Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesine sunulan, tutuklu sanık Mehmet Altun için "canavarca hisle tasarlayarak 7 kişiyi kasten öldürme" suçlamasıyla 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilen, diğer 10 sanık hakkında da "azmettirme" suçlamasıyla 7'şer kez ağırlaştırılmış müebbet istenen iddianamede, olaya ilişkin tüm delillerin incelendiği belirtildi.
İddianamede ifadesine yer verilen katil zanlısı Mehmet Altun'un, olay günü eşi ve ailesinden gizli araç kiralayarak Dedeoğulları ailesinin evine gittiğini, kendisini belediye görevlisi olarak tanıttığını anlattığı belirtildi.
"Bizi tehdit edenler kimler' diye sordum"
Aile bireylerine, bütün aile evdeyse bir görüşme yapacağını söylediğini ifade eden Altun, ifadesinde şunları kaydetti: "Onlar da bana Barış'ın olmadığını, beş dakikaya kadar geleceğini söylediler. Ben aracımla olay yerinden ayrıldım, Alakova tarafına gittim. Araç içerisinde 5-10 dakika kadar oyalandım. Tekrar aracımla şahısların evine gittim. Bu süre zarfında kimseyle yüz yüze ya da telefonla görüşmedim. Ben şahısların bu evde toplam 7 kişi yaşadıklarını bilirim. Bütün aile bir araya geldikten sonra oraya barışmak maksatlı gittiğimi açıkladım. Hatta elimdeki dosya kağıdına şahısların isimlerini yazmıştım. Şahıslar elimdeki dosyaya bakmaya çalıştılar. Benim öncelikli amacım şahıslara güzellikle şikayetten vazgeçme dilekçesi imzalatmaktı, silah zoruyla herhangi bir belge imzalatmak değildi."
"Şarjörümü değiştirip önce evin yanına kaçan bayanı daha sonra evin içine giden bayanı vurdum"
Altun, olay yerine yanında götürdüğü "şikayetten vazgeçme dilekçesini" kendisinin hazırladığını öne sürerek, şöyle devam etti: "Bez torbamdan çıkardığım tabancamı şahıslara doğrulttum. Kızları yerden taş alıp bana doğru attı. Ben geriye doğru kaçmaya çalıştım. Bu esnada da tabancamı ateşlemedim. Şahıslar beni kovaladı. Ben de aralarından sıyrılıp kendimi korumak maksadıyla şahıslara doğru yakın mesafeden ateş etmeye başladım. Birkaç kişiyi bu sırada vurduğumu biliyorum. Hatta o an kendimi kaybettim ve yerdeki şahsa da yeniden ateş ettiğimi hatırlıyorum. Bu esnada da bir iki kadın evin yanına ve eve doğru kaçıştı. Benim silahımdaki mermi bitmişti. Bez torbamda yedek şarjörüm vardı. Şarjörümü değiştirip önce evin yanına kaçan bayanı daha sonra evin içine giden bayanı vurdum. Olay yerine gelmeden önce bir petrol istasyonundan 5 litrelik şişeye, 30 liralık benzin aldım. Evde güvenlik kamerası olduğunu biliyordum. Olay yerine gitmeden önce benzin alma sebebim böyle bir olay yaşanırsa evi ateşe verip güvenlik kamerası görüntülerini yok etmekti. Benzini olay yerine götürme sebebim evi yakmaktı."
İfadelerine yer verilen diğer şüpheliler olaydan önce katil zanlısı Mehmet Altun ile görüşmediklerini, söz konusu olay hakkında bilgi sahibi olmadıklarını iddia etti.
İddianamede, Mehmet Altun'un ablası olan tutuklu sanık Ayşe Keleş'in de "Mehmet, psikolojik problemleri olan birisidir. Kendisinin Dedeoğulları'na bir kini olduğunu bilmiyordum ama yaklaşık 10 sene önce Yaşar Dedeoğulları isimli şahıs anneme küfür etmişti. Kardeşim bu olayı kafasına takardı." ifadelerine yer verildi.
İddia makamı, iddianamesinde sanığın olay yerine silahla, iki şarjörle, bidon içerisinde benzinle gitmesinin, olayda tasarlama olduğunu açık bir şekilde ortaya koyduğunu belirterek, tüm bu deliller birlikte değerlendirildiğinde şüphelilerin yargılamalarının yapılarak eylemlerine uyan sevk maddeleri gereğince cezalandırılmalarını istedi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.