ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Tahıl koridorunun gerçekleşmesi gibi yine Türkiye'nin merkezde olduğu, Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü inisiyatif vasıtasıyla bir gaz koridorunun gerçekleşmesi de söz konusu olabilecektir. Herkesi bu konuya sağduyulu bir şekilde yaklaşmaya ve Türkiye'ye destek vermeye davet ediyoruz." dedi.
Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken basın toplantısı düzenledi.
Son dönemde en önemli gündem maddelerinden birinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kazakistan ziyaretiyle ilgili olduğunu belirten Çelik, Erdoğan'ın Asya'da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı'na katılmak üzere Kazakistan'a gittiğini ve Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı'na katıldığını hatırlattı.
Çelik, bütün bölge açısından en kapsamlı barış perspektifine sahip Türkiye'nin gerçek bir diplomasi devleti, sözüne güvenilen bir devlet olduğunu söyledi.
Dünyanın dikkatini çeken ve çok tartışılan konunun, Putin'in Avrupa'ya gazın Türkiye üzerinden gitmesi yaklaşımı olduğunu ifade eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Avrupa için Türkiye'nin gaz dağıtım merkezi olması konusunda Cumhurbaşkanımız bununla ilgili 'İlgili bakanlıklar görüşsün ve hemen adımlarımızı atalım' dedi. Tahıl krizi ve tahılla ilgili bir kıtlık tehlikesi nasıl tahıl koridoru vasıtasıyla aşılmışsa bugün Avrupa'nın donmasından bahsedilen bir dönemde insanların herhangi bir şekilde sıkıntıya düşmemesi için yapılması gerekenler açısından da Türkiye bir enerji üssü, bir enerji merkezi olarak üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu ifade etti. Savaştan önce Avrupa'nın gazının neredeyse yüzde 40'a yakını Rusya üzerinden temin ediliyordu, şimdi başka tartışmalar var.
Sadece Rusya meselesi değil Asya'daki başka aktörler de Türkiye'nin güvenilir enerji üssü ve güvenilir bir ortak olduğunun altını çizerek, Türkiye'nin gaz dağıtım merkezi, enerji üssü olması, en güvenli, en verimli ülke olduğu konusunda herkes hem fikir. Dolayısıyla önümüzde tahıl koridorunun gerçekleşmesi gibi yine Türkiye'nin merkezde olduğu, Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü inisiyatif vasıtasıyla bir gaz koridorunun gerçekleşmesi de söz konusu olabilecektir. Herkesi bu konuya sağduyulu bir şekilde yaklaşmaya, ve Türkiye'ye destek vermeye davet ediyoruz."
Çelik, Cezayir'in ev sahipliğinde Filistinli grupların Filistin Ulusal Uzlaşı Konferansı'nda bir araya geldiğini belirterek, konferansın başarıya ulaşmasını, alınan kararların uygulanmasını ve etkili bir şekilde hayata geçirilmesini desteklediklerini vurguladı.
AK Parti teşkilat başkanlığının şehir buluşmaları ve toplantılarını sürdürdüğünü ifade eden Çelik, bu buluşmaların vatandaşlarla bir araya gelmek açısından son derece verimli sonuçlar doğurduğunu belirtti.
- "Kendisini destekleyenler başarısız bir ziyaret olarak değerlendirdi"
Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Çelik, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyareti, 6'lı masanın cumhurbaşkanı adayı için icazet ziyareti olarak yorumlanmıştı. Ziyaret sonrasını ve özellikle gizemli 8 saati nasıl değerlendirirsiniz?" sorusunu şöyle cevapladı:
"Daha önce ABD ziyaretiyle ilgili 'Kimin nereye gittiği bizi ilgilendirmez' demiştim fakat konu bizden çıktı. Sayın Kılıçdaroğlu'nun ziyaretini, kendisini destekleyenler son derece manasız ve başarısız bir ziyaret olarak değerlendirdi. Özellikle iktidarı eleştirirken bolca demokrasi, şeffaflık ifadesi kullananların kendi partilerini yönetirken aslında son derece otokrat yaklaşımlar sergilediklerini Türk siyasi hayatında sık sık görürüz. Bunlardan biri ibretlik olarak bu gezide ortaya çıktı. Bu kadar 'şeffaflık' diyen birisi, geziye katılanları da atlatarak 8 saat ortadan kayboldu. 8 saat ne yaptığı bizi ilgilendirmiyor ama sonuçta ABD'deki basın mensupları uzak tutulmuş, kendi yanlarındaki basın mensupları da herhangi şekilde bilgi vermeden bu mevzudan uzak tutulmuş. Şimdiye kadar da bir açıklama yapılmadı. 'Bu kadar büyük bir gezi yapacağım, oradaki kanaat önderleriyle buluşacağım, Türkiye'nin geleceğine dönük olarak birtakım vizyonların gelişmesine katkıda bulunacağım' dediğiniz bir gezinin mutlak birtakım ziyaretler dışında tek konuşulan maddesi bir genel başkanın kendi ekibinden, kendisiyle beraber oraya giden gazetecilerden da habersiz bir şekilde 8 saat kaybolması oldu. Dolayısıyla bu açıdan baktığınızda enteresan şeffaf bir gezi olmuş."
- "O karanlık atmosfer yüzünden kadınlar geleceklerini kaybetti"
Çelik, bir gazetecinin "Anayasa değişikliğiyle ilgili teklifte 24. ve 41. maddelerle ilgili çalışmaların bittiğine dair açıklamalar yapıldı. CHP tarafından, Anayasa'ya başörtüsü dışında kategorik olarak karşı çıkacaklarına dair sinyaller geliyor. Hem CHP'nin tutumunu değerlendirmenizi hem de 41. maddede nasıl bir formülasyon getirdiğinizi öğrenmek istiyorum." sözleri üzerine, "Anayasa ile ilgili çalışma Cumhurbaşkanımıza arz edilecek, 24. ve 41 maddeler bağlamında. O son şekli verildikten sonra bu ortaya koyulacak." ifadelerini kullandı.
CHP'nin, AK Parti tarafından büyük bir mücadele verilerek çözülmüş bir meselenin ardından kanun teklifini getirdiğini aktaran Çelik, Kılıçdaroğlu'nun açıklamasında, "Bu konuda böyle bir adım atacağız, geçmişte yaptığımız yanlışı düzelteceğiz." dediğini söyledi.
Geçmişte yapılanın yanlış olduğunun vurgulanmasının önemine işaret eden Çelik, "Ama burada bir soru var. Orada sizin ortaya koyduğunuz bu tavırlar ya da yaptığınız açıklamaların oluşturduğu o karanlık atmosfer yüzünden 1 nesil, 2 nesil kadınlar geleceklerini kaybetti. Şimdi bunu 'Ben sizinle helalleştim' diyerek tek taraflı şekilde kapatmaya çalışırsanız burada samimiyet problemi, samimiyet konusunda büyük bir cari açık ortaya çıkar. Dolayısıyla bu insanlarla nasıl helalleşeceksiniz, kayıp yıllarını nasıl vereceksiniz?" diye konuştu.
"Biz iktidara gelirsek" diye başörtüsü, türban ayrımı şeklindeki çirkin, siyasi manipülasyonu, siyasi tuzağı yeniden kurmaya çalışanlar olduğunu ifade eden Çelik, şöyle konuştu:
"Bakanlık yapmış bir CHP'li çıktı o siyasi tuzağı yeniden diriltmeye çalışarak, başörtüsü meselesi demedi ama 'Ben ve benim gibiler iktidara gelirsek biz türbanla uğraşmaya devam edeceğiz' dedi. Şimdi biz bu siyasi tuzakların ne manaya geldiğini biliyoruz. Burada mutfakta biri mi var' diye sormamıza gerek yok. Mutfakta ne olduğunu biliyoruz. Bu çirkinliğin karşısında peki Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi nasıl bir tutum almıştır? Hiçbir şey söylememişlerdir."
(Sürecek)
Kaynak: