Kırk Kapı Mağarası, Akoğlan'ın Kayası adıyla bilinen mevkide Akören ilçesinin güneyinde bulunuyor. Mağaraya ulaşmak için birkaç alternatif yol bulunsa da en yaygın olanı Yarımca yolundan Kel Dağ'a doğru yapılan yaklaşık yarım saatlik bir tırmanış. Ardıç ve meşe ağaçlarıyla çevrili tepede bulunan mağaranın girişi, yıkıntılar ve incir ağaçları nedeniyle oldukça zor fark ediliyor. Bu nedenle mağarayı ziyaret etmek isteyenlere rehber eşliğinde gezmeleri tavsiye ediliyor. 
Gizemli atmosfer ve sabit sıcaklık
Mağaranın girişine yaklaşıldığında, içeriden dışarıya doğru güçlü bir hava akımı hissediliyor. Mağaranın içindeki sıcaklığın her mevsim 15-16 derece arasında sabit kalması, kış aylarında girişinde kar oluşmasını engellerken yaz aylarında ise serin bir ortam sunuyor.
Efsanelerle dolu bir geçmiş
Kırk Kapı Mağarası'nın geçmişi hakkında çeşitli efsaneler bulunuyor. Rivayetlere göre mağara, savaş zamanlarında kazılmış ve tam kırk odası bulunuyor. Hatta bu kırkıncı odada bir hazine olduğu da söyleniyor.Hikâyeler ne kadar gerçekçidir, kırkıncı odada bir hazine var mıdır bilinmez. Ayrıca Akören civarında incir ağacı yetişmezken mağara girişinde incir ağacının bulunması, hatta meyvesinin dahi olması ahali arasında mağara hakkında anlatılanları daha gizemli hale getirir. 
Keşfedilmeyi bekleyen bir hazine
Kırk Kapı Mağarası, gizemli atmosferi, sabit sıcaklığı ve efsanelerle dolu geçmişiyle keşfedilmeyi bekleyen bir hazine olarak ziyaretçilerini cezbediyor. Ancak mağaranın girişinin zorlu olması ve içerisinin keşfedilmemiş olması nedeniyle ziyaretçilerin dikkatli olmaları ve rehber eşliğinde gezmeleri önem taşıyor. (Yunus Köroğlu)
