Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

Avrupa ve Orta Asya'da Gıda Kaybı ve İsrafı Bölgesel Konferansı

FAO Genel Direktör Yardımcısı ve Avrupa ve Orta Asya Temsilcisi Vladimir Rakhmanin: "Türkiye'de bu anlamda (gıda kaybı ve israfının önlenmesi) etkileyici çalışmalar yürütülmüştür. Çok önemli bir süreç özelliği daha var, katılımcı bir süreç olmuştur. Türkiye gerçekten barışın ve çok taraflı diplomasinin güçlü bir savunucusu" Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider: "(Gıda israfının önlenmesi çalışmaları) Kat ettiğimiz yolu rakamlarla da ortaya koymak istiyorum. Yapılan analiz sonucuna

Anadolu Ajansı haberine göre;

İSTANBUL (AA) - Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Genel Direktör Yardımcısı ve Avrupa ve Orta Asya Temsilcisi Vladimir Rakhmanin, Türkiye'de gıda israfının önlenmesi anlamında etkileyici çalışmalar yürütüldüğünü belirterek, "Türkiye gerçekten barışın ve çok taraflı diplomasinin güçlü bir savunucusu. Kişisel deneyimlerinden zaten biliyorum ve FAO bölge temsilcisi olarak Türkiye Cumhuriyeti ile ve Tarım ve Orman Bakanlığı'yla ortak olmaktan büyük gurur duyuyorum." dedi.


Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Gıda Güvenliği Bölgesel Koordinasyon Merkezi'nin (ECO-RCCFS) ortaklığıyla ve Hollanda Tarım, Doğa ve Gıda Kalitesi Bakanlığı'nın desteğiyle düzenlenen "Avrupa ve Orta Asya'da Gıda Kaybı ve İsrafı Bölgesel Konferansı" çevrim içi ve fiziksel olarak katılımla Hilton Bakırköy'de başladı.


- "Dünya genelinde 3,1 milyar insanın sağlıklı beslenmeye erişimi yok"


Vladimir Rakhmanin, toplantıda yaptığı konuşmada, gıda kaybı ve israfının son derece endişe verici bir soruna dönüştüğünü ve bu sorunun iklim değişikliğinde de payı olduğunu dile getirdi.


Sürdürülebilir gıda sistemlerinin gelecekte gıda güvencesinin anahtarı olduğunu belirten Rakhmanin, "Gıda israfı ve kaybı aynı zamanda etik de bir sorundur ve hoş görülecek bir durum değildir. Tahmini olarak dünya genelinde 3,1 milyar insanın sağlıklı bir beslenmeye erişimi olmadığını biliyoruz ve yaklaşık 828 milyon insan açlıktan muzdarip. Gıda kaybı ve israfı orantısız bir şekilde aslında sağlıklı bir beslenme için gerekli olan fakat kolay kaybolabilecek gıdaları etkiliyor. Dünyada her 3 kişiden bir kişi aslında yetersiz beslenme sorunu yaşıyor. Ulusal, bölgesel, küresel seviyede bunun için eyleme geçmek gerekiyor. Teknolojiler, yenilikçi çözümler, yeni çalışma şekilleri, iyi uygulamalar bu anlamda bize o dönüşümü sağlayacak anahtarlar olabilir." diye konuştu.


Sürdürülebilir kalkınma ağı amaçları altındaki hedeflere ulaşmak için belirlenen süreye 8 yıl kaldığına dikkati çeken Rakhmanin, "Dolayısıyla hızla eyleme geçmek için artık acilen bir şeyler yapmamız gerekiyor. Mevcut iyi uygulamaları bir araya getirebiliriz. Önümüzde bugün bir fırsat duruyor ve yeni çözümlere bakabiliriz. İlerlemeden bizi alıkoyan şeyleri artık önümüze alıp değerlendirebiliriz. Gıda kaybı ve israfının azaltılmasının pozitif etkilerini görebilmek için iyi yönetişime ve bütün aktörlerin tutarlı bir şekilde beraber çalışmasına ihtiyacımız var. Politika yapıcılar, uygun düzenleme mekanizmalarıyla bu anlamda kolaylaştırıcı bir ortam yaratacaktır." ifadelerini kullandı.


- "Türkiye'nin her düzeyde barışa ulaşmadaki çabalarını ne kadar takdir etsek azdır"


Vladimir Rakhmanin, FAO'nun Türkiye'de Tarım ve Orman Bakanlığı ile iş birliği içerisinde gıda kaybı ve israfının önlenmesi, azaltılması ve izlenmesi ulusal stratejisini ve eylem planını hazırladığını anımsatarak, sözlerini şöyle tamamladı:


"Gerçekten Türkiye'de bu anlamda etkileyici çalışmalar yürütülmüştür. Çok önemli bir süreç özelliği daha var, katılımcı bir süreç olmuştur. Gerçekten tabandan ortaya çıkan son derece kucaklayıcı bir şekilde iyi uygulamaların paylaşıldığı bir hareket gördük. Gerçekten tebrik ediyoruz. Şunu da vurgulamak istiyorum, Türkiye gerçekten barışın ve de çok taraflı diplomasinin güçlü bir savunucusudur. Kişisel deneyimlerinden zaten biliyorum ve FAO bölge temsilcisi olarak, Türkiye Cumhuriyeti'yle ve Tarım ve Orman Bakanlığı'yla ortak olmaktan büyük bir gurur duyuyorum. Türkiye'nin her düzeyde barışa ulaşmadaki çabalarını ne kadar takdir etsek azdır. FAO olarak Türkiye'yle güçlü bir iş birliği içerisindeyiz.


Türkiye 1948'de FAO'ya üye oldu. Bu yıl Türkiye ve FAO beraberce 40'ıncı yıl dönümünü kutluyor. Yani Türkiye'de FAO temsilciliğinin kurulmasının 40. yılı ve aynı zamanda da FAO alt bölge ofisinin de Türkiye'ye yerleşmesinin 15. yıl dönümü. Bu ortaklıklar sonucu aslında Türkiye dahil olmak üzere FAO üyelerini güçlendirebiliyor ama bu güçlendirme zaten Türkiye'nin çabalarıyla beraber gerçekleşiyor. Hem bölgesel hem küresel düzeyde biz Avrupa ve Orta Asya bölgesinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Deneyimlerimizden bir şeyler öğreniyoruz ve ümit ediyorum ki bugün çıkardığımız dersler ve beraber iki gün boyunca paylaşacağımız uygulamalar küresel bir etki yaratacaktır."


- "Türkiye genelinde hanelerde bir yılda 80 milyon dolar tasarruf ettik"


Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin aldığı inisiyatifle, Ukrayna ve Rusya arasındaki çatışmanın gıdaya ve dünyaya olan zararını adeta izale ettiğini ve artık Karadeniz tahıl koridoru döneminin barışla neticelenmesi için de İstanbul'un bir merkez olacağını dile getirdi.


Tarım ve Orman Bakanlığı olarak gıda kaybı ve israfı konusunda yapılan başarılı çalışmaları anlatan Gizligider, şunları kaydetti:


"Biz zaten yola çıkarken bu işin başarısının sadece bakanlığımızın değil bütün Türkiye'nin sahiplenmesiyle mümkün olabileceğini biliyorduk. Bu yüzden her zaman geniş, katılımcı bir yaklaşımla hareket ettik. Şimdi kat ettiğimiz yolu rakamlarla da ortaya koymak istiyorum. Yapılan analiz sonucuna göre, Türkiye genelinde hanelerde bir yılda 80 milyon dolar tasarruf ettik, verdiğimiz mesajlarla, yayınladığımız içeriklerle alışverişe planlı çıkan kişi sayısını artırdık ve gıdalarını nasıl koruyacakları konusunda daha bilgili hale getirdik. Son derece önem verdiğimiz, son tüketim tarihi ve tavsiye edilen tüketim tarihi arasındaki farka yönelik bilinç yüzde 20 arttı. Tüketicilerin tavsiye edilen tüketim tarihi geçmiş ama hala tüketimi güvenilir olan gıdayı atarak israf etmeleri engellenmiş oldu. Çok önemli bir husus da yanlış porsiyon planlamasıdır ve bundan kaynaklanan gıda israfı yüzde 22'den yüzde 13'e düştü. Bununla beraber israf edilen gıdaların yeniden değerlendirilme oranı ise yüzde 45'ten yüzde 55'e çıktı. Yine gıda atıklarında komposto yapanların oranının yüzde 3'ten yüzde 6'ya çıktığını bu çalışmaların ardından tespit ettik."


-"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın arabuluculuğuyla gıda krizinin üstünden gelmek için çok önemli bir adım atıldı"


Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Büyükelçi Khusrav Noziri de mevcut durum ve şartlar göz önünde bulundurulduğunda gıda güvencesinin 2022 ve sonrası için aslında biraz karamsar göründüğünü ve buna Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın olumsuz etkilerinin de eklendiğini söyledi.


Noziri, "2022 gıda krizleri küresel raporu yeni yayımlandı ve endişeyle karşıladığımız bilgiler içeriyor. Çünkü baktığımızda yardıma en çok ihtiyacı olan 53 ülkede aslında 2019 yılında. 135 milyon kişi AKUT gıda güvencesizliğiyle karşı karşıyayken bu sayı 193 milyona yükseldi. Açlıktan, kıtlıktan gerçekten bir adım uzakta olan akut gıda güvencesizliğiyle karşı karşıya olan insanların sayısının yükseldiğini görüyoruz. Bu noktada gerçekten Birleşmiş Milletler'in Karadeniz tahıl girişiminin altını çizmek istiyorum. Gerçekten emsali görülmemiş bir mutabakata ulaşıldı. Sayın Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın arabuluculuğu sayesinde İstanbul'da burada ilgili anlaşma imzalandı ve küresel gıda krizinin üstünden gelmek için çok önemli bir adım atılmış oldu." ifadelerini kullandı.


Mevcut koşullar altında gıda kaybı ve israfına bakıldığında, mevcut durumun daha da kötüye gittiğini dile getiren Noziri, "Çünkü insanlar tarafından üretilen fakat tüketilmeyen gıdaları düşündüğünüzde çevresel, sosyal, ekonomik açıdan gerçekten olumsuz etkiler ortaya çıkardığını görüyoruz bu durumun ve UNEF'in (Birleşmiş Milletler Acil Durum Gücü) 2021 gıda israfı indeksi raporuna baktığımızda yaklaşık olarak 931 milyon ton gıda israfı 2019'da ortaya çıktı. Bunun yüzde 61'i hanelerden yüzde 26'sı gıda hizmetlerinden, yüzde 13'ü perakendeden kaynaklanıyor. Toplam küresel gıda üretiminin yaklaşık yüzde 17'sinin aslında israf edilebildiğini görüyoruz." diye konuştu.


Noziri, gıda kaybı ve israfıyla başarılı bir şekilde başa çekebilmek teknolojiden daha fazla yararlanılması gerektiğini ve çevre üzerindeki ayak izinin azaltılması gerektiğini sözlerine ekledi.


Öte yandan, yarın sona erecek etkinlik kapsamında gerçekleşecek çeşitli panellerde, gıda israfı ve süründürülebilir gıda konuları ele alınacak.



Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”