İSTANBUL (AA) - Mobilya ve Yatak Sanayicileri Derneği (MOYSAD) Başkanı Alpaslan Baki Ertekin, 2021'de Türkiye'nin mobilya ihracatının 4,8 milyar dolar olduğunu belirterek, bu yıl beklentinin 5,8 milyar dolar olduğunu bildirdi.
MOYSAD açıklamasına göre, dernek tarafından düzenlenen, mobilya ve yatak sektörünün temsilcilerini bir araya getiren sektör buluşmalarının ilki "Mobilya Sektörünün Geleceği, Tehditler ve Fırsatlar" başlığıyla mobilya üreticileri kooperatifi Masko'nun ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Açıklamada, etkinlikte yaptığı konuşmaya yer verileni Ertekin, sektörde faaliyet gösteren dev firmalar olarak, yeni bir vizyon ve misyon etrafında yapılanma fikrini benimsediklerini, Ekim 2021'de 21 şirket ve 30 marka ile derneği kurduklarını anımsattı.
Teknolojisi, üretim kabiliyeti ve yurt dışı tecrübesiyle yaşadıkları ve elde ettikleri tecrübeyi diğer şirketlere aktarmak istediklerini kaydeden Ertekin, 11 aylık süreçte belirli noktalarda mesafe kat ettiklerini, ancak yapacak çok işlerinin bulunduğunu anlattı.
Ertekin, Türkiye'de mobilya sektöründe 65 bin işletmenin bulunduğundan bahsedildiğini, direkt ve dolaylı 500 bin kişiye istihdam sağlandığını kaydederek, "Geçen sene 4,8 milyar dolar ihracatımız vardı. Bu seneyi ise 5,8 milyar dolar civarında kapanacak. İşin kötü tarafına değil bu kötünün içinde bizi farklı kılacak olan şeylere bakmak lazım." ifadelerini kullandı.
- "Temel ajandamız ihracatı artırmak ve ihracatın niteliğini değiştirmek"
Açılış konuşmasının ardından, "Mobilya Sektörünün Geleceği, Tehditler ve Fırsatlar" başlıklı panel gerçekleştirildi. Kumaştan kauçuğa, yaydan süngere kadar mobilyanın bütün bileşenlerinin konuşulduğu panelde, sektör adına sorun ve çözüm önerileri sunuldu.
Panelde konuşan Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Hakan Yurdakul, 2002'den bu yana sanayi sektörünün GSMH'deki payının arttığını bildirdi.
"Bizim en önemli sorunlarımızdan biri; yüksek orta gelirli ülkelerle kıyasladığımız zaman paramız az." ifadesini kullanan Yurdakul, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yani daha ekonomik şekilde ifade edersek; gayrisafi sabit sermaye birikimimiz düşük. Makineler ve fabrikalar özelinde baktığımızda rekabet ettiğimiz ülkelerden yüzde 30 civarında daha düşük bir sermayeden bahsediyoruz. Türkiye'nin böyle bir gerçeği var ve ne yazık ki özel sektörümüzün yatırımı da düşük. 2009-2020 arasında OECD'deki özel sektörün payı yüzde 6 yükselirken, bizde bu rakam yalnızca yüzde 2 artmış. OECD ülkeleri içerisinde özel sektörün toplam kapitaldeki payında en düşük ülkelerden biriyiz. İhracatımızda ciddi bir dönüşüm var. İhracatımızda bizim nihai malların payı azalırken sermaye malların sayısı artıyor."
Yurdakul, üretimde ve ihracatta markalaşmanın önemine dikkati çekerek, "Temel ajandamız ihracatı artırmak ve ihracatın niteliğini değiştirmek." yorumunu yaptı.
- "Mobilya sektörü e-ticaretten daha fazla pay almalı"
OSTİM Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Berra Doğaner ise mobilya sektörünün ülke ekonomisine katkılarını anlattı.
Hepsiburada İnsan Kaynakları Grup Başkanı Esra Beyzadeoğlu da mobilyada e-ticaretin avantajlarından bahsetti.
Geçen yıl Türkiye'de e-ticaret hacminin 2020'ye göre yüzde 69'luk artışla 381,5 milyar TL'ye yükseldiğini hatırlatan Beyzadeoğlu, "Bu yılın sonunda e-ticaret sektörünün 600 milyar TL'lik hacmi aşabileceği ön görülüyor. e-ticaret, Türkiye'de büyüdüğü gibi küresel çapta da büyüyor. Tüm sektörler için e-ticaret aslında çok önemli bir kanal ve mobilya sektörü de bundan tabii ki payını alıyor ve daha fazla almalı." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: