ANKARA (AA) - Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, "Ülke ekonomisinin, mevcut olumsuz konjonktürü geride bırakıp, sürdürülebilir büyüme patikasına girebilmesi için verimlilik, insan kaynağı planlaması, rekabet gücü ve ihracat artışına yönelik ekonomi politikalarının revize edilerek, üreten, katma değer yaratan bir ekonomi yapısına dönüşmesi gerekir." ifadelerini kullandı.
ASO'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, Odanın mart ayı meclis toplantısı ASO Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.
Özdebir, burada yaptığı konuşmada, Ukrayna-Rusya Savaşı'na ilişkin gelişmelerin ve Amerikan Merkez Bankası (Fed) tarafından 3 yıl sonra gelen faiz artışının küresel piyasalarda baskı yaratmaya devam ettiğini belirtti.
Savaş nedeniyle artan petrol fiyatlarının, üretim maliyetlerini etkilediğine ve toplumun satın alma gücü üzerinde olumsuz etki yarattığına dikkati çeken Özdebir, "İçeride ise artan enerji ve emtia fiyatları, ivme kaybeden güven endeksleri, yükselen ülke risk primi, kur ve enflasyonu düşük tutmaya çalışan politika tercihi ile cari fazla ve ekonomik büyüme beklentileri zorlaşmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Özdebir, enflasyonu kontrol altına almadan atılan adımların faizlerde kalıcı bir düşüşe neden olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Önümüzdeki dönemde faizin yükseltileceğine dair beklentilerin güçlendiğini söyleyebiliriz. Fed'in 6 defa faiz artırma beklentisinin, 200 baz puana tekabül eden faiz artışından bahsediyoruz, Merkez Bankamızı faiz artırımına zorlayacağını ve bu gelişmelere duyarsız kalmayacağını da düşünüyorum. Politika faizimiz yüzde 14 seviyesinde ama fonlama maliyeti hala düşmüyor. Mevcut durumda politika faizinin yüzde 14 olmasının piyasaya çok da faydası yok gibi gözüküyor. Faiz indiriminden önce 2021 Ağustos sonu yüzde 18 olan 2 yıllık devlet tahvili faizi yüzde 26'ya, yüzde 17 olan 10 yıllık devlet tahvili faizi de yüzde 27'ye yükseldi. Yani Merkez Bankası faizi indirerek, Hazinenin çok daha yüksek maliyetle borçlanmasına ve daha fazla faiz gideri ödemesine sebep oldu. Merkez Bankası politika faizini Ağustos 2021'den itibaren yüzde 19'dan yüzde 14'lere indirirken, Türkiye Hazinesinin faiz harcamaları enflasyondaki yükselişle birlikte rekor seviyeye geldi."
Artan petrol fiyatlarının, gelecek dönemde enflasyon eğilimlerinin daha bozulacağını gösterdiğini ifade eden Özdebir, özellikle gıda fiyatlarındaki artışın ortaya çıkardığı enflasyonun önümüzdeki yıllarda önemli bir sorun teşkil edeceği uyarısında bulundu.
Geçen yıl, tedarik zincirindeki bozulmalar, lojistik maliyetlerindeki artışlar, ham madde tedariki gibi sorunların sanayi üretimini olumsuz etkilemesine karşın, sanayicilerin güçlü bir performans ortaya koyduğunu belirten Özdebir, "Ülke ekonomisinin, mevcut olumsuz konjonktürü geride bırakıp, sürdürülebilir büyüme patikasına girebilmesi için verimlilik, insan kaynağı planlaması, rekabet gücü ve ihracat artışına yönelik ekonomi politikalarının revize edilerek, üreten, katma değer yaratan bir ekonomi yapısına dönüşmesi gerekir." değerlendirmesinde bulundu.
Cari açık konusuna da değinen Özdebir, şu ifadeleri kullandı:
"Bu sorunun Türkiye ekonomisine özgü tasarruf yetersizliği, dış ticaret açığının artması, ihracatın ithalata bağımlılığının artması, enerji tüketiminde giderek artan oranda dışa bağımlılık gibi yapısal sebepleri bulunmaktadır. Rusya-Ukrayna Savaşı ve (Rusya'ya yönelik) yaptırımların devam etmesi ülkemizde enerji maliyetlerini artırıyor. Turizm gelirlerinde beklentilerin düşmesi, özellikle cari açığın finansmanı açısından olumsuzlukları artırıyor, cari açığın bozulma eğilimlerini de güçlendiriyor."
Kaynak: