Bekir Kaya savunmasında, olayın yaşandığı gün balık haline gittiğini anlatarak, "Yusuf Şimşek'i yanıma çağırdığım doğrudur. Ancak kendisinden haraç istemedim. Alacağım vardı ve onu ödeyip ödemeyeceğini sordum. Yusuf da benden ayakkabı dükkanımı kendisine satmamı istedi. Ben önceki borcu almadan böyle bir işe girişemeyeceğimi söyledim." ifadesini kullandı.
Kaya, Levent K'nın da kendisine Mustafa Yaprak'ın hale gelmesini istemediğini söylemesi üzerine bu kişiyi arayıp ertesi gün onunla buluştuğunu belirterek, "Bekir, gelmesen iyi olur.' dedi ama gülerek söylediği için ben bunu bir tehdit olarak algılamadım. Ertesi cuma da balık haline balık almaya gittim. Mustafa Yaprak'ın dükkanının önünden geçmek istemediğim için hale arkadan girdim. Balıkçıya gidince silah sesleri duydum. Yanımdaki Ziya Korkmaz ile dolaba girdim. İçeri, elinde silahla Hakan Kahraman girdi. Elindeki silahı bırakmasını söyleyince 'ağabey, buraya da gelirler belki.' dedi. Ardından silahı oradaki çöp kovasının üzerine bıraktı." şeklinde savunma yaptı.
Halde esnaftan haraç istediğine dair suçlamaları kabul etmeyen Kaya, çatışma boyunca dolaptan hiç çıkmadığını savundu.
Sanık Abdurrahman Yaprak'ın avukatı Cengiz Erkoyuncu, çatışmaya karışmadığını öne süren sanık Bekir Kaya'ya elinde bulunan barut izlerini sordu.
Kaya, "Hakan'ın elindeki silahı ben sol elimle alıp çöp kovasının üzerine koymuştum. Barut izleri o yüzden bulaşmış olabilir." cevabını verdi.
Sanık Hakan Kahraman da hakkındaki suçlamaları reddederek, özel meselelerinden dolayı haldeki dükkanına gittiğini savundu.
Kahraman, olaydan sonra maktul Oğuzhan Koyunsever'e tampon yaparak yardım etmeye çalıştığını da iddia etti.
Tutuksuz sanık Emrullah Aydınlı da hakkındaki suçlamaları reddetti, beraatini istedi.
- "Sadece havaya bir el ateş ettim"
Tutuklu sanık Mustafa Yaprak, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, kimseyi öldürmek istemediğini savundu.
Bekir Kaya ve beraberindeki kalabalık grubun saldırısı üzerine kendisini korumak istediğini iddia eden Yaprak, "Ben sadece havaya bir el ateş ettim. Zaten o sırada vuruldum ve yere düştüm. Olayda bir suçum yoktur." ifadelerini kullandı.
Mustafa Yaprak'ın ağabeyi tutuklu sanık Abdurrahman Yaprak da Bekir Kaya ve ailesinin, insanları tehdit edip süre verdiklerini, istedikleri yapılmamışsa kimseyi öldürmekten çekinmediklerini, bununla ilgili daha önce birçok örneğe şahit olduğunu öne sürdü.
Olay günü Bekir Kaya'nın 10-15 kişilik bir grupla hale geldiğini anlatan Yaprak, "Bir anda kardeşim Mustafa'nın etrafını sardılar. 2008 yılında da kardeşimi vurmuşlar, 8-10 kurşun sıkmışlardı. Kardeşimin o hali gözümün önüne geldi. Onu ve kendimi korumak istediğim için arabamda bulunan silahlarımı aldım. O sırada bize doğru ateş ediyorlardı. Ben de ateş etmeye başladım. Kimi vurduğumu bilmiyorum. Bekir Kaya'nın ailesiyle uğraşmak istemediğimiz için daha önce bize zorla devretmek istedikleri dükkanı, değerinin 3 katına satın almak zorunda kalmıştık. Biz böyle olaylar olsun istemiyorduk." ifadelerini kullandı.
Mustafa Yaprak ile Bekir Kaya'nın münakaşasını öğrenince olaydan 2 saat önce polise haber verdiğini dile getiren Yaprak, "Biz bunlara suçüstü yaptırmak istiyorduk. Ancak aksilik oldu, polis gecikti." savunmasını yaptı.
Mahkeme heyeti, savunmaların ardından tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
- Olay
Merkez Meram ilçesindeki balık halinde 5 Şubat 2021'de iki grup arasında silahlı kavga çıkmıştı, Oğuzhan Koyunsever hayatını kaybetmiş, 7 kişi de yaralanmıştı.
Kavgaya karıştığı iddia edilen 13 şüpheli gözaltına alınmış, 5'i tutuklu bulunan 13 sanık hakkında dava açılmıştı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
