ANKARA (AA) - Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, AB'nin Türkiye'nin en büyük ticari ortağı olmayı sürdürdüğünü belirterek "AB-Türkiye ekonomik ilişkileri, ilişkilerimizin çok önemli bir köşe taşıdır." dedi.
Meyer-Landrut, Büyükelçilik'te düzenlenen toplantıda, Diplomasi Muhabirleri Derneği (DMD) üyesi gazetecilerin, Türkiye-AB ilişkilerine ve bölgesel gelişmelere dair yönelttiği soruları yanıtladı.
AB ve Türkiye arasında siyasi üst düzey toplantıların yeniden başladığını gördüklerini belirten Meyer-Landrut, geçen yıl çok sayıda karşılıklı üst düzey ziyaretin yapıldığını hatırlattı.
Meyer-Landrut, AB'nin gelecek yıllarda Türkiye'deki sığınmacıları desteklemek için 3 milyar avro daha ayırmaya yönelik ek kararına da değinerek bu desteğin toplam 10 milyar avroya yaklaştığını söyledi.
Sağlık alanında da önemli sonuçlar aldıklarını vurgulayan Meyer-Landrut, dijital Kovid-19 sertifikasının AB sisteminde karşılıklı tanınmasının önemli bir adım, Türkiye'nin de bu tanımayı gerçekleştiren ilk ülkelerden biri olduğunu dile getirdi.
Meyer-Landrut, Türkiye'nin de taraf olduğu Avrupa mekanizması kapsamında İspanya ve Hırvatistan'ın Türkiye'ye yangın söndürme uçakları sağlamasının iş birliği açsından önemine işaret etti.
Türkiye'nin kasımda Tekirdağ'da bir tatbikat gerçekleştirdiğini hatırlatan Meyer-Landrut, bu tatbikatın afet yönetiminde iş birliği açısından çok önemli olduğunu ifade etti.
Bütün bunların aynı zamanda olumlu sonuçlara da dönüştüğüne dikkati çeken Meyer-Landrut, AB'nin Türkiye'nin en büyük ticari ortağı olmaya devam ettiğinin altını çizdi.
- "İş birliğini sürdürmek için çalışmaya devam edeceğiz"
Meyer-Landrut, 25 yılda ikili ticaretin 4 kattan daha fazla arttığını, AB üye devletlerinden doğrudan yatırıma yönelik ikili yatırımların çok yüksek düzeyde olduğunu vurgulayarak "Dolayısıyla AB-Türkiye ekonomik ilişkileri, ilişkilerimizin çok önemli bir köşe taşıdır." dedi.
Bu iş birliğini sürdürmek için çalışmaya devam edeceklerine işaret eden Meyer-Landrut, üst düzey diyaloglara ilişkin konuların kapsamını da genişletmeyi sürdüreceklerini kaydetti.
Meyer-Landrut, Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması'na katılmasının AB ile Türkiye arasında önemli bir iş birliği alanı yarattığına dikkati çekerek Türk hükümetinin çok aktif olduğunu ve çok sayıda ek programa ortak olmaya çalıştığını söyledi.
Güvenlik alanında Türkiye'nin önemli bir NATO müttefiki olduğunu vurgulayan Meyer-Landrut, Türkiye'nin diplomatik çabalarını desteklediklerini belirtti.
Meyer-Landrut, "AB aday ülkesi olan Türkiye'nin, Avrupa Konseyi üyesi olarak yükümlülüklerini yerine getirmesinin yanı sıra hukukun üstünlüğü ve temel haklar, temel bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor." ifadesini kullandı.
- Gümrük Birliği
Bu yıl Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve modernleştirilmesi konusunda daha fazla adımın atılıp atılmayacağına yönelik soruya Meyer-Landrut, "Gümrük Birliği'nin ve potansiyel modernizasyonunun AB-Türkiye ekonomik ve ticari ilişkileri için önemli bir potansiyele sahip olduğu konusunda hepimiz hemfikiriz." yanıtını verdi.
Meyer-Landrut, bu konuda teknik görüşmelerin sürdüğünü aktararak bu durumun er ya da geç görüşmelerin başlaması için gerekli koşulları yaratacağını umduğunu söyledi.
Türkiye'nin AB'ye katılımının "çöp kutusuna atıldığını söylemenin gerçekçi olup olmayacağına" ilişkin soru üzerine Meyer-Landrut, Türkiye'nin AB'ye aday bir ülke olduğunu hatırlattı.
Avrupa Konseyinin aralık ayında durum raporunu değerlendirdiğini kaydeden Meyer-Landrut, söz konusu raporda, "insan hakları, hukukun üstünlüğü ve genel olarak Kopenhag kriterlerinde bir gerilemenin olduğu" ifadelerini anımsattı.
- "Avrupa Konseyince tanımlanan pozitif gündemin unsurları üzerinde çalışıyoruz"
Meyer-Landrut, "Bu bağlamda, şu anda Avrupa Konseyince tanımlanan pozitif gündemin unsurları üzerinde çalışıyoruz." dedi.
ABD'nin Doğu Akdeniz Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (EastMed) girişiminden desteğini çekmesi konusunda AB'nin bu girişime bakışının nasıl olduğuna ilişkin Meyer-Landrut, bu aşamada AB'nin fizibilite çalışmalarını desteklediğini ifade etti.
Meyer-Landrut, 52 sanığın yargılandığı "15 Temmuz darbe girişimi" ve "Gezi Parkı olayları"na ilişkin davada, sanık Osman Kavala hakkındaki kararlara ilişkin AB'den bir açıklama olmamasının sebebine ilişkin ise duruşmaları takip ettiklerini ve genel merkeze rapor etmeyi sürdürdüklerini dile getirdi.
Diğer AB üye devletlerinin de bu duruşmaları takip ettiğine işaret eden Meyer-Landrut, Alman hükümetinin temsilcisinin bu konuda bir basın açıklaması yaptığını söyledi.
Meyer-Landrut, Avrupa Konseyinin tüm üyelerinden mahkeme de dahil olmak üzere tüm organın kararlarına saygı duymasını beklediklerini ifade ettiğini hatırlattı.
Kavala davasında alınan kararların, insan hakları açısından Türkiye-AB ilişkilerine nasıl etki ettiğine ilişkin soruya Meyer-Landrut, bu prosedürleri takip etmenin Avrupa Konseyinin elinde olduğunu belirtti.
- Yunanistan'ın sığınmacıları geri itmesi
Meyer-Landrut, Yunanistan'ın kara sularında bulunan sığınmacıları Türkiye'ye geri itme konusunda AB'den yeni dönemde nasıl bir tutum bekleneceğine ilişkin soruya, AB Komisyonunun İçişlerinden Sorumlu AB Komiseri Ylva Johansson'ın bu konudaki endişelerini defalarca dile getirdiğini hatırlattı.
AB Komisyonu yetkililerinin bu konuda Yunanistan, diğer üye ülkeler ve AB Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı (Frontex) ile temas halinde olduğunu kaydeden Meyer-Landrut, bu aşamada herhangi ek bir beyan yapamayacağını söyledi.
Kaynak: