ANKARA (AA) - İngiltere'nin Ankara Büyükelçiliği ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye'nin iş birliğinde düzenlenen "İklimce Sohbetler: COP26 Özel Oturumu"nda, gelecek ay İskoçya'da yapılacak 26'ncı BM İklim Değişikliği Konferansı'nın (COP26) öncelikli hedefleri ile iklim ve çevre konularında atılması gereken adımlar ele alındı.
İngiltere'nin Ankara Büyükelçiliği konutunda UNDP Türkiye'nin İyi Niyet Elçisi Mert Fırat'ın moderatörlüğünde düzenlenen oturumda, İngiliz Büyükelçi Dominick Chilcott'un yanı sıra UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton ve video konferans yoluyla Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar söz aldı.
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Birpınar, burada yaptığı konuşmada, "Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde, gezegenimizin geleceğini güvence altına almak adına tarihi adımlar attı." dedi.
Birpınar, Türkiye'nin iklim değişikliği ile mücadele etme kararlılığının altını çizerek "Türkiye'nin 2053 net sıfır hedefine giden yol haritasını belirleyebilmek amacıyla 2022 yılının başlarında tam kapsayıcı bir İklim Şurası oluşturacağız." diye konuştu.
Şuranın, işletmeler, sivil toplum ve üniversiteler gibi iklim konusundaki tüm paydaşlara, bütün güçlerini Türkiye'nin uzun vadeli iklim eylemi üzerinde birleştirebilmeleri için platform sunacağını belirten Birpınar, "Aynı şekilde Türkiye, enerjiden tarıma, sanayiden ulaşıma, ekonominin her sektöründe, iklim gündemiyle uyumlu güçlü politikalar uygulamaya devam edecek. Küresel iklim eyleminde öncü bir rol üstleneceğiz." ifadelerini kullandı.
- "İngiltere, Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması'nı onaylamasını memnuniyetle karşılıyor"
Büyükelçi Chilcott da İngiltere'nin COP26 için belirlediği dört temel amaçtan ilkinin, 2030 itibarıyla emisyonların ciddi biçimde azaltılabilmesi ve yüzyılın ortasında sıfır emisyona ulaşılabilmesi için iklim eylemi planları geliştirilmesi olduğunu belirtti.
Bu planların uygulanabilmesi için kömür tüketiminin azaltılması, elektrikli araçların yaygınlaştırılması, ağaçların korunması ve metan gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik anlaşmalar gibi somut adım atılmasının ikinci amaç olduğunu vurgulayan Chilcott, daha az gelişmiş ülkelerin iklim çabalarının finansal olarak desteklenmesi için 100 milyar dolar taahhüdünün yerine getirilmesi hedefinin de altını çizdi.
Chilcott, COP26'da elde edilmesi beklenen son hedefin ise her geçen gün daha da iddialı hale gelecek on yıllık bir taahhüdün önünü açacak, müzakere edilmiş bir sonuca ulaşılması olarak dile getirdi.
Büyükelçi Chilcott, "İngiltere, Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması'nı onaylamasını ve 2053 yılı itibarıyla net sıfır emisyona ulaşacağı yönündeki açıklamasını memnuniyetle karşılıyor. Türkiye'nin ulusal katkı beyanlarını ve 2053 hedefini gerçekleştirebilmek için belirleyeceği uzun vadeli stratejisini görmeyi büyük bir heyecanla bekliyoruz." diye konuştu.
Türkiye ve İngiltere'nin iklim projelerine destek vermeyi amaçlayan İklim Finansmanı Hızlandırma Programı gibi birlikte çalıştığı birçok alan olduğunu belirten Chilcott, "Türkiye'de yeşil finansman ekosisteminin geliştirilmesini desteklemek için 2022'nin mart ayında yeşil finansman konferansına Londra'da ev sahipliği yapacağız ve geleceğin şehirleri, sıfır-atık, deniz biyoçeşitliliği ve gençlerin katılımı gibi alanlarda daha pek çok farklı projemiz ve iletişim programlarımız var." dedi.
- "Paris İklim Anlaşması'nı onaylama kararı tarihi fırsat sunuyor"
UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton da Türkiye'nin iklim ve çevre konularında sıfırdan başlamadığını belirterek, "Paris İklim Anlaşması'nı onaylama ve karbonsuzluk için bir tarih sözü verme kararı, iklim değişikliği ile mücadele etme ve gezegenimizi koruma çabalarının ötesinde bir ivme yaratabilmemiz için tarihi bir fırsat sunuyor." diye konuştu.
Vinton, UNDP'nin bu çalışmalara politika düzeyinde ve yenilebilir enerji, enerji etkinliği, biyoçeşitlilik, döngüsel ekonomi ve afet risk azaltımı gibi çok çeşitli alanlarda yürüteceği projeler aracılığıyla desteğini sürdüreceğini belirtti.
Türkiye'nin daha yeşil bir geleceğe yönelik ciddi bir ulusal mutabakat potansiyeli taşıdığının altını çizen Vinton, "Adil bir geçiş sağlamak, herkesin kazanması ve kimsenin arkada bırakılmaması için hayati önem taşıyor." dedi.
Kaynak: