ANTALYA (AA) - Antalya Diplomasi Forumu'nda (ADF), Bosna Hersek'teki güvenlik kaygıları, ülkedeki istikrar ve birlik, Avrupa Birliği (AB) ve NATO'ya üyelik süreçleri, güncel durum ve krizler eşliğinde ele alındı.
Anadolu Ajansının (AA) "Global İletişim Ortağı" olduğu ADF'de, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Sırp üyesi Milorad Dodik ve Konseyin Boşnak üyesi Sefik Dzaferovic'in katılımıyla "Bosna Hersek'in Geleceği" paneli düzenlendi.
Sırp lider Dodik, Bosna Hersek Savaşı'nın sona ermesinin ardından ülkedeki en büyük siyasi krizin yaşandığının altının çizildiği paneldeki konuşmasında, "Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı Bosna Hersek'i direkt etkilememektir. Ukrayna'da yaşananlarla Bosna Hersek arasında doğrudan bağlantı kurmak doğru olmaz çünkü ülkemiz çatışmanın aktörleri arasında değil. Bu anlamda bir kıyas yapmak da doğru olmaz." dedi.
Dodik, "Bosna Hersek'in tamamlanmamış bir ülke olduğunu söylüyorlar. Bunu kullanarak Bosna Hersek'in kendi işlerini yapmasına ve kendi kararlarını almasına müsaade etmiyorlar. Bosna Hersek üç kurucu halkı (Boşnak, Hırvat ve Sırplar) ve iki entitesiyle (Bosna Hersek Federasyonu ve Sırp Cumhuriyeti) her türlü probleme cevap vermektedir ve cevap verecek kapasiteye sahiptir." diye konuştu.
- "Bosna Hersek'i barış anında da yalnız bırakmıyorlar"
Ülkedeki problemlerden birinin "gelecek" olduğunu savunan Dodik, "Bosna Hersek'i barış anında da yalnız bırakmıyorlar. Savaş çığırtkanlığı yapıyorlar ancak son iki aydır onlarında sesleri çıkmıyor. Bosna Hersek'in ne iç ne de dışardan oluşabilecek bir savaş ile mücadele edecek kapasitesinin olmadığını bilmekte fayda var." değerlendirmesinde bulundu.
- "Bosna'ya dışardan da saldırı gerçekleştirilmiştir ve ülke bölünmek istenmiştir"
Dzaferovic, paneldeki konuşmasında, "Bosna savaşını NATO durdurdu ve ülkedeki barışın korunmasında da NATO'ya büyük görev düşmektedir. Dayton Barış Anlaşması ile kanunlarının belli olduğu Bosna Hersek, yine aynı anlaşma ile korunma altına alınmıştır. Bu şekilde korunmaya devam edeceğinden hiç şüphem yok." diye konuştu.
Bosna Hersek kanunlarının ülkede oy birliğiyle ve uluslararası toplumun desteğiyle oluşturulduğunun altını çizen Dzaferovic, "Bosna Hersek'in uluslararası barış gücü, şu an Christian Schmidt tarafından yürütülen, Yüksek Temsilcilik makamı ile korunmaktadır. Bosna Hersek'te yaşanan savaşı, Dodik'in adlandırdığı gibi iç savaş olarak değerlendiremeyiz. Bosna'ya bir saldırı gerçekleştirilmiştir.” dedi.
Bosna savaşının asıl amacının "Bosna Hersek'i bölmek" olduğunu vurgulayan Dzaferovic, "Bosna'ya dışardan da saldırı gerçekleştirilmiştir ve ülke bölünmek istenmiştir. Uluslararası hukuk mahkemelerinin de konuya ilişkin görüşü bu şekildedir." ifadelerini kullandı.
- Bosna Hersek'in AB ve NATO üyeliği süreci
Dzaferovic, Bosna Hersek'in AB ve NATO üyelik sürecine önem verdiğini belirterek "Güvenlik sistemimiz başta olmak üzere ülkenin tüm işleyişi AB entegrasyon sürecine uygun şekilde düzenlenmiştir. Ülke olarak AB üyeliğini almak için elimizden geleni yapmamız gerektiğine inanıyorum. Bu süreçte Batı Balkanlar'daki ilişkilerinde daha iyi hale geleceğine inanıyorum." dedi.
NATO konusunda Dzaferovic ile aynı fikirde olmadığını ifade eden Sırp lider Dodik, Sırp Cumhuriyeti ve Sırpların NATO üyeliğine karşı olduğunu, NATO'nun da bu durumda olan bir Bosna'yı istemeyeceğini, bu sürecin ancak bir oylama ile yapılabileceğini ve böyle bir kararın alınmayacağının altını çizerek bu konudaki konuşmaları "vakit kaybı" olarak değerlendirdi.
Ülkenin AB üyelik sürecini değerlendiren Dodik, "İngiltere'nin AB'den ayrılmasından sonra hiçbir şey eskisi gibi değil. AB ilk önce kendi içerisindeki sorunları çözmeli. AB üyelik süreci için bizden istenenler, AB'nin aktüel üyelerinden isteniyor olsaydı, üyelerin yarısı bunu karşılayamazdı." değerlendirmesini yaptı.
- "Türkiye'nin bölgedeki sorunların çözülmesinde doğru ve önemli etkileri var"
Sırp lider Dodik, "Türkiye'nin bölgedeki sorunların çözülmesinde doğru ve önemli etkileri var. Türkiye ve (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan bizim için kabul edilebilir bir çözüm yolu çünkü Erdoğan herkese saygı gösteriyor ve Bosna Hersek'e yardım etmek istiyor. Bu tür bir lider biz Sırplar için de kabul edilir." diye konuştu.
Türkiye'nin Batı Balkanlar'daki etkisinin önemli olduğunu vurgulayan Dzaferovic, "Türkiye ile olağanüstü ilişkilerimiz var. Türkiye ve Erdoğan'ın yapıcı ve sakinleştirici bir rol oynadığını düşünüyorum. Bu hususta ülkemiz Türkiye ile ilişkilerini ve iş birliğini geliştirmeye devam edecektir. Türkiye bizim AB ve NATO yolumuzu da desteklemekte bunun için teşekkürlerimizi iletmemiz gerektiğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Kaynak: