AMSTERDAM (AA) - Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da, "Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Reformu: Uluslararası Düzenin Yeniden İnşasına Yönelik Bir Yaklaşım" başlıklı panel düzenledi.
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Uygulamaları ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Giray Sadık'ın moderatörlüğünü üstlendiği panele, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özden Zeynep Oktav, Avrupa Parlamentosu Milletvekili Ryszard Czarnecki ve Diplomatic World Institute Proje Yöneticisi Alberto Turkstra katıldı.
Panel, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un video mesajıyla başladı.
Altun mesajında, BM'nin 1945'te Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 51 ülke tarafından "Uluslararası barış ve güvenliğin sağlanması ve bunun korunması" amacıyla kurulduğunu ve BM'nin üye sayısının bugün 193'e ulaştığını söyledi.
BM'nin kurulduğu günden bugüne kadar dünyanın çeşitli coğrafyalarında barış ve istikrara önemli katkılar sunduğuna vurgu yapan Altun, insanlık dramları ve savaşlar karşısında örgütün yakın geçmişte ve bugün çaresiz kaldığını, uluslararası toplumun beklentilerini karşılayamadığını, dolayısıyla BM'nin mevcut yapısının değişmesi gerektiğini anlattı.
- "Türkiye'nin bu talebini sistemin kendisini revize etmesi için bir fırsat"
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktav, panel sonrası AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin BM'nin yapısında bir reform yapılması gerektiğini dünyaya ilettiğini belirterek Türkiye'nin bu talebinin sistemin kendisini revize etmesi için bir fırsat olduğunu söyledi.
Oktav, "Türkiye, BM sisteminde bir reform talebiyle statükodan ayrılan ya da revizyonist bir ülke değil, aksine var olan sistemin devam etmesi için önemli katkı sunmaktadır. Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı tehditler karşısında ittifakın ne kadar pasif olduğu, Türkiye'yi desteklemediğine dikkati çekmek istiyorum. Bunları Türkiye'nin teröre karşı mücadelesi, uğradığı göç akımı karşısındaki sıkıntılarında ittifak ülkelerinin pasifliği olarak sıralayabiliriz." dedi.
Türkiye'nin Ukrayna savaşında oynadığı rolün, Avrupa'nın özellikle güvenliğine ve istikrarına olan katkısına dikkati çeken Oktav, şunları kaydetti:
"Gıda güvenliği bunun başında geliyor. Ukrayna'nın tahıl ihraç edebilmesine olanak veren anlaşma, İstanbul'da yapıldı. Bu açıdan Türkiye'nin oynadığı rol Avrupa tarafından tabii ki takdir ediliyor ama bu toplantıda bunu bir kere daha dile getirmek istedim. Bir başka üzerinde durduğum konu, uluslararası sistemde hegemon bir güç eksikliği yaşadığımız. Uluslararası sistemin güvenliğine ve istikrarına katkı yapan bir hegemon güç yerine, uzatılmış savaşları tercih eden bir hegemon güç olarak hep Amerika'yı gördüğümüzü anlatmaya çalıştım. Ukrayna'da, Suriye'de uzatılmış savaşları destekleyen bir Amerika var ne yazık ki karşımızda. Halbuki Türkiye Amerika'yı hala kendisi için bir müttefik olarak görüyor. Amerika'nın amacı Rusya gibi Çin gibi ülkeleri kendi bölgeleriyle meşgul etmek, farklı coğrafyalara genişlemesini engellemek ve güçlerini zayıflatmak gibi bir amacı var ama bu dünya barışına katkıda bulunmuyor."
- BM'nin reform yapması gerektiği vurgusu
Avrupa Parlamentosu Milletvekili Czarnecki, BM'nin tarihçesini anlatarak başladığı konuşmasında, BM'nin dünyadaki sorunların çözümü konusunda etkisiz kaldığını belirterek BM'nin reform yapması gerektiğini ifade etti.
Czarnecki, "Açık konuşmak gerekirse bazı uygulamalarda BM'nin çok da etkili olmadığını söyleyebilirim. Özellikle bugün dünyada da farklı ve yeni zorluklar var. Biz daha etkili, daha işlevsel bir BM talep ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Czarnecki, şöyle devam etti:
"Daimi Güvenlik Konseyine bakacak olursak bu konseyin 5 daimi üyesi var. Bu yapı 1945'in resmini andırıyor yani 77 yıl öncesinden kalma bir görüntü. Dünya o günden bu yana bir hayli değişti, artık tamamen farklı bir durumdayız ama bu önemli yapı hala 80 yıl önceki gibi işliyor. Burada çok ciddi bir paradoks söz konusu ve uzun vadede kabul edilebilir bir durum değil. Bu konseyin bugünkü yapıyı temsil etmesi için daha dengeli bir dağılım olması lazım ki uluslararası krizlere çözüm üretebilsin ve çatışmalara çözüm getirebilsin."
- "Hepimiz BM'de bu radikal değişikliğin şart olduğunu biliyoruz"
Diplomatic World Institute Proje Yöneticisi Turkstra da BM'nin reform yapmasının şart olduğunu savundu.
Turkstra, "Hepimiz BM'de bu radikal değişikliğin şart olduğunu biliyoruz. Küresel yapıya baktığımızda, uluslararası barış ve güvenliğin BM tarafından güvenceye alınması için reforma ihtiyacımız var. Bunu 20. yüzyılın araçlarıyla yapamayız. Suriye ve Irak'taki çatışmalar da bize bunu gösteriyor. Ukrayna'da devam eden çatışma bunu gösteriyor. BM Güvenlik Konseyi'nin şu anda bunu engelleyememesi bunu gösteriyor. Güvenlik Konseyi'nde bir reformun yapılması bu yüzden en önemli konulardan biri." diye konuştu.
BM Güvenlik Konseyinde 1979'dan bu yana reform gündeminin olduğuna işaret eden Turkstra, ancak bu konuda hiçbir zaman doğru konjonktürün bulunamadığına dikkati çekerek bu yapının olması gereken güç dengesini de yansıtmadığını söyledi.
Kaynak: