İSTANBUL (AA) - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türk Ticaret ve Sanayi Odası (Türk TSO) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türk Konseyi üye ve gözlemci devletleri olarak, 1,1 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe, 560 milyar dolarlık dış ticaret hacmine ve 160 milyon nüfusa sahibiz. Bu gücü harekete geçirmek için, önce aramızdaki iktisadi entegrasyonu tamamlamalı ve artırmalıyız." dedi.
Hisarcıklıoğlu, Türk TSO'nun 3. Genel Kurulu kapsamında düzenlenen "Türk Ticaret ve Sanayi Odası İş Forumu"ndaki konuşmasında, etkinliğin önemine işaret etti.
Forum çerçevesinde yapılan görüşmelerden elde edilen verilerin cuma günü Türkiye'nin ev sahipliğinde düzenlenecek "Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi 8. Liderler Zirvesi"ne aktarmak istediklerini belirten Hisarcıklıoğlu, diğer yandan da şirketlerin bir araya getirerek iş görüşmeleri yaptıklarını söyledi.
Türk TSO'nun 2019 yılında Nur-Sultan'da imzalanan anlaşma ile kurulduğunu anımsatan Hisarcıklıoğlu, kısa süre içinde, odanın, Türk Keneşi ailesinin en etkin kurumsal yapılarından hale geldiğinden bahsetti.
Hisarcıklıoğlu, kuruluşundan kısa süre sonra, Kovid-19 salgınına rağmen, Taşkent, Bakü-Karabağ ve Budapeşte olmak üzere, 5 büyük iş forumu düzenlediklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Karabağ savaşı sırasında, Türk Ticaret ve Sanayi Odası başkanlarımız Bakü'ye gidip, Azerbaycan halkına, bu haklı mücadelesinde destek olduk. Bu toplantımız ve tüm çalışmalarında Türk Keneşi Genel Sekreteri Sayın Baghdad Amreyev de hep bizimle oldu. Fikirleriyle, dinamizmiyle bize yol gösterdi ve göstermeye de devam ediyor. Karabağ savaşında Azerbaycan'ın zaferinden sonra da, Türk Ticaret ve Sanayi Odası olarak, yine 'Karabağ' özel gündemiyle Bakü ve Karabağ'daydık. Zor günlerimizde Türk iş dünyası olarak birlikte hareket edebileceğimizi tüm dünyaya gösterdik.
Biz aynı dayanışmayı bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. Türk Konseyi üye ve gözlemci devletleri olarak, 1,1 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe, 560 milyar dolarlık dış ticaret hacmine ve 160 milyon nüfusa sahibiz. Sadece bu rakamlar bile, bir araya geldiğimizde, nasıl büyük bir küresel güce dönüşebileceğimizi göstermektedir. Bu gücü harekete geçirmek için, önce aramızdaki iktisadi entegrasyonu tamamlamalı ve artırmalıyız."
- "Tercihli ticaret anlaşmalarıyla, aramızdaki ticareti, daha serbest hale getirelim"
Aradaki potansiyelin artırılması, gücün harekete geçirilmesi için görüşlerini aktaran Hisarcıklıoğlu, tercihli ticaret anlaşmalarıyla, aradaki ticaretin daha serbest hale getirilmesi gerektiğine işaret etti.
Başkan Hisarcıklıoğlu, şu önerileri paylaştı:
"Türkiye olarak, biz bunu Azerbaycan ile gerçekleştirdik. Tercihli Ticaret Anlaşması 1 Mart 2021'de yürürlüğe girdi. Karşılıklı yatırımlarımız 30 milyar doların üzerindedir. Ticaret hacmimiz de 15 milyar dolar hedefine doğru hızla ilerliyor. İkili ticaretimize hizmet ticaretini de ekleyebilmeliyiz. Hizmet sektöründe de ülkelerimiz arasında ciddi bir iş birliği fırsatı var. Hizmet ticaretini kolaylaştıracak bir anlaşmaya ihtiyacımız var. Yatırımcıları ülkelerimize çekmek için, uluslararası standartta bir 'tahkim' imkanı sağlayalım.Türkiye tahkimi kabul etmeden önce, yılda 1 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye çekebilirdi, tahkim ile birlikte, yılda 10 milyar dolardan 25 milyar dolara kadar doğrudan yabancı sermaye çeker hale geldik. Çünkü yatırımcılar kendilerini daha fazla güvende hissetti."
Hisarcıklıoğlu, bu konuda sıfırdan başlamaya da gerek olmadığının altını çizerek, İslam Ticaret-Sanayi Odası'nın bunu başlattığını, İstanbul'da İslam İşbirliği Tahkim Merkezi'ni kurduğunu anımsattı.
- "E-Tır sistemine hep birlikte geçmeliyiz"
Yapılması gerekenlerden birinin de gümrük süreçlerinin standart hale getirilmesi ve geçişlerin hızlandırılması olduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, "Gümrük işlemlerinde ortak standartlar belirlemeli, süreçleri basit ve hızlı hale getirmeliyiz. E-Tır sistemine hep birlikte geçmeliyiz. Hazar Denizi gibi, çok önemli bir geçiş noktasını, daha aktif ve daha az maliyetli şekilde kullanmalıyız." ifadelerini kullandı.
Rifat Hisarcıklıoğlu, bunların yapılması durumunda, Çin-Avrupa hattındaki taşımalarda orta koridorun, yani bulunulan coğrafyanın öne çıkmasının sağlanacağına işaret etti.
"Yine bu kapsamda, birbirimize yönelik, geçiş kotalarını da kaldırmalıyız. Daha fazla ticaret, daha fazla girişimciyle ve daha güçlü özel sektörle sağlanır." diyen Hisarcıklıoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ülkelerimizdeki girişimciliği ve özel sektörü geliştirmek için de, güçlü oda sistemine ihtiyacımız var. Türkiye bu konuda önemli başarılara ve tecrübeye sahip Bunları da sizlerle paylaşmaya hazırız. Ayrıca yine bu kapsamda, kadınlar ve gençler arasında girişimciliği özendirmek ve yaygınlaştırmamız lazım. Biz TOBB olarak bu alanda 2007'den bu yana çok aktif çalışıyoruz. Kurmuş olduğumuz, kadın ve genç girişimci kurullarımız, alanlarından Avrupa'nın da en büyük örgütleri arasına girdiler.
Yaptıkları projeler, eğitimler ve çalışmalarla, kadın ve genç girişimci sayımız hızla arttı. 2007'de tüm girişimcilerimizin sadece yüzde 5'i kadındı, şimdi bu oran 2'ye katlandı ve yüzde 10'a ulaştı. Aynı vizyonla, Türk Ticaret ve Sanayi Odası bünyesinde de Kadın ve Genç Girişimciler kurullarının oluşturulması kararı alındı ve bu kurullar hayata geçirildi."
- "Kadın Girişimciler Kurulumuz ilk toplantısını gerçekleştirdi"
Hisarcıklıoğlu, bugünkü genel kurulda da Kadın Girişimciler Kurulu'nun ilk toplantısını gerçekleştirdiğini aktardı.
İş birliğini geliştirebilecek bilişim ve yazılım alanında da yeni projelere ihtiyaç olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu konuda Kazakistan'ın Astana Finans Merkezi - Astana Hub'ın çalışmalarını çok önemsiyorum. Ayrıca ülkemizde de son yıllarda kurulan birçok teknoparklar da, bu iş birliğimizi geliştirmeye yönelik hizmetler vermektedir. Bu konuda Özbekistan, Azerbaycan ve Kırgızistan da çalışmalar yapmaktadır. Gelecek yazılım ve bilişim sektörlerinde. Bu alanda da ciddi iş birliği imkanları vardır. Karşılıklı ticaret ve yatırım ilişkilerimizi daha da geliştirelim."
Kaynak: