İSTANBUL (AA) - Boşanma aşamasındayken kendisinden uzaklaştırma kararı çıkartılan eski eşi Y.D.'yi silahla rehin aldığı, Y.D. ve arkadaşını öldürmeye teşebbüs ettiği gerekçesiyle hakkında 61 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılan sanık, hakim karşısına çıktı.
Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Halil İbrahim Gümüşçü ile müştekiler Y.D. ve M.Ç katıldı. Tarafların avukatları da duruşmada hazır bulundu.
Müştekilerden özür dileyerek savunmasına başlayan sanık Halil İbrahim Gümüşçü, 2 yıl evli kaldığı müşteki Y.D.'nin boşanma davası açtığını ve kendisi hakkında uzaklaştırma kararı çıkartıldığını söyledi.
Gümüşçü, evliliğini kurtarma umuduyla müştekiyle iletişiminin devam ettiğini, uzaklaştırma kararına rağmen ısrarla görüşme talebinin doğru olmadığını ifade ederek, savunmasında şunları kaydetti:
"Merakımdan dolayı askerden sonra silah aldım. Bu olay nedeniyle almadım. Mali müşavir olduktan sonra da bu silahı parasal güvenliğimi sağlamak için nadiren de olsa taşımaya başladım. Olay öncesinde tanımadığım bir telefondan aranarak tehdit edildim. Arayan numaradan şikayetçi oldum. Yaşadığım tehditten korktuğum için silahı üzerimde taşımaya başladım. Olay günü eski eşimin iş yerine gittim. Müştekiyi 'Görüşebilir miyiz?' diye dışarı davet ettim. O sırada diğer müşteki M.Ç. 'Şerefsiz' diyerek üzerime yürüdü. Panikle silahımı çıkardım. O an dondum. Kapıya yöneldim. Psikolojik rahatsızlığımdan dolayı ben, ben değildim, başka biriydi. Anlatılmaz yaşadığım şey. Silahı ateşleyen ben değildim."
Ayaklarına doğru ateş ettiği müşteki M.Ç.'nin yere düştüğünü, bağırıp hareket etmeye başlayan müşteki Y.D.'ye değmeyecek şekilde iki el boşluğa doğru ateş ettiğini savunan sanık Gümüşçü, öldürme kastının olmadığını, panikle doldur boşalt yaptığı için silahın tutukluk yaptığını öne sürdü.
Sanık Gümüşçü, eşinin kendisini dışarı çıkardığını, yan taraftaki bir iş yerine girdiklerini dile getirerek, "Tartışmaya başladık. 20 dakika sonra polis girdi. Silahımı teslim ettim. Beni ikna etmeye çalışmadılar. Amacım öldürmek ya da zarar vermek değildi. İddianameyi kabul etmiyorum. Canavarmışım gibi cezalandırılmam istenmiş. Ben suçtan ve suçludan uzak duran bir insanım. Çok pişmanım. Müştekilerden özür diliyorum. Psikolojik rahatsızlığım nedeniyle bu olay oldu. Adaletin tecelli etmesini ve tahliyemi talep ediyorum." diye konuştu.
- "İlkinde şikayetçi oldum, beni öldürmeye kalktı. Şikayetçi değilim"
Müşteki Y.D., olay günü sanığın gelebileceğini düşünerek iş yerinin kapısını kilitlediğini, sonrasında arkadaşı müşteki M.Ç. ile yan taraftaki dükkanda çalışan iki arkadaşının ofise geldiğini belirterek, sonrasında ise sanığın da iş yerine geldiğini anlattı.
Telefonda olduğu için kendisine "Hayatım bir bakar mısın?" diyen sanığa cevap vermediğini dile getiren Y.D., sanığın dışarı çıkmasının ardından müşteki M.Ç.'nin patronlarını aradığını söyledi.
