İSTANBUL (AA) - İstanbul Ataköy'deki Ömer Duruk Camisi'nde, kar biriken tentenin cenaze namazı kılan cemaatin üzerine çökmesi sonucu 3 kişinin ölümü, 45 kişinin yaralanmasıyla ilgili 4 imamın yargılanmasına devam edildi.
Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Adem Karabey, Faruk Yazar, Mustafa Çiçek ve Mustafa Kavukluoğlu ile avukatları katıldı. Bir kısım müştekilerin avukatları da duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Ali Rıza Mülayim, camide temizlik görevlisi olarak çalıştığını, olay sabahı camiye girdiğinde tentelerin biraz esnediğini gördüğünü ve sonrasında belediyeyi aradıklarını söyledi.
Ellerinde mevcut olan şeritleri çekmeye başladıklarını belirten tanık Mülayim, şunları anlattı:
"Ses sistemi ile orada bulunan insanları uyarmaya başladık. Tente altının riskli olduğunu boş alanlarda durulması gerektiğini söyleyerek anons yaptık. Bu anonsu belli aralıklarla yaptık. Adem Karabey de uyarılara devam etti. Namaz vakti yaklaştığında amirim Adem Karabey ve Faruk Yazar kendilerinin namaza gideceğini benim namaza katılmamamı ve anonsa devam etmemi söyledi. Uyarılara ses sistemiyle belli aralıklarla devam ettim. Vakit namazı kılındı. Temizlenen boş alanda yani tentenin dışında bekliyordum. Cami tarafından genç bir imam ile cemaatten birkaç kişi vardı. Cenazenin başına doğru geçti. Ben genç olan imama 'Hocam anons geçeceğim, tentelerin altına girilmesin, boş alanda namaz kılınsın diye anons geçeceğim.' dedim. Bana herhangi bir tepki vermedi. Cenazelerin olduğu yere geldim. Mikrofonu alarak cenaze yakınlarına 'Namaz için boş alanda saflarımızı oluşturalım.' diye anons ettim. Tam o anda yaşlı olan cenaze imamı 'Sen ne diyorsun' diyerek mikrofonu aldı ve 'Arkadaşlar hemen burada saf tutalım birkaç dakika içinde kılar çıkarız.' dedi."
- Tanık Mülayim, Mustafa Çiçekçi'yi teşhis etti
Mülayim'in bu beyanının üzerine mahkeme başkanı, tanığa sanıklardan hangisinin bu sözü söylediğini sordu. Tanık Mülayim de Mustafa Çiçekçi'yi teşhis etti.
İfade vermeye devam eden Ali Rıza Mülayim, cenaze namazlarının kılındığını, ilk cenaze kapıya doğru çıktığında, kapıda bir sıkışma olduğunu düşündüğü için o tarafa yürüdüğünü ve "çat" diye bir ses duyduğunu söyledi.
Mülayim, "Gücümün yettiği kadarıyla 'Tentenin altını boşaltın.' diye bağırdım. Kendim de koşmaya başladım. Bana iki parmak mesafeyle ana direk yere düştü, yaralanmadım. Şok geçirdim. Ne yapmam gerektiğini düşündüm. Elektrik kabloları vardı. Yerler ıslaktı. İnsanlar elektriğe kapılmasın diye camiye doğru koştum ana şalteri indirdim. Adem Hoca da bunun için beni aramıştı. Onu indirdiğimi söyledim." dedi.
Anonsta "Bir iki dakika kılar çıkarız" dendiğini diğerlerinin de duyduğunu ve tepki gösterdiğini de kaydeden Mülayim, "Zabıtalar da bunu diyen kişiyi aradı. Kurtarma çalışmalarına yardımcı olmaya çalıştım ben de. Bu yaşananları Adem Karabey ile Osman Demirkaya ve Faruk Yazar'ın talimatlarıyla yaptım ama gücümüz yetmedi. Cemaat anonslara önce itibar etmedi. Cenaze namazına durulacağı zaman Hocanın anonsuyla tentenin altında saf tutuldu. Ekiplerin temizlediği alanda namazın kılınmasını anons etmiştim ama ciddiye alan olmadı." diye konuştu.
Mülayim, ellerindeki şeritlerin cenaze alanının tamamını kapatmaya yetmediğini, bir kısım şeridi zabıtadan istediklerini, kalan bölümü de çelenklerle kapatmaya çalıştıklarını bildirdi.
- "Bana kimse tehlike arz ediyor demedi"
Tanık beyanlarına karşı söz verilen sanık Mustafa Çiçek de tanığın ifadesinde yanlışlar olduğunu savundu.
"Bana hiç kimse 'Burada namaz kıldırma tehlike arz ediyor.' demedi." diyen Çiçek, "Anons duymadım. Bana 'Namazı çabucak kıldır çık.' dediler. Adem Karabey ve Osman Demirkaya dedi. Musalla taşının olduğu yere tek bir şerit çekildi. Tanık da oradaydı, elinde mikrofon vardı. Mikrofonu alarak 'Namazı kıldırıp çıkacağız.' dedik. Birinci cenaze namazı kılındı prosedür tamamlandı. İkinci cenazenin cemaati azdı. Onun da namazı kıldırıldı. Tam kapının oraya geldik olay meydana geldi." şeklinde bilgi verdi.
Sanık Mustafa Kavukluoğlu da tanığın namaz sonrasında kendisine bir şey demediğini iddia etti.
Mahkeme, duruşmaya katılmayan tanıkların zorla getirilmelerine karar vererek, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
- İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 10 Ocak 2017'de Ataköy 5. Kısım'daki Ömer Duruk Camisi'nde kılınan bir cenaze namazı sırasında cemaatin altında bulunduğu tentelerin, üzerine birikmiş kar nedeniyle çöktüğü anlatıldı.
Çöken tentenin altında kalan Zihni Ganiç, Feruzan Eryürük ve Mustafa Ümit Şengezer'in öldüğü, 45 kişinin yaralandığı belirtilen iddianamede, İBB'nin cenaze namazlarını kıldırmakla görevli imamları Mustafa Kavukluoğlu ve Mustafa Çiçek ile cami imamları Adem Karabey ve Faruk Yazar "sanık" olarak yer aldı.
İddianamede, sanıklar Mustafa Kavukluoğlu, Mustafa Çiçek, Adem Karabey ve Faruk Yazar'ın "taksirle birden fazla kişinin ölüme neden olma" suçundan 2 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.
Soruşturma kapsamında eski Bakırköy Müftüsü Mustafa Açıkalın, temizlik görevlisi Ali Rıza Mülayim, Bakırköy Belediye Başkanlığındaki görevliler ve tenteyi kuran şirket yetkilileri hakkında ise takipsizlik kararı verilmişti.
Kaynak: