ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Her ne kadar bazıları bu hakikatleri görmek istemiyorsa da ülkemiz artık dünyanın en üst ligine yükselmiştir. Şimdi bu ligin de zirvesinde yer almanın mücadelesini veriyoruz." dedi.
Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 14 Mart Tıp Bayramı etkinliğinde yaptığı konuşmada, yaklaşık 20 yıl önce hükumete geldiklerinde Türkiye'yi eğitim, sağlık, güvenlik ve adalet üzerinde yükselteceklerini vaat ettiklerini hatırlattı.
Geriye dönüp bakıldığında eser ve hizmet siyasetiyle bu başlıklar başta olmak üzere her konuda tarihi reformlara imza attıklarının görüldüğünü bildiren Erdoğan, her geçen gün hizmetlere bir yenisini daha eklediklerini söyledi.
Erdoğan, cuma günü 1915 Çanakkale Köprüsü'nün açılışını yapacaklarını belirterek, "Bu köprüyle yıllar yılı feribotların çalışmadığı Çanakkale'de şimdi artık bu bir efsane oluyor. 6 dakikada bu köprüden Asya'dan Avrupa'ya geçme fırsatını bulacağız. 2,5 milyar avroya mal olan bu köprüyle biz geleceğe bir miras bırakıyoruz. Zaten bizler de öldüğümüzde inanıyorum ki bu köprülerle, bu deniz altından geçen Marmaray, Avrasya tünelleriyle anılacağız." ifadelerini kullandı.
- "Hedeflerimize doğru ilerliyoruz"
Türkiye'nin her alanda dünyaya miras bırakan bir ülke olmasını hedeflediklerini dile getiren Erdoğan, bu doğrultuda Türkiye'nin medeniyetin en güzel örneklerini, söz konusu eserlerin yanı sıra eğitim, sağlık, ulaşım, adalet, emniyet, tarım ve uluslararası diplomasideki başarılarıyla göstermesini istediklerini vurguladı.
Erdoğan, Türkiye'nin kurdukları güçlü altyapının sağladığı avantajları da kullanarak sahip olduğu büyük medeniyet ve devlet birikiminin üzerinde yeni bir yükseliş sürecine girdiğinin altını çizerek, şöyle devam etti:
"Dünyanın özellikle de gelişmiş ülkelerin küresel sağlık, finans, yönetim, güvenlik krizleriyle kıvrandığı dönemde, biz üretimimizle, istihdamımızla, ihracatımızla, büyümemizle hedeflerimize doğru ilerliyoruz. Son olarak Ukrayna'da yaşanan trajedi, demokrasi ve altyapı yanında güvenlikten ekonomiye bütün alanlarda kendi ayakları üzerinde duramayan bir ülkenin her an felakette yüzleşebileceğini hepimize tekrar hatırlatmıştır.
Ülkemizi nice siyasi ve ekonomik tuzaklardan, terör tehditlerinden, gizli açık ambargolardan, uluslararası kumpaslardan ve kaos denemelerinden kurtarırken aynı zamanda içerde de ciddi bir mücadele verdik. Bu süreçte çoğu da kendi irademiz ve kontrolümüz dışındaki gelişmeler üzerinden yürütülen kampanyalarla enerjimiz heba edilmek istendi. Bir dönem laiklik tartışmalarıyla, bir dönem köken üzerinden fitne çıkarmak gayretiyle toplumumuz bölünmek istendi. Ama biz bu ülkede Türk'üyle Kürt'üyle Laz'ıyla Çerkez'iyle Gürcü'süyle Arap'ıyla velhasıl 85 milyonuyla tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet dedik ve bu yola böyle yürüdük. İnşallah bizi bölemeyecekler çünkü biz bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız kardeş olacağız hep birlikte Türkiye olarak yolumuza devam edeceğiz."
