ANKARA (AA) - Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kanal İstanbul'un sadece su yoluna alternatif bir proje olmadığını vurgulayarak, "Kanal İstanbul çok önemsediğimiz ve ülkeye çok katkısı bulunacak, dünya ölçeğinde çok büyük bir proje. Projeleri bir taraftan tamamlıyoruz, bir taraftan imar planlarına çalışıyoruz. En kısa zamanda işe başlamak için sabırsızlanıyoruz." dedi.
Karaismailoğlu, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer Landrut'u makamında kabul etti.
Ulaştırma sektörünün son yıllarda AB kurumlarıyla verimli ilişkiler yürüten başlıca alanlardan biri olduğuna dikkati çeken Karaismailoğlu, Türkiye'nin 30 yıldan fazladır ulaştırmada en yüksek standartları uygulama ve AB müktesebatıyla uyum sağlama gayretinde olduğunu anlattı.
Bunun sonucunda altyapıdan ulaşım faaliyetlerinin düzenlenmesine kadar çeşitli konularda çağın gerektirdiği düzeyi yakaladıklarını vurgulayan Karaismailoğlu, "Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade doğrultusunda AB ile eskisinden daha hızlı, verimli ve yapıcı bir iş birliğini hayata geçirmek için ulaştırma ve haberleşme sektörlerinde gerekli her türlü adımı atmaya hazır ve kararlıyız." ifadelerini kullandı.
Kapıdan kapıya taşımacılık ve bazı yük çeşitleri açısından henüz karayolu taşımacılığının yeterli bir alternatifi bulunmadığını dile getiren Karaismailoğlu, şöyle devam etti:
"Yaşadığımız salgın sürecinde karayolu taşımacılığının bir süreliğine kesilmesinin bile tedarik zincirine nasıl zarar verdiğine şahit olduk. Dolayısıyla, demiryollarına, kombine taşımacılığa ve diğer alternatiflere yatırımlarımıza devam ederken karayolu ile yük taşımacılığının önündeki engelleri de kaldırmalıyız. Bu noktada yıllardır ticaretimizi ciddi şekilde etkileyen karayolu kotaları sorunu çıkmaktadır. Sorunun kalıcı olarak çözülmesine katkı yapmanızı bekliyoruz. Gümrük Birliğinin güncellenmesi çözüm sağlayabilecektir. Karayolu taşımalarının serbestleştirilmesine yönelik bir anlaşmayı müzakere etmeye de hazırız.”
- Yüksek Düzeyli Ulaştırma Diyaloğu
Karaismailoğlu, AB ile ilişkilerinde esas beklentilerinin, ulaştırma faslının en kısa sürede müzakereye açılması, iş birliklerini üyelik müzakereleri çerçevesinde yürütmek ve faslın askıda olduğu bu süreçte Yüksek Düzeyli Ulaştırma Diyaloğu'nun devamından yana olduklarını söyledi.
- Hava Taşımacılığı Anlaşması Müzakereleri
Yaptırım kararlarından etkilenen önemli bir iş birliği alanının Kapsamlı Havacılık Anlaşması Müzakereleri olduğunu vurgulayan Karaismiloğlu, "Beklentimiz, Komisyonun yeni bir yaklaşım ve anlayış geliştirmesi ve bu doğrultuda her iki tarafa da yarar sağlayan bir anlaşmanın başarıyla sonuçlanmasıdır." dedi.
Havacılık alanında, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) ile Avrupa Birliği Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) arasındaki "İş birliği Anlaşması"na değinen Karaismailoğlu, her iki tarafın da yararına olan mevcut anlaşmanın yenilenmesi için müzakerelere yeniden başlamaya hazır olduklarını, EASA'nın ilerdeki günlerde gerekli girişimlerde bulunmasını ve SHGM ile temasa geçmesini beklediklerini dile getirdi.
- AB-Türkiye Mali İş birliği (IPA)
Karaismailoğlu, bakanlığın IPA-I dönemini 497,1 milyon avro IPA fonunu ağırlıklı olarak üç büyük demiryolu altyapı projesinde kullanarak başarıyla tamamladığını aktararak, "IPA-II döneminde ise bugün itibarıyla, tahsisatın yüzde 87'si oranında proje onaylanmış, sözleşmeye bağlanma oranı yüzde 82'ye, fon harcama oranı ise yüzde 43'e ulaştı." bilgisini paylaştı.
2021 hedeflerinin ise başta Çerkezköy Intermodal Terminal Projesi ve belediye projeleri olmak üzere IPA-II projelerinin tamamının onaylanması olduğunu aktaran Karaismailoğlu, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla, projelerin önceliklendirilmesi ve onayı konularında iş birliğimizi güçlendirmemiz hedefimize daha hızlı ulaşmamızı sağlayacaktır. Bakanlık olarak, Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planlarının ilk etapta ele alınması konusunda mutabıkız. Ancak, diğer erişilebilirlik ve bisiklet yolu projeleri de bizim için önemli ve öncelikli projelerdir."
Karaismailoğlu, IPA III döneminin birçok belirsizliklerle başlarken, 2021-2022 için kabul edilen üç proje tekliflerinin, Türkiye'nin kullanabileceği fonun yüzde 30'unu oluşturduğunu belirtti.
Bunun da ulaştırma sektörünün IPA I ve IPA II de olduğu gibi IPA III döneminde de iş birliklerinin güçlenerek devam edeceğinin bir göstergesi olacağını vurgulayan Karaismailoğlu, Halkalı-Kapıkule Demiryolu Hattının Yavuz Sultan Selim Köprüsü Bağlantısı Projesi ile iş birliklerini taçlandırmak istediklerini söyledi.
- Halkalı-Kapıkule Hattı Çerkezköy-Kapıkule Kesimi İnşası Projesi
IPA-II döneminin en stratejik ve bütçe açısından en büyük projesi olan Halkalı-Kapıkule Demiryolu Hattı Çerkezköy-Kapıkule Kesimi İnşası Projesi'ne haziran 2019'da başladıklarını hatırlatan Karaismailoğlu, projenin halihazırdaki fiziksel ilerleme oranının yüzde 27,3, mali ilerleme oranının ise yüzde 31,3 olduğunu ifade etti.
Karaismailoğlu, Avrupa Komisyonunun 2021'i Demiryolu Yılı ilan etmesini de memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Bu çerçevede, hem Samsun-Kalın Projesine yönelik olarak mektubunuzda da belirttiğiniz ortak tören etkinliğini hem de Halkalı-Kapıkule Projelerine yönelik ortak etkinlikler yapabileceğimizi düşünüyorum. Halkalı-Kapıkule Projesi kapsamında teknik anlamda İlk Ray Kaynağı törenini ve yine çevresel anlamda Proje Hatıra Ormanı oluşturmak için ağaç dikme etkinliğini birlikte gerçekleştirmekten memnuniyet duyacağız."
- Kanal İstanbul projesi
Karaismailoğlu, konuşmasında Kanal İstanbul'a da değinerek, şunları kaydetti:
"Dünyadaki ticaretin yüzde 90'ı gemiler ve deniz üzerinden dönmekte, o yüzden Karadeniz'deki limanlara çok büyük yatırımlar yapılmakta, liman hacimleri genişlemekte. Şu anda Karadeniz'de ve Marmara'da günlerce süren gemi beklemeleri yaşanmakta. Kanal İstanbul sadece bu su yoluna alternatif bir proje değil, o alan ile birlikte hem teknolojinin hem bilimin hem sanatın hem turizmin gelişeceği bir bölge olarak planlanmakta. Oradaki alanların bir kısmında İstanbul'daki depreme yönelik konutların üretilmesi için de planlanmış bir proje. O yüzden Kanal İstanbul çok önemsediğimiz ve ülkeye çok katkısı bulunacak, dünya ölçeğinde çok büyük bir proje. Projeleri bir taraftan tamamlıyoruz, bir taraftan imar planlarına çalışıyoruz. En kısa zamanda işe başlamak için sabırsızlanıyoruz."
- Türkiye'de en büyük destek demiryolu projelerine
Landrut ise karayollarında kota konusunda, "Sizi temin ederim ben şahsen ve delegasyon olarak bu konuya ilgili üye devletlerin dikkatini çekmeye devam edeceğim. Bu meseleye kalıcı bir çözüm bulmanın ne kadar önemli olduğunun altını çizeceğim." dedi.
Demiryollarının da son derece önemli olduğunu belirten Landrut, "Biz Türkiye'de en büyük desteği bu projelere veriyoruz. Demiryolunun öneminin farkındayız. Bu çerçevede sizinle birlikte kamuoyunun dikkatini bu alana çekecek bir takım etkinliklerde bulunabiliriz." ifadelerini kullandı.
IPA 3 hakkında ise yasal çerçevenin kabul edilmesi konusunda Brüksel'in geç kaldığını dile getiren Landrut, "Projelerin geliştirilmesi konusunda bizden daha hızlı hareket ettiniz. Umuyorum ki şubat sonu itibarıyla yasal metinler kabul edilmiş olur." ifadelerini kullandı.
Kaynak: