Şimdi İslam ülkelerinden; bir araya gelmek, tam bir teslimiyet ruhuyla zafer yeminleri etmek ve onurlu bir duruş sergilemektir beklentimiz. Cumhurbaşkanımızın başlattığı diplomasi trafiği ile Türkiye’nin önderliğinde atılacak adımların hızlanmasının ve desteklerin giderek artmasının elzem olduğu gün gibi ortadadır. Hiç kimse sağına ve soluna bakmadan sürecin içinde olmalı, bireysel ve kurumsal her türlü katkıyı sağlamalıdır.
Kamuoyu oluşturabilme adına kimlerin üzerine ne düşüyorsa, beklemeden, düşünmeden ve olabildiğince hızlı hareket ederek gerçekleştirebilmelidir. Ortak bir paydada ortak bir akılla imani sorumluluklarımızı yerine getirmeli, bu yolda yarış halinde olmalıyız. Yeni fetihlere ihtiyacımız var, Kudüs düşerse, başta Mekke-Medine olmak üzere, İstanbul’un da düşeceği gerçeğini unutmadan yol alabilmeliyiz. Kudüs düşerse tüm mazlum ve mağdur coğrafyaların umudu biter, Kudüs düşerse İslamı yaşayacak ve savunacak ne kimsemiz ne gücümüz kalır.
Birbirimizle değil şer güçlerle ve onların tezgahlarıyla mücadele etmeliyiz. Tıpkı Kudüs fatihi Selahaddin Eyyübi’nin söylediğ gibi;
‘Dostlarıyla uğraşanlar, düşmanlarını yenemez. Allah’ın evi esaret altındayken, Selehattin nasıl kendi evinde yatar ?Kudüs işgal altındayken ben nasıl gülebilirim ki?’ Bu sözlerden hareketle Allah’ın evini esaretten, Kudüs’ü işgalden kurtarmak zorundayız.
Ve yine merhum Nuri Pakdil’in ifadeleriyle, ‘Kudüs’ü savunmak, gerçek bağımsızlığı savunmaktır. Ya Rabbi Miraca şahitlik ettirdiğin Kudüs’ün özgürlüğüne de bizleri şahit kıl! İmanımdan vazgeçmedikçe, Kudüs’ten vazgeçmem!’ diyebilmek zorundayız ve kararlığında olmalıyız.
Yaşadığımız bu zihinsel ve duygusal dağınıklığa bir son vermek, Mescidi Aksamız için bir araya gelmek her müslümana farz olmuştur artık. Vakit,diriliş ve uyanış vaktidir, yüreklerimizi ilmek ilmek birbirine dokuma vaktidir.
Yaşar TOY - KONTV Genel Yayın Yönetmeni
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.