İSTANBUL (AA) - İstanbul Ticaret Borsası'nın (İSTİB) düzenlediği "Borsa Meydanı'nda Sektörler Konuşuyor" toplantılarının ikincisinde süt ve süt ürünleri sektörünün sorunları konuşuldu.
İSTİB açıklamasına göre, webinar ortamında etkinlik Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak'ın moderatörlüğünde gerçekleşti.
Açıklamada görüşlerine yer verilen İSTİB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz, ülkelerin gıdada kendi kendine yetebilme stratejisine yöneldiği bir dönemden geçildiğini belirtti.
Türkiye'nin insanlığın en önemli besin kaynaklarından olan süt ürünlerinde, muazzam potansiyeli olan bir coğrafyada bulunduğunu ifade eden Kopuz, "Ancak bu potansiyeli henüz açığa çıkarabilmiş değiliz. Örneğin, Türkiye'deki meraların küçükbaş hayvancılığa daha elverişli olmasının avantajını, henüz süt ürünlerimize yansıtamadık. Diğer taraftan, süt ineklerinin kesime gitmesinin, süt sektörüne olan olumsuz etkilerini, ben kırmızı et sektöründen gelen biri olarak her mecrada ısrarla dile getiriyorum." açıklamasında bulundu.
Ali Kopuz, İstanbul Ticaret Borsası'nın gıdanın her alanındaki sorunlara çözüm katkısında bulunmak için bu toplantıları düzenlediğini bildirdi.
Her konuda olduğu gibi gıda konusunda da sorunların çözümünün ortak akılla üretilmesi gerektiğine inandıklarını aktaran Kopuz, "Bu nedenle karar alıcılardan bilim insanlarına ve sektör temsilcilerine kadar tüm paydaşları bir araya getirerek çözüm aradığımız toplantılarımızı sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
- "Tüm hayvansal ürünlerde ithalatımızın 5 katı ihracat yapıyoruz"
Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürü Zekeriyya Erdurmuş da Türkiye'nin hayvan varlığının son yıllarda sürekli arttığını, bakanlık olarak süt ürünlerinde kalitenin artırılması konusuna da yoğunlaştıklarını belirtti.
Verimlilik ve kalitenin ise hem hayvan ıslahı hem de kaliteli ürün ile mümkün olacağını aktaran Erdurmuş, "Maalesef Türkiye'nin hayvansal üretimi hakkında doğru bilinen çok yanlış var. Özellikle kırmızı et ithalatçısı olduğumuza dair bir algı oluşmuş durumda. Hâlbuki Türkiye geçen yıl, değer olarak ithal ettiği etin 7-8 katı ihracat yaptı. Tüm hayvansal ürünlerde ise ithalatımızın 5 katı ihracat yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
Erdurmuş Türkiye'nin peynirleri hakkında çok geniş bir çalışma yürütüldüğünü, yakında bu projenin biteceğini ve hazırlanan kitapların tüm dünya fuarlarda dağıtılarak Türkiye'nin tanıtımında kullanılacağını belirtti.
- "Çiğ süt fiyatlamasının kaliteye göre yapılmaya başlanması çok olumlu gelişme"
Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Can ise süt üretiminin son 10 yılda sürekli arttığını, üretimde bir sorun olmadığını belirtti.
Sanayiye giden süt miktarının düşük olduğunun altını çizen CAn, şunları kaydetti:
"Sanayi dışı aslında büyük oranda kayıt dışı demektir. Bu konu değerlendirilmeli ve tedbir alınmalı. Çiğ süt fiyatlamasının kaliteye göre yapılmaya başlanması da çok olumlu bir gelişme oldu. Üretimimizin sadece yüzde 6,7'sini ihraç ediyoruz. Bu rakam düşük olduğu için rekabet gücümüz gelişmiyor. Ambalajsız süt, zincir marketlerin uzun vadelerde ödeme yapması ve büyük süt israfına yol açan STT ile ilgili uygulamalar çözülmeli."
Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜCİTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu da süt ürünlerinin katma değerinin artmasının önemine değindi.
Gıda ürünlerinde katma değerin ancak coğrafi işaret sisteminin doğru uygulanmasıyla mümkün olacağının altını çizen Tekelioğlu, "Tescil bu konudaki ilk adımdır ama sonrasında yönetişim ve denetim daha önemlidir. Bu konuda Tarım Orman Şurası'nda alınan karar acilen hayata geçirilmeli ve coğrafi işaret sistemimiz iyileştirilmelidir. Ancak bu gerçekleşirse coğrafi işaretli ürünlerde bir katma değer sağlayabiliriz." ifadelerini kullandı.
Kaynak:
