İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Naci Ağbal, "Hükümetimiz, 11. Kalkınma Planı'nda belirlediği ve yüzde 5 olarak 2023 için tespit ettiği fiyat istikrarı hedefine varırken aynı zamanda büyümeyi ve üretimi de merkeze almıştır. Dolayısıyla şu anda TCMB'nin para politikasıyla ilgili duruşu, kararları söz konusu planda ortaya konulan hükümetimizin hedefleriyle tamamıyla uyumludur." dedi.
Ağbal, "Enflasyon Raporu 2021-1" çevrim içi bilgilendirme toplantısında, ekonomistlerin ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Merkez Bankasının herhangi bir şekilde bir politik değerlendirmenin içerisine giremeyeceğini ifade eden Ağbal, "Politik değerlendirmeye ilişkin bir değerlendirme de yapamaz. Baştan beri ifade ediyoruz; Merkez Bankası, fiyat istikrarı görevini yerine getirmekten sorumludur. Fiyat istikrarının sağlandığı bir ekonomi büyüyen, yatırımın ve üretimin arttığı bir ekonomidir. Bunu Türkiye, yakın dönem kendi tecrübesiyle ortaya koymuştur. Bu sayede Türkiye ekonomisi, hem sabit fiyatlarla hem de döviz itibarıyla bakıldığında kişi başı milli gelirini artırmış ve refahı da bu dönemde sağlamıştır." diye konuştu.
Şu anda kısa vadede bir yüksek enflasyon riskiyle karşı karşıya olunduğunu belirten Ağbal, "Hükümetimizin belirlemiş olduğu enflasyon hedefi yüzde 5. TCMB, kanunu gereği bu hedefi sağlamak için üzerine düşen sorumluluğun gereğini yerine getiriyor. Eğer ekonomi politikalarında TCMB, kendi üzerine düşen görev ve sorumluluğu yerine getirirse bu ekonomi üzerinde güven kanalı üzerinden çok ılımlı bir etki meydana getirir." dedi.
Güvenin aslında ekonominin temeli olduğunu vurgulayan Ağbal, "Güven olan bir yerde yatırım da, üretim de, talep ve refah da artar. Hükümetimiz, 11. Kalkınma Planı'nda belirlediği ve yüzde 5 olarak 2023 için tespit ettiği fiyat istikrarı hedefine varırken aynı zamanda büyümeyi ve üretimi de merkeze almıştır. Dolayısıyla şu anda TCMB'nin para politikasıyla ilgili duruşu, kararları söz konusu planda ortaya konulan hükümetimizin hedefleriyle tamamıyla uyumludur." ifadelerini kullandı.
- "Sıkı para politikası üretim kaybına neden olmayacak"
Naci Ağbal, devamla şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanımızın ülkemizin büyümesi, kalkınması ve gelişmesi noktasında ortaya koyduğu her türlü takdir, talimat ve çaba her şeyin üstündedir. Biz de TCMB olarak Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu bu çabaya ve emeğe destek oluyoruz. Kısa vadede ekonomide tek bir ekonomik faktöre veya rakama bakarak o ülkenin ekonomisinin geneline ilişkin değerlendirme yapılamaz. Bugün 3. ve 4. çeyrekte çok güçlü bir toparlanmadan bahsettim. Bunun bu yıl da birinci çeyrekte devam ettiğini anlattım. Ekonomiyle ilgili oluşan riskleri bertaraf etmek amacıyla 2020'nin ağustosundan itibaren TCMB, kurumlarımız sıkılaşma adımlarını atmaya başlamışlardır. Bu adımların atılması, oluşan finansal risklerin bertaraf edilmesi ve ekonomi üzerindeki risklerin azalmasına katkı vermiştir. Bu sayede bir taraftan ekonomide üretim, yatırım, talep ve tüketim gücü korunurken diğer taraftan da finansal riskler hızlı bir şekilde aşağı gelmiştir. Burada para politikasının duruşu fiyat istikrarı temelinde doğru bir noktadadır."
TCMB'nin ileriye dönük piyasada yatırım, üretim ve tasarruf kararlarını veren bütün aktörlere güven vermesi gerektiğine işaret eden Ağbal, "Ekonomide güven artırıcı kararları arka arkaya almaya devam etmeli ki üretim, yatırım ve tasarruflar devam etsin, TL tasarrufları artsın, yatırımcı ihtiyacı olan kaynağa daha rahat erişsin. Burada TCMB'nin ortaya koyduğu yüzde 5 hedefine varan süreçte sıkı para politikası uygulaması, ekonomide üretim kaybına ya da herhangi bir şekilde zafiyete neden olmayacak." şeklinde konuştu.
Hükümetin ortaya koyduğu büyüme ve üretim süreciyle para politikasındaki etkileşimin güven kanalı üzerinden bir denge oluşturacağını belirten Ağbal, şöyle devam etti:
"Bu sayede bir taraftan fiyat istikrarı sağlanırken tasarruflar artacak, yatırımcının ihtiyacı olan tasarruflara daha düşük maliyetle uzun vadelerde erişmesi sağlanacak. Ekonomide herhangi bir noktayı arkasına ve önüne bakmadan o nokta itibarıyla değerlendirirseniz büyük hata yaparsınız. Hükümetimizin her zaman ortaya koyduğu orta vadeli bir yaklaşım tarzı var. TCMB de şu anda orta vadeli yaklaşım tarzında hareket ediyor ve 2021 yılında fiyat istikrarı konusunda atacağımız güçlü adımlar enflasyonu güçlü bir şekilde aşağı çekecek. Enflasyon, hızlı bir şekilde aşağıya geldikçe para politikası sıkılığını korumakla beraber buna uyumlu bir gelişim gösterecek. Bu ekonomiye güveni artıracak ve yatırımlar daha da artacak."
- "Enflasyonla mücadelede tecrübeliyiz"
TCMB Başkanı Ağbal, geçmişte enflasyonla mücadele konusunda çok tecrübe kazandıklarını ifade ederek, "Bu dönemde enflasyonla mücadelede çok başarılar da elde ettik. Yüzde 50-70'lerde giden enflasyon yüzde 4-5-6'lara kadar düştü. Yine yapabiliriz, yine Türkiye'yi tek haneli, düşük ve fiyat istikrarına işaret eden bir enflasyon düzeyine getirebiliriz. Türkiye'nin bu potansiyeli var. Elindeki mevcut imkanlarla hem fiyat istikrarını hem de güçlü büyümeyi sağlayacak bir potansiyele sahip." diye konuştu.
Ağbal, bütün toplum katmanları tarafından fiyat istikrarı hedefinin kabul edilmesi halinde enflasyon beklentilerinin hızlı bir şekilde aşağı geleceğini ve böylelikle ekonominin esas ihtiyacı olan üretim ve yatırımın artacağını, yurt dışı tasarrufların Türkiye'ye çok daha fazla geleceğini söyledi.
Bu durum sağlandığı takdirde olacaklara işaret eden Ağbal, "Türkiye ekonomisi, hem fiyat istikrarının sağlandığı hem de güçlü bir büyümenin sağlandığı görünüme gelecek. Türkiye'nin gerçekten geleceği açık. Son 18 yıldır yapılan tüm çabalar bizi farklı bir eşiğe getirdi. Global tedarik zincirindeki değişimi göz önünde bulundurduğunuz takdirde Türkiye önemli bir üretim üssü olma durumunda. Bunun birçok sektörde yansımalarını görüyoruz. Üretim üssü olacağız. Bunun koşullarından biri de fiyat istikrarı, enflasyonun kalıcı düşük ve öngörülebilir seviyede olması... Bu sağlandığında önümüzdeki yıllarda çok daha fazla doğrudan sermaye yatırımları alacağız, içerideki yatırımlar da artacak." şeklinde konuştu.
(sürecek)
Kaynak: