TBMM (AA) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 2002 yılında yaklaşık 700 milyon dolar olan maden ihracatının eylül ayı itibarıyla 4,4 milyar dolara yükseldiğini belirterek, "Maden ihracatımızın yıl sonunda 6 milyar dolar olarak gerçekleşmesini bekliyoruz." dedi.
Dönmez, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığının 2022 yılı bütçesinin sunumunda, madencilik sektörünün gayri safi yurt içi hasıla içindeki payının yılın ilk yarısında yüzde 1,4 olarak gerçekleştiğini, yıl sonunda ise yüzde 1,9'a yükselmesini öngördüklerini ifade etti.
Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalarla son 19 yılda yaklaşık 11,2 milyar ton kömür, 24 bin ton uranyum, 7 bin 724 ton toryum, 263 milyon ton mermer, 20,7 milyar ton sodyum sülfat ve 243 bin ton nadir toprak elementi rezervi keşfedildiğini aktaran Dönmez, toplam metal altın rezervinin ise 1890 tona ulaştığını bildirdi.
Dönmez, 2002 yılında yaklaşık 700 milyon dolar olan maden ihracatının 2020 yılında 4,27 milyar dolar, 2021 yılı eylül ayı itibarıyla ise 4,4 milyar dolar olduğunu vurgulayarak, "Maden ihracatımızın yıl sonunda 6 milyar dolar olarak gerçekleşmesini bekliyoruz." ifadesini kullandı.
Salgına rağmen 2020 yılında altın üretiminde 42 ton üretimle rekor kırıldığını aktaran Dönmez, "Böylece ekonomimize 2,4 milyar dolarlık bir katkı sağlanmıştır. Hedefimiz yeni sahaların da devreye girmesiyle 5 yıl içerisinde yıllık 100 ton altın üretimine ulaşmak ve yurt içindeki altına olan talebin en az yarısını yerli üretimden karşılamaktır." diye konuştu.
Dönmez, madencilik sektörünün daha sürdürülebilir bir yapı kazanması için bürokrasiyi azaltan ve yatırımcıların işini hızlandıran "e-Maden Projesi" uygulamasının bütün modüllerinin tamamlandığını, yatırımcılar tarafından aktif olarak kullanıldığını söyledi.
- Maden sahalarında drone ile denetim dönemi
Maden ocaklarının denetimi, çalışanların eğitimi, kullanılan makine ve ekipmanların standart hale getirilmesi ile ilgili faaliyetlere yönelik çalışmaların da devam ettiğini belirten Dönmez, "Çağın getirdiği teknolojik imkanlardan en üst seviyede faydalanılarak maden sahalarında drone ile denetim dönemini başlattık. Bu kapsamda, 105 maden sahasının denetimi insansız hava araçları ile yapılmıştır." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin dünya bor rezervinin yüzde 73'üne sahip olduğunu vurgulayan Dönmez, şunları kaydetti:
"Eti Maden 2020 yılında dünya bor pazarının yüzde 57'sine hakim konuma gelmiştir. Eti Madenin, 2002 yılında 436 bin ton olan rafine bor ürünleri üretimi 2018 yılında 2 milyon 433 bin tona ulaşmış olup, 2020 yılında salgın koşullarına rağmen 1 milyon 670 bin ton olarak gerçekleşmiştir. Salgın sonrasında bu yıl 2,6 milyon ton satış rakamına ulaşarak rekor kırmayı ve küresel pazarın yüzde 62'sine hakim olmayı hedefliyoruz. Bor mineralinden katma değeri yüksek uç ürün üretilmesine yönelik olarak Bor Karbür üretim tesisi inşasına başlanmış olup, 2022 yılı içinde tamamlanacaktır."
Dönmez, yılda 600 ton kapasiteli Lityum Karbonat Üretim Tesisi'nin kurulması için de çalışmaların sürdüğünü belirterek, "2022 yılı içerisinde tesisin yapım ihalesinin gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. Bununla birlikte, Ferrobor ürünü için 500 ton/yıl kapasiteli üretim tesisinin ihale süreci devam etmekte olup, yıl sonuna kadar sözleşmenin imzalanmasını hedefliyoruz." diye konuştu.
Yer altı kömür madenlerinde çalışan işçilere sağladıkları desteğe ilişkin Dönmez, "Destek ödemesi yapılan işletme sayısı 79'a çıkarılmıştır. 2021 yılı için 180 milyon 855 bin 993 lira ödeme gerçekleştirilmiş olup, bugüne kadar toplamda 549 milyon 953 bin 258 lira destek ödemesi yapılmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Dönmez, bakanlık olarak MTA, MAPEG, TENMAK, EPDK, NDK dahil olmak üzere 2022 yılı bütçesinin 7 milyar 707 milyon 842 bin lira olduğunu bildirdi.
- "Türkiye'nin bölgesel ticaret merkezi olma hedefine katkı sağlamayı hedefliyoruz"
Komisyonda sunum yapan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı Mustafa Yılmaz da eylül itibarıyla elektrik piyasasında ön lisans hariç 2 bin 328, doğal gaz piyasasında 336, petrol piyasasında 13 bin 660 ve LPG piyasasında 11 bin 307 lisanslı oyuncu bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin bölgesel bir ticaret merkezi olma hedefine katkı sağlamayı amaçladıklarını vurgulayan Yılmaz, "Elektrik piyasasında verilen lisanslar kapsamında bugüne kadar özel sektöre ait yaklaşık 55 bin 315 kurulu gücündeki yeni kapasite sisteme dahil edildi. Lisanssız kapasitemiz ise 7 bin 348 megavata ulaştı. Son 19 yılda yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı kurulu gücümüz yüzde 335 artarak 12 bin megavattan 52 bin megavata ulaştı." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, petrol piyasasında ise bugün itibarıyla 6 rafinerici lisansı bulunduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin yıllık 41 milyon tonluk ham petrol işleme kapasitesiyle birlikte rafinaj konusunda önemli bir merkez haline geldiğini kaydetti.
(Bitti)
Kaynak: