Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;
Bugün iki bayramı bir arada kutlayan sevgili çocuklar hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Maşallah, şu muhteşem katılım buraya gelirken yolların sağında solundaki Akyazı'nın güzel insanları doğrusu bize çok duygula anlar yaşattı. Adeta buradaki muhteşem katılımı Akyazı'dan buraya caddenin sağında solunda gördük. Bu bir şeyi gösteriyor. Akyazı biz 14 Mayıs'a hazırız diyor. Sakarya biz gümbür gümbür akıyoruz 14 Mayıs'a hazırız diyor. İnşallah 14 Mayıs'ta bay bay Kemal'i gönderiyor musunuz? Onun buradaki uzantılarına gereğini yapıyor musunuz? Cumhur İttifakı'nı Sakarya'da iş başında güvenle yola devam diyor musunuz? Ben de sizlere şahsım, milletim adına çok teşekkür ediyorum.
Milli mücadelenin en önemli safhalarından biri olan Büyük Millet Meclisimizin açıldığı gün olan 23 Nisan'ın 103. yıl dönümüne ulaştık. Mmilletimizin Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı tebrik ediyorum. Sakarya, saf çocuğu masum Anadolu'nun, divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun. Öyleyse 14 Mayıs'ta bunlara gereken dersi vermemiz lazım. Ben Sakarya'nın bu dersi vereceğine inanıyorum. Gazi Mustafa Kemal'in çocuklarımıza adadığı bu önemli günün temsil ettiği milli mücadele ruhunu hiç bir zaman kaybetmedik, kaybetmeyeceğiz. Sakarya'nın evladı Sait Faik, bir insanı sevmekle başlar her şey diyor.
21 sene değil 40 yıl dik durduk dikleşmedik ve bu millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Bizim kendi hikayemizde milletimizi sevmekle, ülkemizi sevmekle, vatanımızı sevmekle başladı. Hergünümüze, her haftamıza, her ayımıza, her yılımıza bu aşkla bu sevda ile başladık ve devam ettik. Bu yıl 6 Şubat depremlerinde yaşadığımız kayıplar sebebiyle Ramazan ayını ve bayramı buruk karşıladık. Biliyorsunuz bizim hareketimizde hanım kardeşlerimizin yeri çok farklı. Hep kale içeriden fethedilir derim. Yani hanımlar bu konuda kararını verdimi bu iş bitmiştir. Hamdolsun imanımızın bir gereği olarak umudumuzu asla yitirmedik. Ne diyor şair; İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek sinede yüktür.
Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızı asla yalnız bırakmadık. Dün de Kahramanmaraş'taydım Nurdağı'ndaydım orada konutların teslimini yaptık. Bugüne kadar Cumhur İttifakı olarak 4-5 kez bölgeye gittik. Ama birileri de turist olarak gittiler. Biz turist olarak değil iş yapmaya gittik. Asrın felketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum.
Sakarya bu acıyı iyi bilir. Bundan 24 sene önce 17 Ağustos 1999'da Sakarya ile birlikte Marmara bölgemizin hemen tamamında meydana gelen depremin acı hatıraları yüreklerimizde hala tazedir. Türkiye bugün 1999'a göre her bakımdan fersah fersah ileride bir ülke olarak 6 Şubat depremlerinin yaralarını daha hızlı sarıyor. Depremin 75. gününde ilk köy evlerini teslim etmeyi başaracak bir süratle çalıştık. İnşallah 650 bin yeni konut inşa ederek deprem şehirlerimizi tamamen ayağa kaldıracağız. Sadece bununla da kalmıyoruz ülkemizin tamamını depreme hazırlamak için kapsamlı kentsel dönüşüm projeleri yürütüyoruz.
Muhtemel bir depremde en büyük tehditle karşı karşıya olan İstanbul ile başlayarak tarihi bir dönüşüm kampanyası başlatıyoruz. İstanbul'da riskli konutunu dönüştürmek isteyen vatandaşlarımıza dönüşüm bedelinin yarısını hibe olarak veriyor, kalan yarısına da çok uygun şartlarda borçlanma imkanı getiriyoruz. Her yıl 300 bin konutu bu şekilde dönüştürerek 5 yıl içinde İstanbul'daki riskli yapıların tümünü yenilemeyi hedefliyoruz. Ülkemizin tamamındaki riskli yapıları dönüştürecek çalışmaları da elbette ihmal etmiyoruz. Huzur olmadan, emniyet olmadan, istikrar olmadan, yatırım olmadan, üretim olmadan, kalkınma olmadan geleceğimize nasıl güvenle bakabiliriz? Bizim milletimize en büyük vaadimiz işte budur.
Bay bay Kemal'in bu tür vaatleri var mı? Hak getire bol bol yalan. Londra'daki tefecilerden 300 milyar dolar getirecekmiş veya getirmiş. Eroin, esrar kaçakçılarının paralarını buraya getirecekmiş. Düşünebiliyor musunuz? Bay bay Kemal'in işi ya Kandil'deki teröristlerle, bu teröristlerin parlamentodaki uzantılarıyla... Sormak lazım bu CHP'li kardeşlerime, bu adamın parlamento odasında niçin PKK'nın uzantıları ile görüşüyor. Niçin genel merkezinde görüşemiyor? Acaba o kapalı kapılar arkasında ne görüştü? Ne yaptı? Açıkla, açıklayamaz. Ne diyorlar; Diyarbakır'da 51 vatandaşımızın ölümüne neden olan Selo'yu çıkaracakmış. Ne diyor; Terörist başı Öcalan'ı çıkaracakmış. Bu ülke terör devleti değildir. Türkiye asla bu terör örgütlerinin oyuncağı değildir. Peki, bay bay Kemal bunları söylerken bayan Meral ne söylüyor? Aykırı bir ifadesi var mı? Ne diyorsun sen ortak diyor mu? Bu 7'li masa iyice dağıttı. Şimdi bu 7'li masayı benim Sakaryalı kardeşlerim Akyazılı kardeşlerim 14 Mayıs'ta da siz dağıtacaksınız.
7 düvelli masa sana vız gelir büyük usta demişler. Çok az kaldı geliyor, milli muharip uçağı diyorlar. Kazanan Türkiye Togg'un varsa bas gaza diyorlar. Mavi Vatan'ın bekçisi TCG Anadolu'yu bugün Sarayburnu'ndan Karadeniz'e uğurladık. Son bir hafta on günde TCG Anadolu uçak gemimizi İzmir'e yollayacağız. Şöyle bir hafta on gün de İzmir'de kalmasında fayda var. Ne anlama geliyor anladınız değil mi? Fazla teferruata da girmeyim. İnşallah oradan farklı mesajlar vereceğiz TCG Anadolu ile. TCG Anadolu'ya maket gemi diyen bu 7'li masanın mensuplarına en güzel cevabı şu ana kadar bu gemimizi ziyaret eden 70-80 bin kişi verdi.
Bu insanlar durup dururken oraya gelmedi. Saatlerce kuyrukta beklediler bu muhteşem eseri görmek için. Bu ülkede bir toplu iğneyi yapamayan dönemlerden geliyoruz. Şimdi İHA'larımızı, SİHA'larımızı, Akıncımızı yapıyoruz. Diğer tarafta Kızılelma'yı da yapıyoruz. Bu tabi bunları rahatsız edecek. Arifiye'de bugün Altay tankımızı silahlı kuvvetlerimize teslim edeceğiz. Bugüne kadar ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma alt yapısı üzerinde Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme sözü ile bir kez daha karşınızdayız.
Afete hazırlık yanında diğer alanlarda da ülkemizi ve milletimizi Türkiye Yüzyılı'na hazırlayacak adımlar atıyoruz. Sizlerle buluşmaya gelmeden önce, az önce söyledim TCG Anadolu'yu Karadeniz'e uğurladık. Fakat bu bize yeter mi? İnşallah 14 Mayıs'ta bu görevi bize vermeniz halinde ikinci adım bu uçak gemisinin iki kat büyüklüğündeki geminin ön görüşmelerini belli ülkelerle yaptım. Onun iki katı büyüklüğündeki uçak gemisini de yapacağız ve böylece mavi denizlerde bizim uçak gemilerimiz çok daha farklı bulunacak. Aynı şekilde denizaltılarımız öyle bulunacak. Bugün buraya gelmeden önce bir de 23 Nisan vesilesiyle bizim her yıl çocuklarımızdan bir kabine toplarız. Çocuklarımızla kabinemizi topladık. Şimdi de Akyazı'dayız. Sakarya ülkemizin önde gelen sanayi, ticaret ve tarım şehirlerinden biri. Şehrimize bugüne kadar kazandırdığımız 89 milyar liralık eser ve hizmeti Sakarya'da hayata geçirdik.
Bu buluşmamızda aynı zamanda Akyazı Spor Kompleksimizin resmi açılışını da yapıyoruz. Biraz sonra Arifiye'ye gidiyoruz. Savunma sanayiimizin önemli bir projesinin yeni bir aşamaya geçişine şahitlik edeceğiz. Geçtiğimiz haftalarda ülkemizin ilk yerli ve milli otomobili Togg'un piyasaya çıkışının sevincini hep birlikte yaşadık. Aynı şekilde Türk savunma sanayiinin sembol eserlerinden TCG Anadolu gemisinin hizmete alınma gururunu milletimizle yaşadık. Bitti mi? Zonguldak Filyos'ta Karadeniz gazının devreye alınması törenini Sakarya adı ile gerçekleştirdik. Bu vesileyle bir ay boyunca konutlardaki tüm doğal gaz tüketiminin bir yıl boyunca da mutfak ve su ısıtma amaçlı tüketimin ücretsiz olacağı müjdemizi bir kez daha milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Rabbim lütfetti ve Karadeniz doğal gazını böylece milletimizin emrine veriyoruz. Gabar'da da 1 milyar dolarlık doğal gazı bulduk. Onu da çıkarıyoruz. Çalış senin de olsun. Ama bunların böyle bir derdi yok. Bunlar teröristlerle el ele kol kola yürüyorlar. Onun için biz ne yaptık? Cudi'de bunları gömdük mü? Gabar'da bunları gömdük mü? Tendürek'te bunları gömdük mü? Bilin ki biz olursak bu teröristleri bu mağaralarda gömmeye devam edeceğiz. Onun için devamlı birbirlerine söz veriyorlar. Erdoğan gitmesi lazım diyorlar. Çünkü Erdoğan giderse meydan boş kalacak o zaman at oynatmaya başlayacaklar. Ama benim milletim bunlara bu meydanı bırakmaz. Sosyal yardım programlarımız ihtiyaç sahibi ailelerimizin doğal gaz ve elektrik giderlerinin bir bölümünü zaten karşılıyordu. Karadeniz gazının sevincini tüm milletimizle paylaşmak için vatandaşlarımızın tamamına bir ay ve bir yıl süreyle bu imkanı sağlıyoruz. Türkiye'nin zenginliklerini milletimizin her bir ferdinin günlük hayatına yansıtma kararlılığımızın bir diğer işareti olarak şimdi Aile ve Gençlik Bankası'nı kuruyoruz.
Kaynağını nereden bulacaksınız diyenlere cevap; Bay bay Kemal tefecilerden buluyor, eroinmanlardan buluyor, esrarkeşlerden buluyor. Biz kaynağını Karadeniz gazı gibi ülkemizin doğal zenginliklerinden alacak bu banka ile ne yapacağız? Aile kurumunu güçlendirecek pek çok çalışmanın finansmanını buradan temin edeceğiz. Norveç kendi doğal gazının petrolünün belli bir oranını yüzde 25 gibi rezerv olarak kullanır ve gençliğine onu tahsis eder. Aynı benzerini de inşallah biz ülkemizde yapacağız. Ev kadınlarınımızın emekliliğine piriminin üçte birini ödeyerek destek vereceğiz. Böylece isteyen her ev hanımımız oldukça kolay şartlarda emekli olarak kendi gelirine sahip olma imkanına kavuşacak. Gençlerimizin eğitiminden istihdamına, iş kurmasından evlenmesine, hayata başlarken attığı her adımda yanında olacağız.
Eğitimin her seviyesinde burs imkanlarını genişleteceğiz. Üniversiteye yeni başlayan gençlerimize bir kez vergisiz cep telefonu ve bilgisayar alma hakkı tanıyacağız. Meslek öğrenerek hemen hayata atılmak isteyen gençlerimizin eğitimine ve işe başlamasına öncülük edeceğiz. Her haneden en az bir kişinin işe girmesini temin ederek gençlerimizin istihdamını kolaylaştıracağız. Kendi işini kurmak isteyen gençlerimize hibe ve kredi desteği sağlayacağız. Evlenecek gençlerimizin gönül huzuru ile yuvalarını kurabilmeleri için 2 yılı ödemesiz 48 ay vadeli 150 bin lira faizsiz kredi vereceğiz.
Parayı yönetmek, finansmanı yönetmek böyle olur bay bay Kemal. Tefecilerden para alarak değil eğer tefecilerden para alma yolunu biz deneseydik 2023'te bu Bebecan var ya, Davos'taydık. Davos'ta o zamanki IMF başkanı ile görüşme yapıyoruz. IMF başkanına dedim ki; Sen bizden alacağını taksitlerini alıyor musun? Bak dedim, Türkiye'yi sen yönetemezsin, Türkiye'yi ben yönetirim. Bu ülkenin Başbakanı benim. Sen de taksitlerini alırsın. O zaman da Merkez Bankamızın döviz rezervi 27,5 milyar dolar. Hamdolsun şimdi 122 milyar dolara çıktı. Başbakanlığım döneminde bir ara 135 milyar dolara kadar da çıkmıştı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.