ANKARA (AA) - Ticaret Bakanı Mehmet Muş, döviz kurlarında son günlerde yaşanan dalgalanmanın vatandaşlara minimum düzeyde yansıması için azami çaba sarf ettiklerini belirterek, "İş gücünün, emekçinin Türkiye'nin büyümesinden daha fazla pay alması için çalışmalarımızı daha da yoğunlaştırıyoruz." dedi.
Bakan Muş, Ticaret Bakanlığı Konferans Salonu'nda Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ile düzenlediği basın toplantısında, kasım ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.
İhracatın alt kırılımlarına dair sonuçları paylaşan Muş, "İhracatımızın kilogram bazında kıymetinde olumlu gelişmeler gözlemliyoruz. Ocak-kasım döneminde, ihracatımızın kilogram bazında kıymet değeri yüzde 16,7 artış göstermiştir." diye konuştu.
Muş, katma değerli ürün ihraç eden bazı sektörlerdeki kıymet artışına dikkati çekerek, ocak-kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla, gemi, yat ve bazı hava taşıtlarını içeren diğer nakil vasıtalarında kilogram bazında kıymet değerinin yüzde 113,2 arttığını söyledi.
Elektronik ürünlerde yüzde 12,9, tekstilde yüzde 10,7 ve makinelerde yüzde 5,6 kıymet artışı kaydedildiğini vurgulayan Muş, şöyle devam etti:
"Sanayi üretimimizde ve ihracatımızda küresel ticaretteki trendin çok üzerinde bir performans sergilemekteyiz. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütünün 23 Kasım'da yayımladığı bir raporda, çeyreklik dönemler itibarıyla 2021 boyunca mal ve hizmet ihracatımızdaki artışların, G20 ve Avrupa Birliği (AB) ortalamaları başta olmak üzere, birçok ülkenin üzerinde olduğu görülmektedir. Gelişmiş ülke merkez bankaları ve uluslararası kuruluşlar, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle enflasyon üzerindeki belirsizliklerin artmakta olduğunu açıklarken Türkiye ekonomisine ilişkin olumlu beklentilerin gerçeğe dönüştüğünü memnuniyetle görüyoruz."
Muş, Türkiye'nin, tedarik zincirlerindeki konumunun avantajını çok iyi kullandığına dikkati çekerek, bu durumun ihracata somut olarak yansıdığını dile getirdi.
Birçok AB ülkesi ve ABD'nin, tedarik ağıyla yatırımlarını Türkiye'ye kaydırdığına işaret eden Muş, "Ocak-Temmuz 2021 dönemi itibarıyla 2019'a göre AB'nin Uzak Doğu'dan ithalatı düşen 1087 üründe Türkiye'nin AB'ye ihracatı 3,7 milyar dolar artarak 11,9 milyar dolara ulaşmıştır. Benzer şekilde, 2019 yılına göre ABD'nin Uzak Doğu'dan ithalatı düşen 1146 üründe Türkiye'nin ABD'ye ihracatı 1,5 milyar dolar artarak 3 milyar dolara yükselmiştir. Benzeri ölçümleri pek çok pazarımızda ve sektörümüzde yapıyoruz. Bu sonuçlar ülkemizin konum avantajıyla ve rekabetçiliğiyle her geçen gün daha da ön plana çıktığını göstermektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Muş, bu sonuçların Türkiye'nin ihracatındaki artışın geçici değil, kalıcı olduğunu da gösterdiğini belirterek, Türkiye'nin bu avantajıyla güçlü ve güvenilir bir tedarikçi pozisyonunda yeni yatırımlara ve iş yapma modellerine kucak açtığını anlattı.
- "Yönelen yatırımlar, Türkiye'nin cazibe merkezi olduğunun göstergesi"
İçeride birilerinin siyasi saiklerle Türkiye'nin yabancı yatırımcı için güvenli bir liman olmadığını iddia ettiğini söyleyen Muş, şöyle konuştu:
"Bir yandan bunlar bu söylemi dile getirirken öte yandan birçok yabancı yatırımcı lojistikten bankacılığa, finans ve Ar-Ge'den inovasyona kadar birçok yatırımı Türkiye'ye kaydırmıştır. Türkiye'nin yabancı yatırımcı için güvenli bir liman olmadığı, Türkiye'de yatırımlar için hukuki güvencenin bulunmadığı yönündeki iddialar lafügüzaftır. Bunlar gerçeği yansıtmayan art niyetli söylemlerdir. Küresel ekonomideki işleyişin bozulduğu böyle bir dönemde ülkemize yönelen yatırımlar Türkiye'nin yatırımlar için cazibe merkezi olduğunun göstergesidir."
Muş, bakanlık olarak katma değerli ürün ihracatını yükseltmek ve ihracattaki artışı kalıcı hale getirmek için yoğun çalışmalar yürüttüklerini ifade ederek, bu kapsamda, ihracatçıların ihtiyaçlarına özel teknik ve finansal destek mekanizmaları kurgulamaya, ülke bazlı ticari diploması faaliyetleriyle ihracatın önündeki engelleri kaldırmaya devam ettiklerini bildirdi.
Türk nakliyecilerinin transit geçişleri bakımından Avrupa'ya ulaşımda ana güzergahı olan Macaristan'ın ardından Sırbistan ile de transit kotaları ve geçiş belgesi ücreti sorunlarını çözdüklerini anımsatan Muş, şunları söyledi:
"Bakanlık olarak ihracatçımızı çağın gerekliliklerine hazırlamak ve dahası ihracatçılarımızdan dünya markaları yaratmak için de çalışmalar yürütüyoruz. Bu çerçevede, markalaşma potansiyeli yüksek ürün gruplarına sahip firmalara yüzde 50 teşvik sağlayarak araştırma ve geliştirme faaliyetlerine kaynak oluşturduk. Ayrıca, bugüne kadar markalaşma ve katma değerli mal ihracatımızı artırmak için çok önemli bir görev üstlenen Turquality Programı'nı gözden geçirirken e-Turquality Programı ile oyun-yazılım ihracatımızı daha da artıracağız."
Katma değerli üretim ve ihracatla mal ve hizmet ticaretinde fazla veren bir ülke olma hedefine doğru emin adımlarla ilerlendiğini ifade eden Muş, amaçlarının sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ihracat iklimi oluşturmak olduğunu vurguladı.
- "İş gücünün, emekçinin büyümeden daha fazla pay almasına çalışıyoruz"
Muş, temel hedeflerinin, ihracat kültürünü toplumda daha da yaygınlaştırmak ve ihracatı tabana yaymak, rekabetçi ortamda teknolojik gelişimleri ve Ar-Ge yatırımlarını artırmak, istihdam ve emek verimliliği artışları vasıtasıyla büyümeyi pozitif yönde etkilemek, ihracatçının finansmana erişimini kolaylaştırmak olduğunu anlattı.
Döviz kurlarındaki hareketliliğe değinen Muş, "Döviz kurlarında son günlerde yaşanan dalgalanmanın vatandaşlara minimum düzeyde yansıması için azami çaba sarf ediyoruz. İş gücünün, emekçinin Türkiye'nin büyümesinden daha fazla pay alması için çalışmalarımızı daha da yoğunlaştırıyoruz. Buradan açıkça ifade etmek istiyorum ki çalışanlarımızı asla ve asla enflasyona ezdirmeyeceğiz. Asgari ücretlilere yönelik iyileştirmeyi ivedi olarak gerçekleştireceğiz." dedi.
Muş, Türkiye'nin üretim gücünü artıracaklarını ve yatırım ortamını güçlendireceklerini belirterek, ihracattaki yükselişin ülkenin tamamına katkı sağlayacağını bildirdi.
Sanayide hızlı dönen çarkların istihdamı artıracağına dikkati çeken Muş, şunları kaydetti:
"Üretimin, yatırımın, istihdamın artışıyla aziz milletimiz geleceğine daha güvenle bakacaktır. Birileri her gün ayrı bir felaket senaryosu yazarak piyasalara ve halkımıza güvensizlik pompalamaya çalışmaktadır. Çizilen bu karanlık resmi maksatlı görüyoruz. Felaket tellallarına itibar etmiyoruz. Türkiye'nin potansiyeline güveniyoruz. Türkiye, 84 milyonluk güçlü nüfusuyla, nitelikli iş gücüyle, sanayi altyapısıyla, girişimci özel sektörüyle, stratejik konumuyla güçlü şekilde yoluna devam etmektedir. Türkiye dünya ticaretinde güçlü bir tedarikçi, güvenli bir limandır. Bugüne kadar büyük kalkınma hamleleri gerçekleştiren Türkiye'nin önü aydınlıktır. Göreceksiniz piyasalarda meydana gelen bu geçici dalgalanmaları da bertaraf edeceğiz. Güven ve istikrar içinde yarınlara emin adımlarla yürüyeceğiz."
(Bitti)
Kaynak: