İSTANBUL (AA) - İktisadi Kalkınma Vakfı'nın (İKV) 60'ıncı Genel Kurulu, vakfın kurucu ve mütevelli kurum başkanları, destekçi kurum temsilcileri ve delegelerin katılımıyla gerçekleştirildi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İstanbul Hizmet Binası'nda düzenlenen genel kurulun açılış konuşmaları TOBB Başkan Yardımcısı ve İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkan Yardımcısı Sadık Ayhan Saruhan ve İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu tarafından yapıldı.
Kopuz, buradaki konuşmasında, Avrupa Birliği ile ilişkilerin Türkiye'nin modernleşme ve zenginleşme süreci için son derece önemli olduğunu belirterek, TOBB olarak kendilerinin bu nedenle AB ile ilişkileri daima önceliklerinin başında tuttuklarını söyledi.
Gümrük Birliği'nin Türkiye'nin üretim kapasitesinin dönüşümü için en önemli araç olduğunu belirten Kopuz, "Katılım müzakereleri Türkiye'nin dönüşüm sürecini daha da genişleterek derinleştirmiştir. Son yıllarda katılım süreci durdu. Türk iş dünyası olarak bu durumdan mutlu değiliz. Ülkelerimizin karşı karşıya olduğu mevcut sorunları göz önünde tutarsak, ilişkileri canlandırma ihtiyacımız bariz şekilde ortadadır." diye konuştu.
Kopuz, başta enerji güvenliği olmak üzere, gıda güvenliği gibi stratejik önemi olan konuların Türkiye-AB ortak çalışma alanına dahil edilmesi gerektiğini ifade ederek, yeşil dönüşüm ve dijital dönüşümün bir başka önemli iş birliği alanı olması gerektiğini vurguladı.
Gümrük Birliği'nin modernizasyonunun Türk ve AB iş dünyası için ciddi katkılar sağlayacağına işaret eden Kopuz, "Esasen, biz yeşil dönüşü-dijital dönüşüm ve Gümrük Birliği'nin modernizasyonunu birlikte düşünüyoruz. Bu açıdan Türkiye Yatırım Platformu mekanizmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bir an önce işlevsel hale gelmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı.
- "AB tam üyelik hedefine ulaşmak için çalışıyoruz"
İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu da Türkiye'nin batı ve doğuyu birbirine bağlayan konumu, rekabetçi sanayisi girift uluslararası ilişkileri, dinamik nüfusu ve doğal kaynakları ile yeşil ve dijital dönüşümün ön saflarında yer alabilecek bir ülke olduğunu söyledi.
İkiz dönüşüm olarak adlandırdıkları yeşil ve dijital dönüşüm sürecinde Türkiye'nin AB ile ilişkileri ve Avrupa pazarındaki konumunun büyük rol oynadığına işaret eden Zeytinoğlu, değer zincirleri yeniden yapılanırken, üretim, dağıtım ve tüketim yöntemlerinin yenilendiğine dikkati çekti.
Zeytinoğlu, küresel ekonomi ve ticaret kurallarının yeniden yazıldığını ifade ederek, "Türkiye için yeniden yapılanan dünya ekonomisinde ön plana çıkmak için, avantajlarını kazanıma dönüştürmek önemli. Eğitime ve AR-GE'ye yatırımlarımızı yükselterek, ihracatımızda katma değeri yüksek ileri teknoloji ürünlerinin payını artırmak gerekiyor." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynakları ve sürdürülebilir üretim açısından önemli artıları ve potansiyeli olan bir ülke olduğuna dikkati çeken Zeytinoğlu, "Bu durum bizim için bir avantaj ve Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve Yeşil Mutabakat'a uyum sağlanması ile daha da geliştirilmesi mümkün olabilecek. Özellikle yeşil ve dijital sektörlere uluslararası yatırım çekebilmek için yatırım iklimini iyileştirmek büyük önem taşıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Zeytinoğlu, İKV'nin kuruluş amaçları ile uyumlu olarak AB ile ilişkileri geliştirmek ve AB tam üyelik hedefine ulaşmak için çalışmaya devam ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Son birkaç yılda AB'nin genişleme süreci durma noktasına gelmişti. Sadece Türkiye için değil Balkanlardaki aday ve potansiyel aday ülkeler için de süreç ilerlemiyordu. Ancak Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı ile dengeler değişmeye başladı. Uzun süredir beklemede olan Arnavutluk ve Kuzey Makedonya ile katılım müzakereleri başladı. Yani AB genişleme süreci yeniden hareketlenirken, AB'nin doğu ve güneydoğudaki sınırlarında bir değişim beklenmektedir. Türkiye açısından bu durum önem taşıyor.
Çünkü bugüne kadar Türkiye'nin üyeliği için öne sürülen 'Artık AB genişlemesi durdu. AB Türkiye gibi bir ülkeyi içine alamaz' gibi savlar geçersiz hale geldi. Değişen Avrupa mimarisinde kuşkusuz ki Türkiye'nin de önemli bir yeri olacaktır. Türkiye'nin AB başta olmak üzere tüm Avrupa kurumlarında karar alma hakkına sahip olması büyük önem taşıyor. Bu süreçte Türkiye'nin iç yapısını, hukuk sistemini, demokrasisini ve ekonomisini güçlendirmesi, modernize etmesi ve reforme etmesi bu gelişmelerde daha fazla söz sahibi olmasını sağlayacak."
- "Gümrük Birliği revize edilmeli"
İTO Başkanı Şekib Avdagiç de Avrupa'nın istikrarı, barış ve güvenliğiyle ekonomik refahını geliştirilmesinin ancak Türkiye gibi güçlü ülkelerle sıkı ilişkiler kurmaları halinde olabileceğini söyledi.
Türkiye'nin jeostratejik konumu, dinamik yapısı, güçlü potansiyeli ile Avrupa Birliği'ni büyüteceğini ifade eden Avdagiç, şöyle devam etti:
"Türkiye, Avrupa Birliği'ni sembolik bir organizasyon olmanın çok ötesinde taşıma potansiyeline sahiptir. Türkiye'nin olmadığı bir Avrupa Birliği denklemi Avrupa için Rusya Ukrayna Savaşı'nda da görüldüğü üzere tehlikeler ve belirsizliklerle dolu olacaktır. İşte içinde bulunduğumuz bu siyasi konjonktür Türkiye'nin tam üyeliğinin önemini bir kez daha bize gösterdi. Türkiye'nin Avrupa ile kader birliği, Avrupa Birliği ile müzakere sürecimizi tıkamaya çalışan ülkelerin sığ çıkarlarından daha büyüktür."
İSO Başkan Yardımcısı Sadık Ayhan Saruhan ise, "Avrupa Birliği en büyük ihracat pazarımız olmakla birlikte halen Avrupa'nın ithalatından yalnızca yüzde 3,7 pay aldığımız göz önünde bulundurulduğunda, AB pazarından hak ettiğimiz payı almamız için AB ile sürdürülebilir, takvimi ve kesin sonuçları olan samimi bir ilişkiyi yeniden tarif etmemiz ve belirsizlikleri ortadan kaldırmamızın büyük önem taşıdığını belirtmek istiyorum. Bu bağlamda Gümrük Birliği'nin revize edilerek kapsamının değişen koşullara uygun olarak düzenlenmesi çalışmaları en kısa sürede sonuçlanmalıdır." diye konuştu.
Kaynak: