Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;
Sözlerime başlarken Kumluca ve Finike ilçelerinde meydana felen sel felaketinden zarar gören vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Devletimiz tüm kurumlarıyla ilçelerimizde çalışmalarını sürdürmektedir.
Türkiye Yüzyılı vizyonu çok daha hayati önem kazanmıştır. Tabi bunun için önce kendi içimizde mutlaka hayata geçirmemiz gereken hususlar bulunuyor. Birincisi, Cumhuriyetimizin ilk 100 yılında vaktimizi ve enerjimizi boşa tüketen ortak geçmişimize haksızlık mahiyetindeki tartışmaları artık geride bırakmalıyız. Sürekli aynı şeyleri yaparak her seferinde farklı sonuçlar ummak, sağlıklı bir zihnin hayata ve siyasete bakış tarzı olamaz.
Yönetim sistemi tartışmalarından ülkemizi bugüne getiren ve geleceğe taşıyacak olan büyük projelere yaklaşıma kadar bu sağlıksız bakış açısının örneklerini hala görmek bizi üzüyor. Yokluk ve yoksulluk içinde kurduğumuz Cumhuriyetimizin meşruiyet kaygısı da kendi ayakları üzerinde sorunu da kalmamıştır. Bunun için yakın tarihte olup bitenlere dair kişisel görüşlerimiz ne olursa olsun artık hep birlikte ortak geleceğimize odaklanmalı, vaktimizi ve enerjimizi bu doğrultuda seferber etmeliyiz. Gönül sultanının yüzde ısrar etme, doksan da olur insan dediğin noksan da olur tavsiyesine uygun şekilde yaşananları olduğu gibi kabul edip önümüze bakmamız gereken bir döneme girdik.
"Türkiye Yüzyılı ile evlatlarımızı nesillerin özlemi olan güvenlik ve refah seviyesine çıkarmak istiyoruz"
Tarihimizi bir kavga, bir ayrışma, bir öfke alanı olmaktan çıkartıp Türkiye Yüzyılı'na umutla, heyecanla, kararlılıkla bakabildiğimiz ölçüde bu aziz millete sorumluluğumuzu hakkıyla yerine getirebiliriz. Coğrafyamızda Selçuklu'dan Osmanlı'ya ve oradan Cumhuriyete ulaşan kadim tarihimizin bize bıraktığı mirasın üzerinde inşa edeceğimiz Türkiye Yüzyılı ile evlatlarımızı nesillerin özlemi olan güvenlik ve refah seviyesine çıkarmak istiyoruz. Bu mücadeleyi de ancak 85 milyon hep birlikte yürüterek kalbi ve gözü bize dönük olan tüm dostlarımızla kardeşlerimizle mazlumlarla tüm insanlıkla el ele vererek başarıya ulaştırabileceğimize inanıyoruz.
Cumhuriyetimizin yeni yüzyılı için hayal ettiğimiz hedeflere ulaşabilmemizin olmazsa olmaz şartı milli iradenin üstünlüğü ilkesini her kesin kabul etmesi ve buna uygun şekilde davranmasıdır. Vatan toprakları üzerindeki varlığımızı her devirde farklı görünümlerle karşımıza çıkan sömürgeci emperyalist güçlere karşı verdiğimiz can siperhane mücadeleye borçluyuz. Bugün de ülkemizin ve milletimizin üzerinde karanlık hesaplar yapan emperyalist yapılara karşı aynı mücadeleyi tek vücut tek yürek olarak vermek mecburiyetindeyiz.
(Başörtüsüne ilişkin Anayasa değişikliği teklifi) Demokrasi, hak ve özgürlük kavramlarını samimiyetle savunan herkesi bu teklifi desteklemeye çağırıyoruz.
Siyaseti halka dayanarak yapmak yerine küresel vesayet araçlarının ülkemizdeki temsilciliğine soyunmak asırlık Cumhuriyet tecrübesinden nasiplenmemektir.
"Türkiye büyümeye dayanan ekonomi programını uygulamayı sürdürüyor"
Küresel krizlerin tetiklediği bir diğer sorunumuz malum enflasyon ve hayat pahalılığıdır. Ekonomideki pek çok unsur gibi bu sorunun da iç ve dış sebepleri vardır. Emtia fiyatlarındaki yükselişin en belirgin faktörü olan dış sebeplerin istikrara kavuşmasının biraz vakit alacağı anlaşılıyor. İçeride ise kimi panikten, kimi art niyetten kaynaklanan kurdaki ve maliyetlerdeki artışla izah edilemeyen fahiş fiyat artışlarına maruz kaldığımız bir gerçektir. Sevindirici olan ise tüm bu tablo içinde Türkiye'nin yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyümeye dayanan ekonomi programını uygulamayı sürdürmesidir.
Bugün açıklanan ekim ayı işsizlik rakamları istihdamdaki artışın devam ettiğini göstermektedir. İstihdamın 31,2 milyonu bulduğu, ihracatın 250 milyar doları geçtiği onca badireye rağmen döviz rezervlerinin arttığı bir dönemde asıl zor olanı başarırken daha kolay konularda kendi ayağımıza kurşun sıkamayız. Buradan hem vatandaşlarımıza, hem üreticilerimize, hem perakendecilerimize, hem gayrimenkul ve araç sahiplerine, hem menkul kıymet ticareti yapanlara seslenmek istiyorum. Ülkenize güvenin, ülkenize sahip çıkın, ülkenize destek verin, kısa vadeli endişeleriniz ve kazanç kaygılarınızla ülkenizin geleceğine zarar verecek her türlü tasarruftan uzak durun.
"Herkes alın terinin karşılığını alacak"
Elbette herkes alın terinin karşılığı olarak kazanacak, elbette herkesin varlığı gayretinin neticesi olarak değerlenecek. Ama ülkenin ve milletin kaybettiği bir ortamda bireylerin kazancı gibi görünen kazançlar bir aldatmacadan ibarettir. Ürettiği, sattığı, maliki olduğu malı veya hizmeti akıl ve vicdan sınırlarının ötesinde ekonomik işleyişe zarar verecek şekilde fiyatlandıranlar aslında kendilerine de kaybettirdiklerini unutmamalıdır. Hele hele bu yaklaşımı enflasyonun düşüşe geçtiği bir dönemde sergileyenler kendi bindikleri gemiyi kendi elleriyle deliyor demektir.
Yıllık enflasyonun bir kaç ay içinde yüzde 40'lı rakamlara ineceği ortada ve fiyatlamaların mevcut yüzde 80'li rakamlara göre yapıldığı bir gerçekken hala etiketlerin başka hesaplarla belirlenmesi doğru değildir. Asgari ücret, memur ve emekli maaşları başta olmak üzere çalışanların refah seviyelerindeki gerilemeyi telafi etme yönündeki gayretlerimizin enflasyon maskesinin ardına sığınan haramzadelerce akamete uğratılmasına rıza gösteremeyiz.
"İnsanımızın hakkına el uzatanları buna pişman edeceğiz"
Yılbaşında bu çerçevede ortaya çıkacak her hareketlenmeyi yakından izleyecek, reel ekonomik işleyişe aykırı her gelişmeyi belirleyecek, insanımızın hakkına el uzatanları buna pişman edeceğiz. Bu ülkenin 85 milyon vatandaşının ortak geleceği, ortak menfaati bizim için her bir ferdin kişisel kazanç hırsından önemlidir. Enflasyonu hedeflediğimiz şekilde 2023 sonunda yüzde 20'ler seviyesine, 2024'te tek haneli rakamlara düşürmek için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Açıkça söylüyorum herkes hesabını 2023'te yüzde 20'ler seviyesinde enflasyona göre yapsın.
13 yaşında nişan, 14 yaşında evlilik gibi durumu kabul edebilmemiz asla mümkün değildir. Hele hele daha küçük yaşlardaki istismar iddiaları tam bir faciadır. Reşit yaşa ulaşmadan evlilik gibi hususlardaki hassasiyetimizi kimseye sorgulatmayız.
(6 yaşındaki çocuğa cinsel istismar iddiası) Mesele medyada yer alana kadar bakanlıklarımız, kurumlarımız her türlü işlemi bihakkın yerine getirmiştir. Hadiseyi milletimizin inancı ve o inancın temsilcisi kurumlarla irtibatlandırmak ahlaki olmayan bir çarpıtmadır.
Vatandaşlarımız müsterih olsun. Her türlü haksızlık, hukuksuzluk, vicdansızlık, ahlaksızlık gibi bu konuyu da her seviyede takip edip, neticelendireceğiz. PKK'nın, annelerinin kucağından kaçırıp dağa götürdüğü, liderlerinin istismarına maruz bıraktığı 12-13 yaşındaki kızlarımız için de aynı tepkiyi bekliyoruz.
Gabar'da petrol keşfi
Gabar Dağı'nda 150 milyon net petrol rezervinde saha keşfettik. 2022'de karada yapılan en büyük 10 keşiften biri. Rezerv değeri yaklaşık 12 milyar dolar.
Gençlere Başarı Teşvik Programı müjdesi
Hayata geçireceğimiz yeni bir sosyal yardım faaliyeti de, şimdi gençlerimize, öğrencilerimize sesleniyorum. Başarı teşvik programı, sosyal yardım alma hakkına sahip ailelere mensup devlet okullarında okuyan ve sınıflarında dereceye giren ilk ve orta öğretim öğrencilerimize net asgari ücretin yüzde 60'ını kadar. Yüksek öğretim öğrencilerimize net asgari ücret kadar. Dönem arasında yapılacak şekilde başarı desteği vereceğiz. Ayrıca dört yıllık örgün eğitim yapan yüksek öğretim kurumlarını kazanan aynı kapsamdaki öğrencilerimize aylık 100 lira destek ödemesi yapacağız. YÖK'ün belirlediği dünyada ilk 500 üniversiteye girme hakkı kazanan aynı kapsamdaki öğrencilerimize devletlerinin yanlarında olduğunu hissettirecek başarı destekleri sağlayacağız. Sosyal yardım alan hanelerdeki meslek lisesi mezunu öğrencilerimiz ile lise sonrası meslek edindirme kurslarına giderek iş hayatına atılacak gençlerimize de net asgari ücrete orantılı desteğimiz olacak.
Yine aynı durumdaki ailelerimizin evlatlarından işe girmek için gereken merkezi sınavlar ile bilim, spor ve sanat yarışmalarına katılanların ihtiyaçlarını biz karşılayacağız. Detayları Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızca açıklanacak bu program için 1,5 milyar liralık bütçe ayırdık. Geleceğimizin teminatı evlatlarımızı eğitimlerini destekleyerek hayata hazırlanmalarına katkı sağlayacak bu programın ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Deprem bölgesindeki esnafın kredi taksitlerine erteleme
Düzce ve çevresinde 23 Kasım'da yaşanan depremin etki alanındaki esnaf ve sanatkarımıza da bir müjde vermek istiyorum. Depremden doğrudan zarar görüp görmediklerine bakılmaksızın bu bölgedeki esnap ve sanatkarımızdan Halkbank'tan Hazine ve Maliye Bakanlığı destekli kredi kullanmış olanların ödemeleri 3 ay süreyle ertelenmiştir. Böylece 7 binden fazla esnaf ve sanatkarımız 700 milyon liralık bir kredi geri ödeme yükünü 3 ay süreyle erteleme imkanına kavuşmuştur. Erteleme kararımızın Düzce'deki hak sahiplerine hayırlı olmasını diliyorum.
Bugünkü son müjdemizi de üniversite öğrencilerimize vermek istiyorum. Yükseköğrenim öğrencilerimizin kredi burs miktarını hatırlayın biz göreve geldiğimizde 45 liracık. Bu yıl itibarıyla lisansta 850 liraydı. Şimdi bunu 850 liradan 1250 liraya çıkarıyoruz. Yüksek lisansta 1700 liraya, doktorada 2550 liraya yükseltmiştik. Ayrıca geçtiğimiz temmuz ayında daha önce kredi almış öğrencilerimizin geri ödemelerindeki TÜFE oranlı güncellemelerin tamamını silerek sadece ana para ödemesini sağlayan bir düzenlemeye gittik. Böylece 3,3 milyon öğrencimizin 27 milyar liralık maddi yükten kurtardık. Bununla kalmadık 2022-2023 döneminde ücretlere zam yapmayarak öğrencilerimizin geçen yılki fiyatla yurtlarımızda barınabilmelerini sağladık.
(Türkiye Aile Destek Programı) Bu ay 3 milyon haneye 3,8 milyar lira nakdi kaynak aktarımı yapacağız. Kasım ve aralık aylarındaki tutarı 20,5 milyar liraya ulaşan sosyal destek ödemeleri yeni yılla birlikte katlanarak artacaktır.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.