ANKARA (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bu sistemin (cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi) içerisinde bulunan bir bakan arkadaşınız olarak söylüyorum, inanın Türkiye parlamenter sistemin içerisinde olsaydı büyük bir kakafoni yaşardı, her kafadan bir ses çıkardı, büyük bir kaos yaşardı ve birilerinin istediği Türkiye'nin kendi içerisinde patinaj ettiği bir süreç ile karşı karşıya kalırdı." dedi.
Soylu, İçişleri Bakanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen "10 Ocak İdareciler Günü" kutlama programına katıldı.
İstiklal Marşı'nın okunması ve saygı duruşunun ardından Soylu burada yaptığı konuşmada, kişi başı milli gelir, gayrisafi milli hasıla, Ar-Ge harcamaları, nüfus artış hızı, kentsel nüfus, eğitim, sağlık ve altyapı hizmetlerinin tüm dünyada kabul görmüş gelişmişlik kriterleri olduğunu söyledi.
Bütün dünyada, üniversiteler ve akademik analizlerin bu ve bunun gibi somut, rakamlara dayanan kriterleri kullandığını ifade eden Soylu, kavramların gelişmişliğin ve refahın tarifi olsa bile, medeniyetin tarifi olamayacağını söyledi. Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Elbette ki gelir, altyapı, bunlar önemli göstergeler ama bir devleti büyük devlet yapan, o gelirle nasıl bir gelecek, nasıl bir demokrasi standardı ve geleceğinizi nasıl kurguladığınızdır. İşte bu da ancak büyük devlet hasletleriyle yapılabilecek bir iştir.
Milyonlarca göçmen için insan odaklı bir göç politikası kurgulamak, küresel terörle mücadele ederken hak ve özgürlükler alanını koruyabilmek, dini, dili, ten rengi veya ırkı farklı olan insanları tehlike olarak değil, zenginlik olarak kabul edebilmek, kriz yönetebilmek, fakirlikten korkmadan, tehditlere aldırmadan milli iradeye sahip çıkabilmek, milli iradeyi mutlak kabul etmek ve en önemlisi kendi medeniyet değerlerini koruyabilmek."
Türkiye'nin tarihte birçok darbe yaşadığını hatırlatan Soylu, "Ama hiçbirisinde geçen hafta ABD'de yaşanan görüntüler yaşanmadı, yaşanmayacaktır da." diye konuştu.
Kimseyi ve hiçbir devleti yermediğini ifade eden Soylu, "Oradaki mesele sadece bir kolluk zaafiyeti değildir, bu başka bir şeydir. Devletin daha önce tecrübe etmediği bir kriz karşısındaki şaşkınlığı ve o krizi yönetememesinin bir sonucudur." dedi.
- Türkiye'nin tecrübe birikimi
Türkiye'nin edindiği tecrübeyle bugün göçü yönettiğini, Avrupa'nın ele geçirdiği uyuşturucunun iki katını ele geçirdiğini vurgulayan Soylu, Avrupa'da bir terör eylemi olduğunda her şeyin birbirine girdiğini söyledi.
Türkiye'nin pandemi süreci ile ilk kez karşı karşıya olmasına rağmen paniklemediğini ve yönetimde herhangi bir kargaşa yaşanmadığını belirten Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hızlıca organize olduk. Bir yandan hastaneler açtık, bir yandan vatandaşın market alışverişini dahi polisimizle, jandarmamızla, öğretmenimizle, muhtarımızla tüm kamu görevlilerimizle ayaklarına kadar götürdük. Yeri geldi tarlalarını sürdük, kışlık odununu kırdık.
Valilerimiz, kaymakamlarımız, Allah hepsinden hepinizden razı olsun, kırk yıldır pandemi yönetiyormuş sanki böyle bir salgın afetiyle karşı karşıya kalmış gibi bu süreci yönettiler. İşte bütün bunlar, bir devlet geleneğinin, bir büyük devlet aklı biriktirmenin neticesidir."
