Toplantıda, Katar, Somali, Bosna Hersek ve Kosova ile Libya'daki Savunma Güvenlik İşbirliği ve Eğitim Yardım Danışma Komutanlığı, NATO Karargahı'ndaki Türk Askeri Temsil Heyeti Başkanı, KKTC'deki Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı'nın yanı sıra Muharip Hava Kuvveti ve Donanma komutanları devam eden faaliyetler ve sahadaki son duruma ilişkin bilgi verdi.
Savunma ve güvenlik konuları kapsamında Doğu Akdeniz'deki gelişmeler, terörle mücadele harekatları ve yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelede alınan tedbirlerin de ele alındığı yeni yılın ilk toplantısında talimat veren Bakan Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yoğun bir dönemden geçtiğini belirtti.
Terörle mücadele operasyonlarının kararlılıkla devam ettiğini bildiren Akar, görevlerini başarıyla yerine getiren tüm personeli kutlayarak, "İnşallah bundan sonra da aynı ciddiyet ve samimiyetle, diyalog ve koordinasyon içinde faaliyetleri yürütmek suretiyle bize verilen görevleri başaracağız." diye konuştu.
"Katkılarımızı herkesin görmesi lazım"
Türkiye ile ilgili temeli olmayan iddialar ortaya atanlara tepki gösteren Bakan Akar, şunları söyledi:
"TSK, NATO içinde etkin, caydırıcı ve saygın rolünü en etkin şekilde, en üst düzeyde uyguladı, uygulamaya devam ediyor. Operasyonlara, tatbikatlara, fiili durumlara baktığınızda beşinci sıradayız. Finans yönünden, NATO'ya sağlanan destek bakımından Türkiye Cumhuriyeti devleti 8. sırada. Ayrıca savunma, planlama havuzunda da biz ilk sıradayız, tahsis ettiğimiz birlikler, imkan ve kabiliyetlerle. Dolayısıyla bizim NATO ile olan ilişkimizi hiç kimse yargılayamaz. Bizim oradaki katkılarımızı herkesin görmesi, anlaması, göz ardı etmemesi lazım. Bu ne hakka ne adalete ne müttefiklik ruhuna ne de ittifakın içinde üyeler arasındaki ilişkilere uygundur."
NATO'nun bölge ve dünya barışına katkı sağlaması için TSK'nın Afganistan'dan, Kosova'ya, Akdeniz'den Adriyatik'e kadar birçok yerde faaliyet gösterdiğine dikkati çeken Bakan Akar, "Bu konuda kimse söz söyleme hakkına sahip değil." diye konuştu.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in de bunun farkında olduğunu ve her fırsatta dile getirdiğini vurgulayan Akar, geçen aylarda Fransız yetkilileri tarafından ortaya atılan "Fransız askeri gemisinin taciz edildiği" iddialarını da anımsattı.
Ortaya atılan iddiaların gemiler ve karargahlarda yapılan araştırmalar sonucunda yalanlandığını, buralardaki tüm verilerin orijinal şekliyle askeri ve sivil NATO makamlarına teslim edildiğini aktaran Akar, şöyle konuştu:
"Fransızların ortaya attığı iddiaların asılsız olduğu, gerçeği yansıtmadığı açık ve net şekilde ortaya çıktı. Netice olarak oradaki Fransız makamları, NATO makamlarının çalışmalarını da yavaşlatma etkisiyle bu konuları örtbas etmeye kalkmışlardı. Fakat daha sonra Fransa Savunma Bakanı herhalde olayları karıştırdı, basına yaptığı bir açıklamada tekrar Türkiye'yi suçlayıcı bir dil kullandı. Bunu şiddetle reddediyoruz, böyle bir şey asla söz konusu değil. Bütün bilgiler elimizde. Bizim gemimiz uluslararası hukuka, denizcilik hukukuna, teamüllere, NATO üyesi olmaktan dolayı NATO gemilerine karşı münasebetleri çerçevesinde gayet uygun hareket etmişlerdir. 'Tacize uğradım' diyen gemiye de yakıt ikmali yapan Türk Deniz Kuvvetleridir, bunun da bilinmesi lazım. Bizim NATO içindeki fonksiyonumuz, görevlerimiz her geçen gün artan bir şekilde devam etmektedir, derinleşmektedir. Görevlerimizi en iyi şekilde yapma gayretindeyiz. Ayrıca Türkiye'nin AB hedefi de Sayın Cumhurbaşkanımızın da birçok kez gündeme getirdiği gibi devam etmektedir, bundan da kimsenin şüphesi olmasın. Sonuç olarak bu hadise ile alakalı Fransa'dan hala biz özür bekliyoruz, olayın gerçeklerini görmelerini ve kabullenmelerini bekliyoruz. Bu zorunlu."
"TSK başkomutanlık makamına saygısızlıktır"
Başta FETÖ, PKK/YPG, DEAŞ terör örgütleri olmak üzere tüm tehdit ve risklere karşı mücadelenin aralıksız devam edeceğini vurgulayan Akar, "Bizden yardım bekleyen tüm dost ve kardeşlerimize de elimizden geldiğince yapılması gerekenleri bugüne kadar yaptık, yapmaya devam ediyoruz." dedi.
Sözlerinin sonunda şehit ve gazileri minnetle yad eden Hulusi Akar, "Peygamber ocağı olarak da bilinen ve bu milletin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri aklın ve bilimin ışığında, Anayasa ve yasalar çerçevesinde Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda 'Ölürsem şehit kalırsam gazi anlayışı' içinde her türlü zorluğa göğüs gererek milletinin emrinde, görevinin başındadır." ifadelerini kullandı.
Akar, "sözde Cumhurbaşkanı" ifadesine de tepki göstererek, "Sayın Cumhurbaşkanımız, devlet yönetim sistemimizdeki en üst makam olarak devletimizin bütün kurum ve kuruluşlarının başı ve aynı zamanda Anayasa'mızın 117. maddesine göre başkomutanımızdır. Ülkemizin seçilmiş Cumhurbaşkanı'na 'sözde Cumhurbaşkanı' demek asil milletimizin iradesine, değerlerine, demokrasimize ve TSK başkomutanlık makamına saygısızlıktır, kabul edilemez. Düzeltilmelidir." dedi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.