstanbul Üsküdar'daki cemaat evinde kalıyordu." diyen Fatma G, sohbetlere birlikte katıldıklarını belirtti.
Tanık beyanına karşı söz alan Kamacı da hakkındaki beyanları kabul etmediğini söyledi. 19 Mart 2019'dan beri tutuklu olduğunu bildiren Kamacı, bu nedenle tahliyesini talep etti.
Tutuklu sanıkların tahliyeye yönelik taleplerinin alınmasının ardından mahkeme, ara kararları açıkladı.
Gelecek celse tanıkların dinlenilmesi için gerekli yazışmaların yapılmasına hükmeden mahkeme, tutuklu sanıkların tahliye taleplerini reddederek mevcut hallerinin devamını kararlaştırdı.
Davanın görülmesine 7 Nisan'da devam edilecek.
- İddianameden
Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürlüğü yetkililerinin 1 Temmuz 2016 ile 15 Ocak 2019 arasında Malatya Doğanşehir Adliyesinde yakalama ve soruşturmalara ilişkin sorgulamaların orantısız şekilde arttığını fark etmesi üzerine soruşturma başlatıldı.
İlçe adliyesinin iş yoğunluğu dikkate alındığında sorgulama işlemlerini olağan dışı bulan yetkililerin araştırması sonucu, 9 bin 830 farklı T.C. kimlik numarasıyla 5 bin 738 FETÖ, 28 PKK, 2 DHKP-C, 4 terör örgütü MKP bağlantılı kişilerin bilgilerinin sorgulandığı ortaya çıktı.
Usulsüz sorgulamanın yapıldığı bilgisayarın, Doğanşehir Adliyesi katiplerinden Nazif Gürkan Şen'e ait olduğu anlaşılması üzerine aralarında Şen ile FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in avukatlarından Adnan Şeker'in de bulunduğu birbirleriyle bağlantılı 7 şüpheli hakkında dava açıldı.
İddianamede, şüphelilerin, "FETÖ üyeliği", "zincirleme şekilde gizliliğin ihlali", "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak", "rüşvet verme" ve "rüşvet alma" suçlarından cezalandırılmaları isteniyor.
Adnan Şeker, örgüt mensuplarının tutuklanmasına tepki olarak 28 Şubat 2015'de İstanbul Adalet Sarayı önünde Türk Ceza Kanunu kitabını yırtarak gündeme gelmişti.
Kaynak: