Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

"Tarladan Sofraya Değer Zinciri Finansmanı" webinarı

Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Tezel: "Topraktan sofraya değer zinciri bütüncül bir şekilde destek ve teşvikler ile güçlendirilirse üretici refahının yanı sıra tarımsal sanayide verimliliği ve tüketici memnuniyetini de beraberinde getirecek" "Toplam 23 milyon tonluk yıllık süt üretiminin ancak yüzde 42'si sanayi işletmelerinde işlenerek ilgili sağlıklı koşullarda kayıt altına alınıyor. Geri kalan yüzde 58, büyük oyuncu maalesef kayıt dışı"

Anadolu Ajansı haberine göre;

İSTANBUL (AA) - Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Tezel, "Topraktan sofraya değer zinciri bütüncül bir şekilde destek ve teşvikler ile güçlendirilirse üretici refahının yanı sıra tarımsal sanayide verimliliği ve tüketici memnuniyetini de beraberinde getirecek." dedi.


Tezel, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu'nun (TGDF) düzenlediği, TGDF Başkan Vekili Rint Akyüz'ün yönetiminde gerçekleşen "Tarladan Sofraya Değer Zinciri Finansmanı" webinarında, değer zincirine ve sektörüne ilişkin değerlendirmeler yaptı.


Bugüne kadar tarımda ortaya çıkan sorunların parça parça çözülmeye çalışıldığını aktaran Tezel, tarımın ve değer zincirinin bütüncül bir yaklaşımla tartışılmasını oldukça önemli bulduğunu kaydetti.


Tezel şunları kaydetti:


"Sütte bir sorun varsa süte baktık, yemde bir sorun varsa sadece yeme baktık. Yemin bir problemi varsa sütçü yemciyi yargıladı, sütçünün problemi varsa perakendeci sütçüyü yargıladı ve böyle gidegeldik. Oysa ki topraktan sofraya değer zincirinin tohumdan başlayarak içindeki tüm unsurları ve lojistiği de ele alarak, nihayetinde tüketicinin sofrasına kadar olan değer zincirinin her aşamasını birlikte ele almak en önemlisi."




- "Girdi ve işçilik maliyetleri analiz edilerek değerlendirilmeli"




Tezel, Türkiye'nin dünya tarımı içerisindeki yeri açısından büyük önem taşıdığını ifade ederek, "Türkiye'de tarımın 200 milyar TL'ye yakın bir bitkisel üretim değeri, 259 milyar TL'lik bir hayvan ve hayvansal üretim değeri olmak üzere 456,7 milyar TL'lik, 500 milyar TL'ye yakın bir üretim değeri var. Finansman açısından bakıldığı zaman da bugün gelmiş olduğumuz seviye 130 milyar TL'lik bir kredi hacmi ortaya koyuyor." diye konuştu.


Türk tarımında, kısıtlı sermaye, sezon baskısı, sürdürülebilir finansman ihtiyacı konularında sorunların bulunduğunu aktaran Tezel, tarımda verimliliği artırmak ve artan verimliliği kaliteli ve rekabetçi bir arz sürdürülebilirliğine kavuşturmak gerektiğini söyledi.


Tarım sektörünün çok geniş bir paydaşlık yelpazesine sahip olduğunu anlatan Tezel, tarımsal işletmelerin finansmanı ve değer zincirinin bütüncül finansal yönetiminin son derece önemli olduğunu kaydetti.


Ölçek ekonomisine uymayan işletme büyüklüklerinin tarımda sürdürülebilirliği engellediğini ifade eden Tezel, şunları söyledi:


"Kaçınılmaz olarak birim başına düşen yüksek maliyet yapısı, sürekli bir finansman ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Kısıtlı sermaye, sezona dayalı belirsizlik gibi faktörlerin baskısı, sürekli finansman ihtiyacıyla marjinal vade talepleri ortaya çıkarıyor. Bu da önümüze ürün birim fiyatından yüksek geri dönüş maliyetlerini koyuyor. Dolayısıyla tarımsal işletmelerin gelişmelerini sürdürebilmeleri için sermaye ve finansman en kritik konular olarak önümüze çıkıyor. Arzın sürekliliğini teminat altına alacak bir pazar garantisi ve gerçekçi satış fiyatı tahminlemeleri ile birlikte girdi ve işçilik maliyetleri analiz edilerek değerlendirilmeli ve gerçekleştirilmeli. Ancak genellikle tarımda gerek ilk yatırımda gerekse kurulu işletmelerde ciddi bir fizibilite ve sürdürülebilirliğe yönelik bir finansal yönetim maalesef yok."




- "Sektörümüzün en önemli problemlerinden birisi kayıt dışılık"




Tezel, tarımda başarılı örgütlenmelerde kişisel başarıların büyük oranda etkili olduğunu ifade ederek, topraktan çatala tarımsal değer zincirinin her aşamasının sadece özel sektörün sorumluluğu olmaktan çıkarılması, her aşamada kurumsallaşmanın sağlanması gerektiğini söyledi.


Tarımda kurumsallaşma sağlanırsa tarım ve değer zinciriyle ilgili pek çok sorunun ortadan kalkacağını belirten Tezel, şöyle konuştu:


"Tarımda kurumsallaşmayı sağlarsak şeffaflık ve hesap verilebilirlik anlamında da örgütlerin gelişmelerini sağlayabiliriz. Böylelikle tüm değer zinciri içerisinde en temel meselelerimizden biri olan kayıt dışılığı engelleriz.


Sektörümüzün en önemli problemlerinden birisi kayıt dışılık. Kendi sektörümden ele alacak olursam; Türkiye'de süt sektörü maalesef küçük oyuncu durumuna düşmüş vaziyette. Toplam 23 milyon tonluk yıllık süt üretiminin ancak yüzde 42'si sanayi işletmelerinde işlenerek ilgili sağlıklı koşullarda kayıt altına alınıyor. Geri kalan yüzde 58, büyük oyuncu maalesef kayıt dışı ve o kayıt dışının da finansmanını nerelerden sağladığını hepimiz gayet iyi biliyoruz. Hem vergi kayıplarına neden oluyor hem de kontrol edilemez sonuçlar ortaya çıkarıyor."




- "Ciddi bir toplayıcı ve müteahhit meselesi var"




Değer zincirinde üreticiye düşük katma değer kaldığını anlatan Tezel, üreticinin gelirden aldığı payı artırmak için işletmelerin ölçek ekonomisine uygun büyüklüğe getirilmesi ve üretici örgütlülüğünün artırılması gerektiğini söyledi.


Sektör örgütlerinin hesap verebilirlik ve şeffaflık yönünden yeterince gelişmediğini ifade eden Tezel, "Maalesef bu durum piyasa bozucu birtakım organizmaları da ortaya çıkarıyor. Ne demek bu? Ciddi bir toplayıcı ve müteahhit meselesi var. Bunlar kooperatiflerin, üretici örgütlenmelerinin de önüne geçerek sektörü speküle eden, aradaki maliyetleri yükselten ve ilave lojistik yaratmaları sebebiyle de ciddi firelere neden olan yapılar. Bu durumda desteklerin tarımsal üretimin özelliklerinin ötesine geçerek gıda sistemini kapsaması çok önemli hale geliyor. Gıda sisteminin daha iyi çalışmasını sağlamak ve tarımda verimliliği artırmak için de tarımsal destek ve teşviklerde önceliklerimizi belirlemek gerekiyor. Topraktan sofraya değer zinciri bütüncül bir şekilde destek ve teşvikler ile güçlendirilirse üretici refahının yanı sıra tarımsal sanayide verimliliği ve tüketici memnuniyetini de beraberinde getirecek." değerlendirmesini yaptı.




- "Çok geniş bir üretici kitlesine bakıyoruz"




TEB Tarım Bankacılığı Pazarlama Müdürü Onur Terzi, tarımda değer zincirinin girdi sağlayan fabrikalardan başlayıp gemiye yüklenen konteynere kadar uzayan bir zincir olduğunu söyledi.


Değer zincirinin doğru finanse edilebilmesi için sektör faaliyetlerinin ve finansal işlemlerin kayıt altında tutulması gerektiğini anlatan Terzi, bu alanda eksikliklerin öne çıktığını kaydetti.


Türkiye'de Çiftçi kayıt Sistemi'ne (ÇKS) kayıtlı 2 milyonun üzerinde çiftçi bulunduğunu anlatan Terzi, "Çiftçilerin hepsi değer zincirinin içerisinde. Şunu da biliyoruz ki bunların yüzde 80'inden fazlası aile çiftçileri. Dolayısıyla çok geniş bir üretici kitlesine bakıyoruz. Bunların girdi satın almaları var. Net veri yok ama tahminimce Türkiye'de 30 bine yakın tarımsal girdi satan bayii var. Bunları alan KOBİ ve kurumsal nitelikte binlerce firma var, toplayıcısı, tüccarı, hale götürenleri... Sonrasında da zaten devasa bir perakende zinciri var. Artı ihracat tarafı var." değerlendirmesini yaptı.




- "Zincir ne kadar görünür hale getirilirse buradan finansman ihtiyacı o kadar sağlıklı hesaplanabilir"




Bitkisel üretimle uğraşan çiftçilerin büyük kısmının senede bir defa hasat zamanı gelir elde ettiğini ifade eden Terzi, "Nakit ihtiyacı var çiftçinin. Bütün yıl boyunca üretimle ilgili harcama yapması lazım. Çiftçi her sene bunu dolu dolu bir sermaye birikimiyle yapamıyor. Genel koşullardan dolayı da biraz öyle. Girdi fiyatları artıyor, doğal afet oluyor, mahsul kaybı yaşıyor veya ailesinde bir sorun oluyor. Parasını oraya harcamak zorunda kalıyor. Sonunda bir sermaye sıkışıklığı var bu sektörün. Bu sermaye birikimi ve öz kaynağı artıramama problemi dolayısıyla bir kere çiftçinin finanse edilmesi şart." diye konuştu.


Terzi, çiftçilerin değer zincirinin içerisinde kabul edilecek şekilde finansal yönden kapsamlı analizinin yeterince yapılamadığını ifade ederek, şunları kaydetti:


"Değer zincirini finanse etmek o değer zincirini analiz edebilmekle başlar. Değer zinciri eğer analiz edilemiyorsa, değer zinciri görünür halde değilse yeterince sağlıklı finanse edilemez. Zincirdeki tüm halkaların arasındaki ticari ilişki, bilgi akışı, ürün ve nakit akışı görünür olmalı. Kim neyi kimden ne zaman alıyor, kaça satıyor. Bir defa bunun bir görünür hale getiriliyor olması lazım. Bu zincir ne kadar görünür hale getirilirse buradan finansman ihtiyacı o kadar sağlıklı hesaplanabilir. Üstelik bunu görünür hale getirmek buradaki finansman maliyetini geleneksel bir finansman maliyetinden çok daha düşük bir seviyeye getiriyor. Çünkü sizin parayı kullanma sürelerinizi optimum pozisyona çeker bu."


Çok sayıda sektör paydaşının bir araya gelerek sektörü konuştuğu TGDF webinarları 3 hafta boyunca her cumartesi yapılacak.



Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”