- Yeni güvenlik konsepti
Yeni güvenlik konseptinin, 21. yüzyılın güvenlik risklerinin tamamını yönetmek ve kronik güvenlik problemlerini çözebilmek için üretilen yeni paradigmaların toplamı olduğunu ifade eden Soylu, terör, göç, trafik, asayiş, uyuşturucu gibi konularda artık eski yöntemlerle ilerlemediklerini kazandıkları tecrübeyi kullandıklarını söyledi.
Tüm güvenlik başlıklarında strateji ve uygulama belgeleri oluşturarak adım attıklarını anlatan Soylu, bir taraftan 15 Temmuz'un tahribatını giderdiklerini diğer taraftan da güvenlikteki kurumsal yapılanmayı modernize ettiklerini dile getirdi.
- Terör ve uyuşturucuyla mücadele
Soylu, son 4 yılda yurt içindeki terörist mevcudunu yüzde 87 oranında azalttıklarını, terör örgütüne 2020'deki katılımın, örgütün eyleme başladığı ilk yıl olan 1984'ün de altında kaldığını, 52 olarak gerçekleştiğini belirtti.
Soylu, katılımın yaklaşık beş katını, ikna yöntemiyle dağdan indirdiklerini ve bu sayının 243 olduğunu vurguladı.
Uyuşturucu ile büyük bir mücadele verdiklerini de anlatan Soylu, 2020'de yakaladıkları kök kenevirin değerinin 23 milyar lirayı bulduğunu söyledi.
Soylu, uyuşturucuya bağlı ölümleri 2017'deki 941 seviyesinden 2020'nin 11 aylık döneminde 175'e düşürdüklerini belirtti.
Şehir güvenliğinde, çarşı ve mahalle bekçiliğindeki 30 bin bekçi hedefini tamamladıklarını evden hırsızlık günlük ortalamasını 2017-2020 arasında 282'den; 158'e düşürdüklerini ifade eden Soylu, aynı periyotta kadın cinayetlerinin ise 336'dan 266'ya gerilediğini vurguladı.
Soylu, trafikte yüz bin nüfus başına can kayıplarının son 10 yılda yüz binde 13,4'ten yüz binde 5,9'a düştüğünü, hedeflerinin, bu sayıyı, Avrupa ortalaması olan yüz binde 5 seviyesine çekmek olduğunu dile getirdi.
- Bakanlığın 2021 teması: Gelişim-koordinasyon-verimlilik
2021'in bakanlık temasını, her birimin temel hedeflerini saatler süren toplantılar sonucu belirlediklerini anlatan Soylu, söz konusu temanın "gelişim-koordinasyon-verimlilik" olduğunu söyledi.
Soylu, bu üçlü temanın her başlığını kurumsal, insani ve teknolojik temelde detaylandırmayı planladıklarını anlattı.
- Geleceğin idareci profili
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı hükümet modelinden, yerli ve milli diye tarif ettiği üretim modeline kadar, güvenlik politikalarına kadar pek çok başlıkta yeni tarifler yaparken, aslında yeni bir idareci tarifi de yaptığını aktaran Soylu, şunları kaydetti:
"Makam odalarına hapsolmamak, vatandaşla sürekli hemhal olmak, vatandaşın derdini doğrudan ve aracısız dinlemek...Bunlar alelade ve eski moda nasihatler değildir. Bu idareci profili, aslında geleceğin idareci profilidir.
Vatandaş memnuniyeti odaklı, sorunlara en kısa yoldan temas eden, aktif, dinamik, yeni çözümler üreten, mevzuatın ve temayüllerin esiri olmayan vali ve kaymakam profili, geçmişin değil geleceğin yönetici profilidir. Bizim şansımız şudur ki Türk idare geleneği, aslında bu yönetici profiline uygun bir gelenektir. Adına türküler yakılan vali ve kaymakamlarımız, işte böyle insanlardır."
- Parlamenter sistem
Parlamenter sistem içerisinde salgınla ilgili bu kadar hızlı kararlar alınılıp, bu kararların da hızla ortaya koyulamayacağını belirten Soylu, kendisinin de parlamenter sistemde milletvekilliği ve bakanlık yaptığını hatırlattı.
Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Parlamenter sistem içerisinde bir taraftan Zeytindalı Harekatı, bir taraftan terörle mücadelede iç güvenlik harekatı, Yıldırım'dan Kapan'a kadar, yarın başlayacak yeni harekata kadar. Barış Pınarı Harekatı'na kadar. Bir taraftan Doğu Akdeniz ve Libya meselesine kadar her birini yönetebilme kabiliyetine sahip olabilir miydik? Yoksa parlamenter sistem içerisinde yasama, yürütme, yargının birbiri içerisine karışmış, her birinin kendi içerisinde müdahale ettiği, kakafoni, kaos olduğu, tartışmaların günlerce devam ettiği bir süreci sabah akşam yaşar, adım atarken bir ileri iki geri halimizle şu an ne durumda olurduk.
Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde milletimize götürüldü ve milletimiz onayladı diye bunu değiştirebilmek, bunu sanki bu süreç içerisinde yaşanan bütün meselelerin hakkında hakikaten bu sistem gelmemiş gibi değerlendirmek esas itibarıyla büyük bir aldanmadır.
Bu sistemin içerisinde bulunan bir bakan arkadaşınız olarak söylüyorum, inanın Türkiye parlamenter sistemin içerisinde olsaydı büyük bir kakafoni yaşardı, her kafadan bir ses çıkardı, büyük bir kaos yaşardı ve birilerinin istediği Türkiye'nin kendi içerisinde patinaj ettiği bir süreç ile karşı karşıya kalırdı. Oysa şimdi patinaj etmeyen meseleleri teker teker çözen, ileri ufuklar vaadedebilen, iyi bir koordinasyon ortaya koyabilen ve dünyanın da şu coğrafyada parmak ısırarak takip ettiği bir tabloyu hep beraber yaşıyoruz. Bunu yaşamaya da devam edeceğiz."
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini diğer ülkelerdeki sistemlerle de kıyaslayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'deki sisteminin başarısını tüm dünyanın takdir edeceğini söyledi. Soylu, sistemi dünya takdir etse de bilmeyenlerin bildiklerini söylemeye devam edeceğini dile getirdi.
15 Temmuz'dan sonraki süreçte, şu anda alımları devam edenler dahil 500 yeni idareciyi sisteme ekledikleri bilgisini de paylaşan Soylu, cuma günü de 500 özel harekatçı kadın personeli mezun edeceklerini söyledi.
- Mülki amirlere ödül verildi
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun konuşmasının ardından Şehit Kaymakam M. Fatih Safitürk Üstün Hizmet Ödülü Giresun/Dereli Kaymakamı Murat Atıcı'ya, Şehit Kaymakam Ersin Ateş Üstün Hizmet Ödülü Siirt/Baykan Kaymakamı Mehmet Tunç'a, merhum Vali Celalettin Tüfekçi Meslek Ödülü Van/Başkale Kaymakamı Asım Solak'a, Vali Dr. Mehmet Vecdi Gönül Güvenlik Hizmet Ödülü ise Diyarbakır/Lice Kaymakamı Cevdet Bakkal'a verildi.
Merhum Vali Galip Demirel Sosyal Hizmet Ödülü'nü, Eskişehir/Çifteler Kaymakamı Mehmet Uğur Arslan, 2020 yılında emekli olan Mülki İdare Amirleri adına ödülü ise emekli Mülki İdare Amiri Mülkiye Başmüfettişi Yaşar Özdemir aldı.
Kaynak: