ANKARA (AA) - Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Türk dünyasının, dünyadaki değişimi okumakla kalmaması gerektiğini belirterek, "Bu değişimi yönlendirme iradesine de sahip olmamız gerekir. O yüzden girişimci dış politikamızın temel ekseninde bu (irade) yatıyor." dedi.
Kıran, Ankara'da Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Türk Dünyası Araştırma Topluluğu tarafından Mütevelli Heyet Binası Türkistan Salonu'nda düzenlenen ve çevrim içi yayınlanan "Hasbihal" programında Kazak öğrencilerle bir araya geldi.
Burada dış politika konuları ve Türk dünyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kıran, Azerbaycan'ın geçen yıl Türk dünyasının desteğiyle Karabağ'ı Ermenistan işgalinden kurtarmasının ardından dünyanın, Türk Devletleri Teşkilatını (TDT) daha yakından takip etmeye başladığını kaydetti.
"İrade olduğunda elbette her meselenin çözümü için bir yol olduğunu biliyoruz. Yeter ki o iradeyi taçlandıracak vizyonu, birikimi edinelim." ifadelerini kullanan Kıran, Türkiye ve Türk Cumhuriyetlerinin, TDT bünyesinde sergilediği dayanışmanın dünyadaki pek çok meseleye çözüm ürettiğini gördüklerini dile getirdi.
Kıran, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ilk ortaya çıktığı zamanlarda Türkiye'nin Türk Cumhuriyetlerine aşı gönderdiğini ve dayanışma içinde bu ülkelere hastane inşası gibi projelerde destek olduğunu hatırlatarak, bugün gelinen noktada TDT'nin Afrika'daki iki ülkeye aşı gönderdiğini ve daha fazlasını yapmaya da hazır olduğunu vurguladı.
Son yıllarda devreye alınan Bakü-Tiflis-Kars demir yolu hattı, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı, Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP) projelerinin önemli başarı hikayeleri olduğunu kaydeden Kıran, "Zengezur Koridoru'nun hayata geçirilmesinin takipçisiyiz. Bu şekilde pek çok ortak lojistik ve refah projesinin sadece coğrafyamıza değil, çok daha geniş ölçekte dünyaya çok önemli katkılar sağladığını, sağlamaya devam edeceğini görüyoruz." diye konuştu.
Kıran, "Bunu bütün Türk dünyası için söylüyorum. Dünyadaki değişimi doğru okumanın çok önemli olduğunu biliyoruz. Bize dünyadaki değişimi okumak yetmez. Bu değişimi yönlendirme iradesine de sahip olmamız gerekir. O yüzden girişimci dış politikamızın temel ekseninde bu yatıyor." dedi.
Dünyada Birleşmiş Milletler (BM) gibi uluslararası kurumların küresel çaptaki meselelere çözüm üretmede yetersiz kaldığına dikkati çeken Kıran, dünyanın kaderinin BM Daimi Üyesi 5 ülkenin temsilcilerinin iki dudağının arasından çıkacak söze bağlı olmasının "kabul edilemez" olduğunu söyledi.
Bu bağlamda Türkiye'nin girişimci dış politikasının en önemli hedeflerinden birinin küresel sistemin adalet ekseninde yeniden inşa edilmesi olduğunu aktaran Kıran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Dünya 5'ten büyüktür." ifadesinin ardından "Daha adil bir dünya mümkün." sözüyle dünyaya ikinci bir mesaj verdiğini söyledi.
Kıran, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu söylemlerinin ardından yapılması gerekenin, söylemlerin somut eylemlerle desteklenmesi ve bu konuda sarf edilen çabaların geniş bir ölçekte karşılık bulması olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin son yıllarda FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerine karşı önemli mücadeleler verdiğini de değinen Kıran, bu çerçevede Suriye'nin kuzeyinde terör örgütü PKK'ya karşı askeri operasyonlar yapıldığını anımsattı.
Türkiye'nin 3,7 milyon Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yaptığına işaret eden Kıran "Göç bugün uluslararası toplumun karşı karşıya kaldığı ortak meseledir. Bu ortak meselenin çözümü için uluslararası toplumun ortak eylem gerçekleştirmesi gerekir. Göç meselesinin çözümü konusunda uluslararası toplumun daha duyarlı, daha sonuç odaklı ve adil sorumluluk paylaşımı ilkesiyle hareket etmesi önemli." diye konuştu.
Kıran öte yandan Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki haklarının korunması için sahada ve masada önemli mücadeleler verdiğine dikkati çekerek, "Biz her zaman diplomasi ve diyaloğun çözüm açısından en geçerli, en kestirme yol olduğunu vurguladık. O yüzden Güney Kıbrıs Rum Yönetimini ayrı tutuyorum, bölgedeki bütün ülkelerle deniz yetki alanları anlaşmasını imzalama konusunda hazır olduğumuzu bugün de vurguluyoruz." dedi.
Kaynak: