ANKARA (AA) - Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, "Dolar adeta ülkemizde esas para haline geldi. Türk parası dolara endekslendi. Bu model başarılı olmazsa ortaya çıkacak mağduriyetin bedelini kim ödeyecek?" dedi.
Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık basın toplantısında gündemi değerlendirdi.
Ekonomideki gelişmelerin öngörülemediğini söyleyen Karamollaoğlu, iktidarın ani politika değişiklerinin vatandaşlara çok büyük maliyetler yüklediğini ileri sürdü.
Müteşebbislerin istikrarın olmadığı yerlerde yatırım yapmadığını dile getiren Karamollaoğlu, "İktidarın politika ve karar değişiklikleri arasındaki açı farkı hep 180 derece." ifadesini kullandı.
- "İsraf ve yolsuzluk mutlaka engellenmeli"
Ekonomik krizin faturasını milletin ödediğini öne süren Karamollaoğlu, şöyle devam etti:
"Döviz ve altın fiyatları bir günde yüzde 30 arttı. Arkasında bir şok yaşandı, yüzde 30 azaldı. Bu normal bir gidişat olamaz. 24 saatte yüzde 60'lık bir dalgalanmayı hiçbir ekonomi kaldıramaz. Daha düne kadar faiz düşecek denildi, nas var denildi, talimatlarla faiz düşürüldü. Şimdi yüksek kur farkını bahane ederek adını faiz koymadan destek diye isimlendirip ama fiilen paradan para kazanma imkanını insanlara vermek neyle izah edilebilir? Hani nas vardı? Faizin adını değiştirdiğinizde bunun hükmü değişmez."
Türkiye'de yaşanan gelişmelerden dolayı endişeli olduğunu dile getiren Karamollaoğlu, "Dolar adeta ülkemizde esas para haline geldi. Türk parası dolara endekslendi. Bu model başarılı olmazsa ortaya çıkacak mağduriyetin bedelini kim ödeyecek?" değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'nin bütün imkanlarını tahsis ederek ihtiyacı olan ürünleri üretmesi gerektiğini vurgulayan Karamollaoğlu, "Üretime katkı sağlamayan bütün yatırımlar durdurulmalı. İsraf ve yolsuzluk mutlaka engellenmeli. O zaman ülkemizde büyük bir potansiyelin olduğu ortaya çıkar. SİHA'larla, buna benzer birtakım savunma sanayisinde atılan adımlarla ülkemizin problemlerinin çözüleceği intibaını doğurmak doğru değil. Hayat bundan ibaret değil." ifadelerini kullandı.
Kaynak: