"İslamofobi değil düpedüz İslam düşmanlığı"
Sözlerime, İslamofobi yani İslam korkusu değil düpedüz İslam düşmanlığı olduğunu belirterek başlamak istiyorum. Başta Batı olmak üzere dünyanın pek çok yerinde İslam düşmanlığı tıpkı kanser hücresi gibi hızla yayılmaktadır.
'Batı, bataklıktan kurtulmak yerine derine gömülmeyi tercih ediyor'
Amerikan yönetiminin 11 Eylül saldırılarının ardından başlattığı 'Müslümanları şeytanlaştırma' stratejisi, pek çok toplumun kültürel yapısında zaten var olan İslam düşmanlığı virüsünü tetikleyen bir işlev görmüştür. Daha düne kadar 'marjinal' kabul edilen kimi ırkçı akımların artık siyasetin merkezine yerleşmeleri, Batı'nın içine düştüğü bataklıktan kurtulmak yerine derine gömülmeyi tercih ettiğinin işaretidir. İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan Yahudi soykırımını kendilerince özel bir paranteze alanlar bu defa hedef tahtasına Müslümanları yerleştirmişlerdir.
"Batı'da İslam düşmanlığı son 5 yıl içinde yüzde 250 arttı"
Yakın tarihte İslam düşmanlığının yol açtığı acıların sayısız örneği vardır. Dini tercihleri ifade eden sembollere yönelik saldırılar, bizzat devletler tarafından desteklenmektedir. Batı'da İslam düşmanlığı son 5 yıl içinde yüzde 250, bu saldırıda ölenlerin sayısı yüzde 700 artmıştır. 15 binin üzerinde İslam düşmanlığı hadisesi bildirilmiştir.
"Batı'da kamu otoriteleri adeta bir İslam düşmanlığı yarışına girişmiştir"
Müslümanlara yönelik bu yeni ırkçılık İslamofobi adıyla yumuşatılmak istense de biz gerçekte yapılanın İslam düşmanlığı olduğunu gayet iyi biliyoruz. Batı'da tüm vatandaşlarının güvenliğini sağlamakla sorumlu kamu otoriteleri adeta bir İslam düşmanlığı yarışına girişmiştir. Özgürlüklerin ortadan kalktığı bir yerde refahın da uzun süre varlığını sürdüremeyeceği gerçeğine sırtını dönenler aslında İslam'a değil kendi geleceklerine düşmanlık etmektedir. Batı medyasını yakından takip edenler, İslam'ı terör dini olarak gösterme gayreti içinde olduklarını göreceklerdir.
"İslam düşmanlığının küresel bir tehdit olduğunu anlatmalıyız"
Kendilerini kültürel olarak üstün görenler, Müslümanlar başta diğer tüm grupları ötekileştirmekten imtina etmiyor. Asırlar boyu bizzat aydınlarını kullanarak kuşaklar boyunca kendi toplumlarını İslam'la özdeşleştirdikleri Türk korkusuyla yetiştiren Avrupa, böylece siyasi dağınıklığının yol açtığı sorunları saklamayı başarmıştır. Dünyadaki 7,5 milyarı aşkın insanın her birine İslam'ın değil, İslam düşmanlığının küresel bir tehdit olduğunu anlatmalıyız. Bize düşen görev, elimizdeki imkanları kullaarak gerçekleri anlatmaktır. Hayati öneme sahip İslam düşmanlığının önüne geçilmesi için çalışmalar ortak mekanizma ile yürütülmelidir.
'Mücadelede medya sektörüne önemli görevler düşüyor'
Bu mücadelede en çok durulması gereken unsurların başında medya gelmektedir. İsrail'in Filistin gerçekleştirdiği zulmün dünya medyasına yansıdıklarını hatırlarsak işimizin zor olduğu ortadadır.
1. Uluslararası Medya ve İslamofobi Sempozyumunu Anadolu Medya Grup’ta yakından takip etti.
KONTV Genel Yayın Yönetmeni Yaşar Toy, Yeni Konya Gazetesi Yazı işleri Müdürü Ayşegül Şencan ve Yeni Konya Gazetesi Yazarı İbrahim Arıcı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sempozyuma ilişkin açıklamalarını dinleyip, çıkan sonuçları ve medya düşen görevleri not aldı.
KONTV Genel Yayın Yönetmeni Yaşar Toy, Yeni Konya Gazetesi Yazı işleri Müdürü Ayşegül Şencan ve Yeni Konya Gazetesi Yazarı İbrahim Arıcı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sempozyuma ilişkin açıklamalarını dinleyip, çıkan sonuçları ve medya düşen görevleri not aldı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.