Y.D., tekrar içeri giren sanığın "Tatlım yanlış bir şey yapmıyorsunuz değil mi?" sözleri üzerine M.Ç.'nin "Lütfen İbrahim dışarı çıkar mısın?" dediğini aktararak, "M.Ç. küfür etmedi. İbrahim bir anda ona ateş etti. Kurşun elinden geçip kasık bölgesine isabet etti. Kanı görünce sanığa 'Sakin ol bir şey yapma.' dedim. Sanığı sakinleştirmeye çalıştım. Bana da ateş etti. İsabet etmesin diye zıpladım. Mermi sekti, masama isabet etti." dedi.
Silahla uğraşan sanığı dışarı çıkarttığını, elinden silahı almaya çalıştığını anlatan Y.D, şöyle devam etti:
"Sanığın üzerine yürüdüm, kapıda boğuştuk. Beni götürmeye çalıştı. O korkuyla kaçmak istedi, kalabalığı görünce korktu. Bana tokat attı. Başıma silahı dayadı. Beni sürükleyerek diğer blokun bodrum katına götürmeye çalıştı. Müdahale etmeye çalışan güvenliğe de silah doğrulttu. Beni sürükleyerek ofisin içinde yere attı. Dövmeye başladı, küfürler hakaretler etti. 'Seni daha önce öldürmem gerekiyordu. Şehadet getir, seni öldüreceğim. Akıllı ol tek kurşun var.' dedi. Darbetti. Ona ölmek istemediğimi, yüzünü yıkamasını söyledim. Amacım zaman kazanmaktı. Bu şekilde 20 dakika geçti. Kalabalıktan biri kapıyı açmaya çalıştı 'Girmeyin öldürürüm.' dedi. Polis sakinleştirmeye çalıştı. Bu 10 dakika sürdü. O sırada tuvalette kafamda silah direnmeye çalışıyordum. Kendisine 'Çocuğumu kaybettim ölmek istemiyorum.' dedim. Polisin uzun süren çabalarından sonra teslim oldu. Şikayetçi değilim. Çünkü dayanamıyorum. İlkinde şikayetçi oldum beni öldürmeye kalktı."
Diğer müşteki M.Ç. de patronuna telefonda durumu aktarmaya çalışırken sanığın silahla yanına geldiğini, dışarı çıkmasını söylediğinde de kendisine ateş etmeye başladığını anlatarak, sanığın kendisine ve diğer müştekiye ateş ettiğini, silahı tutukluk yapınca da Y.D.'nin onu dışarıya çıkardığını söyledi. M.Ç, sanıktan şikayetçi olmadığını ifade etti.
Talepleri için söz verilen sanık Gümüşçü, "Namusum, şerefim, inandığım kutsal kitabın üzerine yemin ederim ki ben kimseyi tasarlayarak öldürmeye çalışmadım. Boşanmam ve psikolojik sıkıntım nedeniyle yaşadığım anlık bir şeydi." diye konuştu.
Mahkeme heyeti, tutukluluk halinin devamına karar verdiği sanığın davranışlarının yönlendirme yetersizliği bulunup bulunmadığının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumuna sevk edilmesine hükmetti.
- İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Halil İbrahim Gümüşçü'nün, hakkında uzaklaştırma kararı çıkarılan boşanma aşamasındaki Y.D.'ye öfkelenerek öldürmek amacına hazırlıklar yapmaya başladığı, 15 Nisan'da tabancayla müştekinin iş yerine gittiği belirtiliyor.
Sanık Gümüşçü'nün müştekiyi konuşmak için dışarı çağırdığı, çiftin arasındaki gerginlikten haberdar olan müşteki M.Ç.'nin sanığın geliş amacının arkadaşına zarar vermek olduğunu anlayınca polise haber verdiği aktarılan iddianamede, sanığın tabancayla iki el ateş ederek müşteki M.Ç.'yi yaralandığı, sonra müşteki Y.D.'ye ateş ettiği kaydediliyor.
İddianamede, sanığın müştekiyi depoya götürdüğü, bir saat süreyle cebir ve tehdit kullanarak silah zoruyla alıkoyduğu, polisin ikna etmesiyle teslim olduğu anlatılarak, sanığın "eşini tasarlayarak öldürmeye teşebbüs etme", "tasarlayarak öldürmeye teşebbüs etme", "silahla tehdit", "cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "hakaret" suçlarından 32 yıl 3 aydan 61 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Kaynak: