Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, "Karabağ Zaferi Konferansı"nda konuştu:

"Türk dünyası olarak birlik ruhuyla Azerbaycan davasının sesi olmaya devam edeceğiz. Dezenformasyonlara, karalama kampanyalarına müsaade etmeyeceğiz. Azerbaycan'ın haklı zaferine gölge düşürtmeyeceğiz" "Azerbaycan'ın topraklarını azatlığa kavuşturmak için verdiği şanlı mücadele tarihteki yerini almıştır. Karabağ kurtarılmıştır ve bir daha asla esaret altına alınamayacaktır"

Anadolu Ajansı haberine göre;

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türk dünyasının kuvvetine ve başarısına tahammülü olmayanların Karabağ zaferini yeni dezenformasyonlarla baltalamaya çalıştığını belirterek, "Türk dünyası olarak birlik ruhuyla Azerbaycan davasının sesi olmaya devam edeceğiz. Dezenformasyonlara, karalama kampanyalarına müsaade etmeyeceğiz. Azerbaycan'ın haklı zaferine gölge düşürtmeyeceğiz." dedi.


Altun, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev'in katılımıyla Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen "Karabağ Zaferi Konferansı: Azadlığa Kavuşan Kadim Vatan" programına katıldı.


Buradaki konuşmasında Karabağ zaferinin yıl dönümünde bir araya gelmekten ve konferansa ev sahipliği yapmaktan büyük onur ve mutluluk duyduklarını vurgulayan Altun, "Ne mutlu ki bugün Karabağ zaferinin 2. yıl dönümünü şanla, şerefle kutluyoruz. Gardaş Azerbaycan'ın Ermeni işgali altındaki topraklarını azat etmek için verdiği kurtuluş mücadelesi, tarihe altın harflerle yazılan kutlu bir zaferle taçlandı." diye konuştu.


Altun, bu şanlı mücadelede şehit olanlara rahmet, gazilere ise şifa dileyerek, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Karabağ zaferinde emeği geçen herkese şükranlarını iletti.


- "Karabağ topraklarında büyük acılar yaşandı"


Fahrettin Altun, konuşmasında, Ermenilerin, Azerbaycan'ın ayrılmaz parçası olan Karabağ bölgesine yönelik mesnetsiz hak iddialarında bulunarak başlattığı, yaklaşık 30 yıl süren işgal sürecini anımsattı.


Ermenilerin 1990'larda tam anlamıyla bir savaşa dönüşen saldırılarında Hankendi, Hocalı, Şuşa, Laçın, Hocavend, Kelbecer, Ağdere, Ağdam, Cebrayıl, Fuzuli, Gubadlı ve Zengilan illerinin işgal edildiğine dikkati çeken Altun, "Ermenilerin işgal altında tuttukları alanın büyüklüğü, Azerbaycan topraklarının neredeyse yüzde 20'sine ulaşmıştı. Hepimiz hatırlıyoruz ki bu işgaller sırasında Karabağ topraklarında büyük acılar, trajediler yaşandı, insanlık suçları işlendi. 1 milyona yakın insan evlerini terk etmek zorunda bırakıldı. Tarihi, dini ve kültürel yapılar harap edildi." ifadesini kullandı.


Altun, 1992'deki "Hocalı Katliamı"nı da anımsatarak, "Ermenilerce abluka altına alınan Hocalı'da bir büyük soykırım yaşandı. Ermeniler bu katliamda sadece 106'sı kadın, 83'ü çocuk 613 Azerbaycanlı kardeşimizi şehit etmedi, orada aynı zamanda insanlıklarını da bıraktılar, büyük bir soykırım gerçekleştirdiler. Hocalı Katliamı başta olmak üzere Ermeni zulmünde şehit olan kardeşlerimizi bir kere daha rahmetle anıyorum." sözlerini sarf etti.


Bu süreçte çok sayıda insanın da Karabağ'da evini, yurdunu terk etmek zorunda bırakıldığını vurgulayan Altun, Ermenilerin uluslararası hukuku bütünüyle yok sayarak işgal ettikleri Karabağ'da bütün dünyanın gözleri önünde yaşattıkları insanlık dramının tarihe kara bir leke olarak geçtiğini söyledi.


- "28 yıldır esaret altında tutulan topraklar azat edildi"


Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, Azerbaycan'ın, Ermenilerin uluslararası hukuku hiçe sayan işgaline karşı tüm uluslararası platformlarda gereken adımları attığını, fakat bunların Ermenistan ve ona karşılık veren ülkeler nezdinde karşılık bulmadığını, AGİT Minsk Grubu gibi sorunun çözümü için kurulan uluslararası yapılardan da sonuç alınamadığını dile getirdi.


Ermenistan'ın, Eylül 2020'deki saldırganlığının, bardağı taşırdığını kaydeden Altun, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Bunun üzerine Azerbaycan da uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanarak işgal altındaki topraklarını geri almak için büyük, şanlı, kutlu bir mücadele başlattı. 27 Eylül 2020 tarihinde başlayan İkinci Karabağ Savaşı'nda Azerbaycan ordusu, eşi benzeri görülmeyen bir kahramanlık sergiledi ve 44 günlük destansı mücadelenin neticesinde, şükürler olsun ki, 28 yıldır esaret altında tutulan topraklar azat edildi, özgürleştirildi. Bu zaferle birlikte Karabağ'da yeniden Azerbaycan bayrağı dalgalandı, semalarında yeniden ezan sesleri yankılandı."


- "Türkiye, Azerbaycan'la enformasyon konusunda da ciddi işbirliği yürüttü"


Türkiye'nin Azerbaycan'ı İkinci Karabağ Savaşı'nda da yalnız bırakmadığını, "Yaman günde yanındayız biz senin" diyerek yardıma koştuğunu aktaran Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in liderliğinde "iki devlet, tek millet" şiarıyla omuz omuza durulduğunu vurguladı.


Altun, Karabağ zaferinin, Azerbaycan ve Türkiye başta olmak üzere tüm Türk dünyasının kardeşliğinin nişaneleri arasındaki yerini aldığını belirterek, Karabağ zaferini getiren mücadele sürecinde siyasi, askeri ve toplumsal desteğin yanı sıra enformasyon konusunda da ciddi işbirliği yürütüldüğüne dikkati çekti.


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Azerbaycan'ın haklı mücadelesine uluslararası kamuoyunun desteğini sağlamak için lider diplomasisinin bütün imkanlarını kullandığını, bütün kurum ve kuruluşların, Azerbaycan'ın uluslararası alanda adeta diplomatik elçiliğini üstlendiğini, yoğun diplomasi faaliyetleri yürütüldüğünü anlatan Altun, Türk milletinin, sivil toplumun da bu desteği büyüttüğünü aktardı.


Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev'le anlık iletişim kurabildikleri bir mekanizma oluşturulduğunu, Türk ve uluslararası medyanın gelişmeleri yerinde görmesinin sağlandığını belirten Altun, bu adımların Ermenilerin savaşa dair ortaya attıkları yalanları, çarpıtmaları boşa çıkarmada önemli bir işlevinin olduğunu kaydetti.


- "Kara propagandaya karşı gerçekleri tüm dünyaya haykırdık"


Altun, "Bu gayretlerimiz neticesinde, Ermeni lobisinin kara propagandalarına ve dezenformasyonlarına karşı, gerçekleri tüm dünyaya haykırdık. Ermenistan'ın uluslararası hukuku hiçe sayan işgali ve bu savaş sırasında yarattığı tahribatı gözler önüne serdik. Azerbaycan'ın haklı davasının, tezlerinin özellikle uluslararası medyada yer almasını ve dünya kamuoyunun gündemine gelmesini temin ettik." değerlendirmesinde bulundu.


Ayrıca Türkiye-Azerbaycan Ortak Medya Platformu'nun oluşturulduğunu ve Türk Devletleri Teşkilatı'na teşmil edildiğini anımsatan Altun, şu an kamu diplomasisinden dezenformasyonla mücadeleye, geniş bir yelpazede müşterek çalışmaların sürdürüldüğünü anlattı.


Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, şunları paylaştı:


"Azerbaycan'ın, öz topraklarını anayurduyla tekrar buluşturmasını kutladığımız bugün bile görüyoruz ki bazı kesimler, zaferimize gölge düşürme çabasına devam ediyorlar. Türk dünyasının kuvvetine ve başarısına tahammülü olmayanlar, Karabağ zaferini yeni dezenformasyonlarla baltalamaya, engellemeye, gölgelemeye, etkisizleştirmeye çalışıyorlar. Ermeni lobisi, Batı medyasında direkt temas halinde olduğu spekülatörler aracılığıyla, Azerbaycan ordusunu savaş suçlusu gibi göstermeye çalışarak, Azerbaycan'a karşı kara propaganda yapmaya devam ediyor.


Azerbaycan'ın 28 yıl boyunca verdiği haklı mücadele ve kazandığı zafer, bastırılmaya çalışılıyor ve Karabağ halkının maruz bırakıldığı zulümler yok sayılıyor. Bu durum, Karabağ'da zafer kazanmış olsak da enformasyon sahasında işimizin hala bitmediğini ortaya koyuyor. Biz bütün Türk dünyası olarak birlik ruhuyla Azerbaycan davasının sesi olmaya devam edeceğiz. Bu dezenformasyonlara, karalama kampanyalarına müsaade etmeyeceğiz. Azerbaycan'ın haklı zaferine gölge düşürtmeyeceğiz."


Altun, Azerbaycan'ın haklı zaferini uluslararası alanda gururla, yıllar yılı kutlaması için ellerinden gelen tüm gayreti göstereceklerini, bu zaferi akademide, medyada, sinemada, hayatın her alanında yaşatacaklarını söyleyerek, Karabağ zaferine, Azerbaycan'a ve Türk dünyası ülkelerine yönelik dezenformasyonların ve algı operasyonlarının el birliğiyle boşa çıkarılacağının altını çizdi.


- "Karabağ bir daha asla esaret altına alınamayacaktır"


Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, Azerbaycan halkı ve Türk dünyasının Karabağ'daki Ermeni zulmünü unutmadığını ve unutmayacağını belirtti.


Karabağ'ın Azerbaycan'ın öz toprağı, anayurdu olduğunun altını çizen Altun, "Azerbaycan'ın, topraklarını azatlığa kavuşturmak için verdiği şanlı mücadele, tarihteki yerini almıştır. Karabağ zaferi, Türklüğe bir kez daha büyük bir şan katmıştır. Azerbaycan evlatlarının, namus ve vatan için kanlarını akıttıkları toprak, onlara analarının ak sütü gibi helaldir. Karabağ kurtarılmıştır ve bir daha asla esaret altına alınamayacaktır. Çok açık ve net söylemek istiyorum, 'Har-ı bülbülün ahı dinmiştir' ve yaprak dökme mevsimi ilelebet sona ermiştir." dedi.


Altun, "har-ı bülbül"ün yalnızca Şuşa ve çevresinde görülen, Türk mitolojisinde de sıklıkla geçen bir çiçek olduğunu ve konferansın görsellerinde de bu çiçeğe yer verildiğini dile getirdi.


Türkiye'nin de bulunduğu coğrafyanın ve tarihin, her zaman daha dikkatli, donanımlı ve gayretli olunmasını gerektirdiğini vurgulayan Altun, "Bir olmanın, iri olmanın, diri olmanın, kardeşliğimizi muhafaza etmenin ne denli önemli olduğunu, yaşadığımız her gelişme bize tekrar tekrar gösteriyor. Sayın Cumhurbaşkanımız, her seferinde birlik olmanın, birlik içerisinde hareket etmenin ne denli önemli olduğunu açık ve net bir şekilde ortaya koyuyor, birliğin, büyüklüğün teminatı olduğunu vurguluyor. Bunu uluslararası gelişmelerde çok net bir şekilde gördük." diye konuştu.


- "Azerbaycan, Karabağ'da şimdi de kalkınma destanı yazıyor"


Altun, işgalden kurtarılan Karabağ topraklarının bugün küllerinden doğduğunu, tüm şehirlerinin ulaşımdan yerleşime, tarımdan turizme birçok alanda yeniden ayağa kaldırıldığını belirterek, şöyle devam etti:


"Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle, 'Azerbaycan Karabağ'da kahramanlık destanından sonra şimdi de kalkınma destanı yazıyor'. Azerbaycan, bu kalkınma hamleleriyle aynı zamanda tüm bölgenin müreffeh geleceğini inşa ediyor. Türkiye ve Azerbaycan olarak nihai hedefimizin barış ve istikrar olduğunu, attığımız adımlarla ortaya koyduk ve bu yaklaşımımızı sürdürüyoruz. Ermenistan'ın bu süreçte Azerbaycan'ın zaferini kabullenerek makul bir yaklaşım benimsemesinin kendi yararına olduğunu da ifade etmek istiyorum. Umuyoruz doğru pozisyonu içselleştirir ve bu doğru pozisyona göre hareket eder. Bölgemizde barış ve istikrarın tesisi için Ermenistan'ın da bu fırsatı iyi değerlendirmesi gerekiyor.


Türkiye olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bütün alanlarda can Azerbaycan'ın ve Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Büyük bir heyecanla hazırlandığımız Türkiye Yüzyılı'nda da Azerbaycan başta olmak üzere Türk dünyasıyla omuz omuza durmayı sürdüreceğiz."


Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev'in de konuşma yaptığı konferansa, Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, Türkiye ve Azerbaycan'dan akademisyenler ile çok sayıda davetli katıldı.


Karabağ Zaferi videosunun da gösterildiği konferans, açılış konuşmalarının ardından oturumlarla sürdü.



Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”