İşlemesiz tarımın önemini vurgulayan Taş, özellikle Konya bölgesinin çölleşme konusunda hassas bir bölge olduğunu söyledi.
Taş, Toprak İşlemesiz Tarım (Korumalı Tarım) uygulamasının yaygınlaştırılmasının önemli olduğunu, bu amaçla proje kapsamında çiftçilere işlemesiz tarım aracı hibe edildiğini ifade etti.
Yerelde yaşayan ve çiftçilikle uğraşan insanların gelir seviyelerini artırmak amacıyla önemli çalışmalar yaptıklarını kaydeden Taş, şu ifadeleri kullandı:
"Yöredeki insanların gelir seviyesini yükseltmek için 35 bin adet ceviz ve badem ağacı diktik. Bugün itibarıyla onlar meyve vermeye başladı. Yereldeki insanlar da bu ürünleri değerlendirmeye çalışıyorlar. Bununla da kalmadık, 2 bin 200 tane de yerelde yaşayanlara arı kovanı ve petek verdik. Aynı zamanda da bu insanlara eğitimler verdik. Yani sadece petek alıp da vatandaşa vermekle kalmadık, bunun yanı sıra eğitimler de verdik."
Nurettin Taş, Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve İklim Dostu Tarım Projesi kapsamında arazi tahribatının önüne geçmek istediklerini vurgulayarak, "Bunu yaparken de biyolojik çeşitliliğe kesinlikle herhangi bir zarar vermeden, yerelde yaşayan insanların gelir seviyesini biraz daha yükseltme gayreti içerisindeyiz." dedi.
Taş, çiftçilere verilen söz konusu desteklerle ürünlerde yaşanacak verim artışının bölge insanın gelir seviyesini yükselteceğine dikkati çekti.
Türkiye'nin özellikle bal üretimi konusunda marka olma yolunda ilerlediğini belirten Taş, çiftçilere projeler kapsamında dağıtılan arı kovanlarının ekonomiye olan katkılarının yanı sıra marka olma noktasında da yararı olacağını vurguladı.
Tarım, mera ve orman arazi kullanımını verimli hale getirecek yönetimler
Tarımda hayata geçirilen önemli projelerden biri olan Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve İklim Dostu Tarım Projesi, çiftçilere, tarım, mera ve orman arazi kullanımını verimli hale getirecek yönetimler geliştirmesi konusunda yardımcı oluyor.
Tarımsal üretim ve sulamaya son derece bağımlı olan Konya Kapalı Havzası söz konusu projenin uygulama alanı. Konya, özellikle verimli ormanları ve tehdit altındaki bitki ve hayvan türlerini barındıran bozkırları ve biyoçeşitliliğiyle biliniyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) iş birliğinde gerçekleştirilen projede, sürdürülebilir arazi yönetiminin yanı sıra biyoçeşitliliğin korunması ve iklim değişikliği ile ilgili sorunlar dikkate alınarak faaliyet sürdürülüyor.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