- "Senaryoları yıkıp attık"
Erdoğan, bir dönem PKK ve DEAŞ terör örgütlerinin kanlı saldırılarıyla, bir dönem de FETÖ'nün darbe girişimleriyle Türkiye'ye diz çöktürülmek, bir dönem ise bölgedeki renkli devrimleri Türkiye'ye taşıma gayretleriyle ülkeye istikamet verilmek istendiğini, son 3-4 yıldır da ekonominin önünü kesme heveslerini boşa çıkarmakla uğraştıklarını bildirdi.
Milletle birlikte siyasi ve ekonomik bağımsızlığı hedef alan bu senaryoların hepsini yıkıp attıklarını vurgulayan Erdoğan, "Bununla kalmadık, ülkemizin tüm imkanlarını asırlara sari demokrasi ve kalkınma eksiklerimizin tamamlanmasına hasrederek, Türkiye'yi bölgesel ve küresel bir güç haline getirdik. Her ne kadar bazıları bu hakikatleri görmek istemiyorsa da ülkemiz artık dünyanın en üst ligine yükselmiştir. Şimdi bu ligin de zirvesinde yer almanın mücadelesini veriyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, hekimlerin bu mücadelenin en önde giden temsilcileri olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin elde ettiği kazanımların, savuşturduğu saldırıların, bölgesel ve küresel bir güç haline gelme yolunda aldığı mesafenin sırrının milletin birlik, beraberlik ve kardeşliği olduğunu dile getirdi. Erdoğan, "Biz birbirimizi para, pul, makam, mevki için değil sadece ve sadece Allah için sevdiğimiz sürece güçlüyüz." dedi.
Ülke ve millet olarak son iki asırdır, Cumhuriyet'in kuruluşundan sonra yakalanan bu en büyük fırsatı mutlaka değerlendirmek mecburiyetinde olduklarını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miras olarak gördüğümüz büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını tamamlayana kadar hiçbirimize durmak, duraksamak, tereddüt etmek, küsmek hele hele pes etmek yoktur. Aksi takdirde bizi tarih de affetmez, millet de affetmez, evlatlarımız da affetmez, geçmiş, şu toprağın altındaki büyüklerimiz de affetmez. Hikmet sırrının yolcusu hekimlerimizden kendi alanlarındaki gayretleri ve başarıları yanında işte bu büyük davanın da öncüsü, sancaktarı, lokomotifi olmalarını bekliyoruz. Bu öyle büyük bir misyon, öyle büyük bir dava, öyle büyük bir sorumluluktur ki yükünü de kazancını da şan ve şerefini de hiçbir maddi unsurla tarif etmek mümkün değildir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm hekimlerin 14 Mart Tıp Bayramı'nı tebrik ederek, "İlminizle, amelinizle, gayretinizle insanlığa yaptığınız hizmetler için sizlere şükranlarımı sunuyorum." dedi.
- 14 Mart Ödülleri
Programın sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 14 Mart Tıp Bayramı Ödülleri verildi.
Yerli Kovid-19 aşısı TURKOVAC'ı geliştiren Prof. Dr. Aykut Özdarendeli 14 Mart Bilim Büyük Ödülü'ne, İstanbul Fatih İlçe Sağlık Müdürü Dr. Melek Nur Aslan da 14 Mart Üstün Hizmet Ödülü'ne layık görüldü.
14 Mart Yılın Başhekimi Ödülü'nü Ankara Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Dr. Öğretim Üyesi Aziz Ahmet Surel, 14 Mart Yılın Hekimi Ödülü'nü de Ankara Şehir Hastanesi Genel Hastane Başhekimi Doç. Dr. İhsan Ateş aldı.
Ayrıca Kovid-19 salgınıyla fedakarca mücadele eden sağlık çalışanlarını temsilen Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen sağlıkçılara hediye takdim edildi.
Sağlık çalışanlarına "Sevgili Merhamet" adlı mektubu yazan Mert Efe Uzun'a da hediye verildi.
(Bitti)
Kaynak: