Erdoğan, Danıştay Başkanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen, Danıştay'ın 154. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin en köklü kurumlarından olan Danıştay'ın 154. kuruluş yıl dönümünü tebrik etti.
İdari Yargı Günü'nde, Şurayı Devlet'ten bugüne Danıştay'da görev yapan tüm hakimleri ve personeli şükranla anan Erdoğan, yönetimin yargı yoluyla denetlenmesi görevini üstlenen Danıştay'ın, devletle vatandaş arasındaki ihtilafların hukuk marifetiyle çözümünü sağladığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay'ın ifa ettiği bu kritik vazifenin hukuk devleti ilkesinin gerçek manada ve tüm unsurlarıyla hayata geçmesi manasına geldiğini belirtti.
Verdiği kararlarla alt derece mahkemelerine yol gösteren Danıştay'ın, her kademede hukukun, Anayasaya ve yasalara uygun şekilde işlemesini temin ettiğini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Milletimizin 16 Nisan 2017'deki halk oylamasıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişi onayladığı Anayasa değişikliğinde, yargının bağımsızlığı ilkesi, tarafsızlığıyla tahkim edilmişti. Böylece millet adına karar vererek hakemlik görevini üstlenen yargı, güçler ayrılığında hak ettiği yeri tam manasıyla almış oldu. Elbet bu noktaya bir anda ve durduk yere gelinmemiştir. Cumhuriyet tarihi, maalesef yargının darbeciler ve vesayet güçleri lehine taraf olduğu Yassıada yargılamalarından 28 Şubat brifinglerine kadar pek çok kötü örneklerle doludur."
Erdoğan, millet adına karar veren yargı kurumunun, her kademesiyle bu onurlu sorumluluğu özellikle kendine yakışır konumda olmasını sağlamak için gayret gösterdiklerini vurguladı.
Dünyanın her yerinde siyasetin, tabiatı icabı etki alanını genişletmek istediğini, bunun için sürekli sınırları zorladığını anımsatan Erdoğan, "Siyasetin etki alanını genişletme çabalarına yargı alanı da dahildir. Hatta en başlarda gelir. Sanmayın ki bu sorun, Türkiye'ye mahsustur. Amerika'sından Avrupa'sına her yerde aynı çekişme yaşanmıştır, halen de yaşanmaktadır." diye konuştu.
"Menfaat hesaplarının aleti olan bir yargı, millet adına karar veremez"
Türkiye'nin ve vatandaşların çeşitli meselelerini takip ederken, hukuk adına dünyanın nerelerinde ne yüz kızartıcı, utanç verici durumlarla karşılaştıklarını bildiklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu ülkede hiçbir savcının, hiçbir hakimin, hiçbir yargı mensubunun hukukla bağdaşmayan herhangi bir yaklaşımla karşıma gelmesini, taleplerimi hukuk dışında bir süzgeçte değerlendirmesini doğrusu istemem. Ama aynı zamanda yargı mensuplarının bu hukukçu duruşunu bilaistisna herkesin karşısında ve her şartta sergilemesini de beklerim. Darbelere kılıf uyduran, vesayete koltuk değnekliği yapan gizli, açık hukuk dışı örgütlerin arka bahçesi haline dönüşen, menfaat hesaplarının aleti olan bir yargı, millet adına karar veremez.
Daha yakın tarihte FETÖ ihanet çetesinin yargı içindeki dehşet verici yapılanmasına hep birlikte şahit olduk. FETÖ belasının ülkenin başına bu derece musallat olmasında yargıya çöreklenen yapının, örgütün emniyet ve ordu içindeki mensuplarıyla birlikte çok önemli misyon üstlendiğini biliyoruz. Hamdolsun ülkesine, milletine, adalete bağlı savcılar ve hakimler kendi işlerinden başlayarak Türkiye'nin FETÖ tehdidinden hukuk yoluyla kurtulmasına da öncülük ettiler. Bu tarihi mücadelede görev alan tüm yargı mensuplarına bir kez daha şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Halen süren davalarda da bu hassasiyetlerin en üst seviyede gözetildiğine inanıyorum.
Anayasaya dercedilmesini sağladığımız yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesiyle inşallah artık böyle tehditlerle karşılaşmayacağımızı ümit ediyorum. Yargı mensupları olarak sizlerin hukuk devleti ilkesi çerçevesinde verdiğiniz ve vereceğiniz her mücadelenizde yanınızda yer alacağımızdan şüpheniz olmasın."
"Yeni bir anayasa için TBMM bünyesinde defalarca teşebbüste bulunduk"
Hukuk devleti ilkesinin, demokrasinin olmazsa olmaz şartı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Geçmişte hukuka aykırı pek çok tarize, tacize, cezaya muhatap olmuş bir siyasetçi olarak ülke yönetimine geldiğim günden beri Türkiye'nin hukuk devleti niteliğini güçlendirmenin mücadelesini veriyorum." sözlerini sarf etti.
Yaptıkları reformlarla anayasadan yasalara, idari uygulamalardan uluslararası sözleşmelere kadar geniş bir alanda hukuk devletini tahkim ettiklerini vurgulayan Erdoğan, aslında Türkiye'yi yeni, tamamen demokratik yaklaşımla ve yalın dille yazılmış yeni bir anayasaya kavuşturmak için Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) bünyesinde defalarca teşebbüste bulunduklarını belirtti.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.