Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

2022 Yılı Bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda

AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yegin: "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, siyasi ve toplumsal uzlaşmanın ön plana çıktığı, milli iradenin doğrudan tecelli ettiği bir yönetim yapısıdır. Güçlü devlet, güçlü yönetim, demokratik istikrar gayeleri yeni sistemin ana omurgasıdır. Yasama, yürütme ve yargı organlarının kendi içinde daha güçlü, daha bağımsız ve daha etkin olduğu bir sistemdir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle ülkemiz, yönetimde istikrarın tesis, temsilde adaletin de temin edildiği

Anadolu Ajansı haberine göre;

TBMM (AA) - AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yegin, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, siyasi ve toplumsal uzlaşmanın ön plana çıktığı, milli iradenin doğrudan tecelli ettiği bir yönetim yapısıdır. Güçlü devlet, güçlü yönetim, demokratik istikrar gayeleri yeni sistemin ana omurgasıdır. Yasama, yürütme ve yargı organlarının kendi içinde daha güçlü, daha bağımsız ve daha etkin olduğu bir sistemdir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle ülkemiz, yönetimde istikrarın tesis, temsilde adaletin de temin edildiği bir yönetim yapısına kavuşmuştur." dedi.


TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, TBMM, Kamu Denetçiliği Kurumu ve Sayıştay Başkanlığının 2022 yılı bütçeleri üzerinde milletvekilleri söz aldı.


CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, kamu başdenetçiliği tesis edildiğinde çok umutlandığını belirterek, "Bu ombudsmanlık müessesesinin Türkiye'de farklı bir perspektifle demokrasimize, temel hak ve özgürlüklerimize, insan haklarına çok olumlu katkılar yapacağı umudunu taşımıştım ama geldiğimiz noktada maalesef, benim çok umutlandığım bu konu da umduğumu bulamadım. Burada Sayın Başkanı şahsen eleştirmemekle birlikte, Türkiye'de özellikle tek adam yönetiminin Meclisi olduğu gibi kamu başdenetçiliğini de aslında işlevsizleştirdiğine üzülerek tanık olduk." dedi.


Altay, Sayıştay raporlarında yer alan bazı tespitlerden örnekler verdi.


TBMM'nin idari ve yapısal sorunları olduğunu ifade eden Altay, "Hukukun üstünlüğünün muhafazası ve hukukun üstünlüğüne saygı konusunda sorunları var. Siyasi sorunları var ve TBMM'nin saygınlığının korunmasıyla ilgili de sorunları var." dedi.


TBMM Başkanının görevinin sadece halihazırdaki milletvekillerinin hukukunu korumak olmadığını belirten Altay, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Meclisin hukukuna bir bütün olarak baktığımızda önceki dönemlerde görev yapan milletvekillerinin hukukundan, onları zan ve töhmet altından kurtarmak da TBMM Sayın Başkanının görevidir. Böyle baktığımız zaman İçişleri Bakanının ortaya attığı 'mafyadan ayda 10 bin dolar harcırah alan milletvekili'nin kim olduğuyla ilgili Sayın Başkan şunu diyemez: 'Efendim, ben sordum, mevcut milletvekili değilmiş.' Yeterli midir? Değildir arkadaşlar. Eski yeni, milletvekilinin eskisi olmaz, milletvekili milletvekilidir. Bunun ortaya çıkarılması hem mevcut hem eski milletvekillerinin töhmet altından çıkarılması, kurtarılması Meclis Başkanının temel bir sorumluluğudur ama maalesef bunu da göremiyoruz, buna üzülüyoruz. Sayın Başkan, iddia sahibi İçişleri Bakanıyla bir görüşme yaptı. 'Bu mevcut vekil değilmiş, gerisi benim işim değil.' diyemez."


Yürütme organının TBMM Başkanına tavsiye ve telkinde bulunamayacağını, bulunmaması gerektiğini vurgulayan Altay, "TBMM Başkanı, sıcak siyasi tartışmalardan uzak durmalı. TBMM Başkanı, muhalefetle iktidarın arasındaki münakaşaya ya da müzakereye taraf olmamalı." diye konuştu.


CHP'nin 27. Dönem'de 1907 kanun teklifi verdiğini ve kanun tekliflerinden bir tanesinin bile komisyonda görüşülmemesini eleştiren Altay, "Bu yeni dönemde bu konularda daha yüksek bir refleks göstermek zorundayız." dedi.


- "Ülkemiz pek çok konuda küme düştü"


HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan ise Türkiye'nin pek çok konuda küme düştüğünü savundu. Yasama faaliyetinin Meclisin gündemiyle yerine getirilmediğini savunan Paylan, "Saray'da fermanlar yazılıyor. Fermanlar Meclise geliyor. Hangi sırayla görüşeceğimize dair siz veya komisyon başkanları karar vermiyor, saray karar veriyor. O yüzden demokraside bu durumdayız." ifadesini kullandı.


Meclise binlerce fezleke geldiğini anlatan Paylan, bazı fezlekelerden örnekler verdi. Paylan, "Yurttaşlarımızın bu kadar sıkıntı çektiği günlerde milletvekillerinin bu kadar yüksek maaş almasını doğru bulmuyoruz. Eğer bir fedakarlık yapılacaksa hep beraber yapmalıyız ve milletvekili maaşının asgari ücretin üç katından fazla olmaması gerektiğini düşünüyoruz." dedi.


- "Torba kanun yapma tekniği, bütüncül bir anlayışla kanun yapmamızı engellemektedir"


İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, TBMM'de kanun tekliflerinin daha kapsamlı, detaylı ve müzakereye açık bir süreç içinde siyasi parti gruplarının istişaresi ve çok daha geniş sivil toplum kesimlerinin katılımıyla tartışılması ve analiz edilmesi gerektiğini belirterek, "Yasama faaliyetlerinin en önemli unsuru kuşkusuz müzakeredir. Toplumun tümünün temsili ve devletimizin etkin, etkili işleyişi açısından istişare, müzakere etmenin önemi parlamentomuzun aritmetiğine bakıldığında dikkatle değerlendirilmesi gereken bir husustur." diye konuştu.


Yokuş, "torba kanun" hazırlama tekniğini eleştirerek, "Bu teknik birbiriyle alakasız maddelerin içine atılıp bir komisyonca görüşülmeye çalışıldığı, karar alma sürecinin etkin ve etkili işletilmediği bir teknik olmaktan başka bir tecrübe katmamıştır. Torba kanun yapma tekniği, bütüncül bir anlayışla kanun yapmamızı engellemektedir." dedi. Yokuş, soru önergelerini bakanların ya hiç cevaplamadığını ya da geç ve üstün körü yanıtladığını söyledi.


- "TBMM, asıl fonksiyon ve vasfına kavuşturulmuş, temsil ve yetki bakımından güçlendirilmiştir"


MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ise TBMM'nin, bağımsızlık savaşı kazanmış ve vatan kurtarmış ilk Meclis olduğunu vurgulayarak, "İstiklal Harbi'mizi idare ettiği için 'Gazi Meclis' unvanı almış olan Meclisimiz 15 Temmuz 2016 tarihinde hain FETÖ işgalini durdurmuş; bu haliyle ikinci defa vatan kurtarıcılığı unvanına layık olmuş, demokrasi adına örnek direnişiyle ikinci kez 'gazi' unvanını almayı hak etmiştir." dedi.


Kalaycı, 16 Nisan 2017'de aziz milletin iradesiyle bir Anayasa değişikliği yapıldığını ve hükümet sisteminde köklü bir reforma gidildiğini anımsatarak, "Bu kapsamda yasamanın görev ve yetkileriyle ilgili de çok önemli düzenlemeler yapılmıştır. Bugün yasama konusunda eleştirilere baktığımız zaman büyük çoğunlukla parlamenter sistem gözlüğüyle değerlendirmeler yapılmasından ve uygulamada karşılaşılan bazı sorunlardan kaynaklı olduğunu görüyoruz." diye konuştu.


Yasama konusunda yapılan düzenlemelerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Kalaycı, "TBMM, asıl fonksiyon ve vasfına kavuşturulmuş, temsil ve yetki bakımından güçlendirilmiştir. Kanun yapımında Meclis iradesi ön plana çıkarılmış, Meclis, münhasıran milletvekilleri tarafından verilen kanun teklifleri üzerinden yasama yapmaya başlamıştır." ifadesini kullandı.


Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ilişkin detayları anlatan Kalaycı, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bütün kurum ve kurallarıyla yerleşmesi, sistemin tamamlayıcı unsurlarının gerçekleştirilmesi için TBMM tarafından yapılması gereken önemli düzenlemeler bulunmaktadır. Bu kapsamda; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yeni ve demokratik bir Anayasa ile taçlandırılmalıdır. Mazisi neredeyse 145 yılı bulan anayasa tartışmaları toplum ve devlet hayatımıza deyim yerindeyse ambargo koymuştur. Bu tartışmaların kalıcı bir mutabakatla sonuçlandırılması temel amaç olsa da istisnai dönemler haricinde bu amaç maalesef gerçekleşememiştir. Milliyetçi Hareket Partisi'ne göre, Cumhuriyetin 100. yılında yeni anayasa yapmak, yeni bir toplum sözleşmesini milletimize kazandırmak bir tercihten öte tarihi, ahlaki ve milli bir sorumluluktur. Biz bu sorumluluk duygusuyla hareket ederek üstümüze düşen siyasi görevi yerine getirdik."


Milletvekili dokunulmazlığının, kamu vicdanının kabul edeceği makul esaslara bağlanarak belli durumlar dışında kaldırılması gerektiğini ifade eden Kalaycı, "İşlenmiş suçlar hiç kimsenin yanına bırakılmamalıdır. Ayrıca özellikle de bölücülük, terör örgütlerine yardım ve yataklık iddialarıyla ilgili düzenlenen fezlekeler derhal işleme konulmalıdır. Türk siyaseti ahlaki ve hukuki bir arınma dönemi yaşamalıdır. Bu ihtiyaç herkes ve hepimiz için geçerlidir." dedi.


- "TBMM'nin varlık sebebi milletin iradesidir"


AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yegin, 101 yıl önce büyük bir iradenin azmi ve başarısı olarak açılan TBMM'nin aziz milletin tam bağımsız yaşama iradesinden doğduğunu ve esarete meydan okuduğunu, Türkiye Cumhuriyeti'nin siyasi ve hukuki altyapısının hazırlandığı dönemin de başlangıcı olduğunu belirterek, "Bu vesileyle iki gün sonra 98'inci yılını kutlayacağımız Cumhuriyet Bayramı'nı da şimdiden kutluyor, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm milli mücadele kahramanlarımızı, şehit ve gazilerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyorum." dedi.


Meclisin 23 Nisan 1920'den günümüze kadar bazı dönemlerde iradesine ipotek konulmaya çalışılsa da tekrar hakimiyeti eline alıp iradesine tavizsiz devam ettiğini ve bundan sonra da Allah'ın izniyle devam edeceğini belirten Yegin, sözlerini şöyle sürdürdü:


"TBMM'nin varlık sebebi milletin iradesidir. Bu sebeple ki Meclisimiz kendisini var eden sebepleri yaşatmak için bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de vazifesini güçlü bir şekilde yapmaya devam edecektir. 1920'den bu yana aziz milletimizin sesi olan bir Meclisin mensubuyuz. Meclisimiz, Kurtuluş Savaşı'nın yönetilmesiyle beraber 'gazi' unvanını da almış buna rağmen ne yazık ki birçok kez millet iradesine, demokrasimize darbe indirmeye çalışanlara da tanıklık etmiştir ve bunu en son 15 Temmuz 2016'da milletin ve onu temsil eden bu Gazi Meclisin iradesi yine hedef alınmıştır. Aziz milletimiz ve yüce Meclis, cesaret ve yiğitliğiyle o gece el ele milletin emanetine hep beraber sahip çıkmıştır."


Bugüne kadar TBMM'nin yaptığı bütün çalışmalarda daima milli gayeyi ve hedefleri hep önde tuttuğunu vurgulayan Yegin, "Askeri ve sivil vesayet odakları tarafından belli dönemlerde iradesi gasp edilmek istense de çoğulcu, hürriyetçi sivil siyaset her zaman galip gelmiştir. İstiklal mücadelemizin sürdürüldüğü en zorlu, en buhranlı günlerden bugüne kadar milli birliğimizin, milli mutabakatımızın, milli egemenliğimizin en somut tecelligahı olmuştur." diye konuştu.


Anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildiğini anımsatan Yegin, şunları kaydetti:


"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, siyasi ve toplumsal uzlaşmanın ön plana çıktığı, milli iradenin doğrudan tecelli ettiği bir yönetim yapısıdır. Güçlü devlet, güçlü yönetim, demokratik istikrar gayeleri yeni sistemin ana omurgasıdır. Yasama, yürütme ve yargı organlarının kendi içinde daha güçlü, daha bağımsız ve daha etkin olduğu bir sistemdir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle ülkemiz, yönetimde istikrarın tesis, temsilde adaletin de temin edildiği bir yönetim yapısına kavuşmuştur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi aynı zamanda, Meclisimizin temel özellikleri olan milli ruh, milli irade, milli hakimiyet ve milli birlik esasını da güçlendirmiştir."


Komisyonda, TBMM, Kamu Denetçiliği Kurumu ve Sayıştay Başkanlığının 2022 yılı bütçeleri üzerinde konuşmalar devam ediyor.





Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”