Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

Şair Emel Özkan, şiirin geçmişini ve bugününü değerlendirdi:

"Şiiri geçmiş dönemle mukayese ettiğimizde bugün bir alan daralması yaşadığını, muhatap kitlesinin azaldığını rahatlıkla söyleyebiliriz" "Geçmiş döneme baktığımızda merkezde divan şiiri var. Diğer taşrada ise halk şiiri var. Merkezdeki şiir, Tanzimat'la birlikte inandırıcılığını kaybediyor. Fakat halk şiiri ve tekke şiirinin geç sanayileşmeye de bağlı olarak bunun uzantılarını hala görüyoruz" "Günümüze gelirsek çok canlı bir şiir ortamı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Edebiyat dergilerinde ş

Anadolu Ajansı haberine göre;
İSTANBUL (AA) - AİŞE HÜMEYRA BULOVALI - "Dar Zaman", "Deliorman'dan Çıktım Yola", "Öğretmenim Bunları Aileme de Anlat" ve "Yolda Anlatırım" kitaplarının yazarı şair Emel Özkan, "Şiiri geçmiş dönemle mukayese ettiğimizde bugün bir alan daralması yaşadığını, muhatap kitlesinin azaldığını rahatlıkla söyleyebiliriz." dedi.

UNESCO tarafından şiir okumayı, yazmayı ve yayınlamayı teşvik etmek ve dilsel çeşitliliğe bir fırsat sunmak amacıyla hayata geçirilen "21 Mart Dünya Şiir Günü", 20 yıldır kutlanıyor.

AA muhabirine Dünya Şiir Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Özkan, şiire başlangıç sürecini, şiirin geçmişini ve bugünkü durumunu anlattı.

Anı, anlatı, günlük ve seyahatname gibi edebiyatın çeşitli alanlarında eserler veren Özkan, şiirle ortaokul yıllarında tanıştığını, o dönem yaşanan Bosna Savaşı'ndan da etkilenerek eserler kaleme aldığını söyledi.

Emel Özkan, Bosna Hersek dışında diğer coğrafyalarda da yaşanan acıları paylaşmak ve tarihe bir not düşürmek gayesiyle şiir serüveninin başladığını dile getirdi.

- "Şiirde az sözle çok şey ifade edebiliyorsunuz"

Lise döneminde bir şiir yarışmasına girdiğini ve derece aldığını belirten Özkan, "Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 2002 mezunuyum. Orada arkadaşlarla çıkardığımız bir üniversite dergisi vardı. Orada da şiirlerim yayınlandı. Daimi olarak ve daha edebi endişeyle yöneldiğim zaman ise 2004'de İbrahim Tenekeci editörlüğünde çıkan Kırklar Dergisi'yle oldu. Sonra Dergah, İtibar ve Muhit'le devam etti." diye konuştu.

Özkan, şiir dışında 3 yıl boyunca Nihayet Dergisi'nde de birçok yazıya imza attığını aktararak, 2004'ten bu yana 2'si şiir biri hatıra türünde olmak üzere 3 kitap çıkardığını ifade etti.

Şiirin diğer edebiyat türlerinden farklarına değinen Özkan, şunları kaydetti:

"Şiirin galiba farkı zamansal benliğinizden sıyrılmanızın bir yolunu açması. Bu okur için de böyle. Tabii her şiir aynı etkiyi gösterir anlamına gelmiyor. Fakat potansiyel olarak şiirin edebi tür olarak diğer türlerden farkı bu. Ayrıca az sözle çok şey ifade edebiliyorsunuz. Mecaz kullanabiliyorsunuz. Bunun içine mana ve söz sanatları giriyor. Bunlar sizi tema dışında kullandığınız maddi malzemeye de dikkatinizi yönlendiriyor ve oradaki imkanları idrak etmenizi sağlıyor. Yani şiirin malzemesi kelimeleri idrak edebiliyorsunuz. Divan şiiri geleneğimizde bu vardır. Halk şiiri de yalın eylem üzerinden ilerler."

- "Divan şiiri, Tanzimat'la birlikte inandırıcılığını kaybetti"

Emel Özkan, geçmişten bugüne "şiir ölüyor mu" tartışmalarına da değinerek, "Bunun kabahati genelde şairlere kesiliyor. Yani şiiri geçmiş dönemle mukayese ettiğimizde bugün bir alan daralması yaşadığını, muhatap kitlesinin azaldığını rahatlıkla söyleyebiliriz." dedi.

Geçmişte şiirin fonksiyonu ve toplumda edindiği işlevin incelenmesi gerektiğinin altını çizen Özkan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Geçmiş döneme baktığımızda merkezde divan şiiri var. Diğer taşrada ise halk şiiri var. Merkezdeki şiir, Tanzimat'la birlikte inandırıcılığını kaybediyor. Fakat halk şiiri ve tekke şiirinin geç sanayileşmeye de bağlı olarak bunun uzantılarını hala görüyoruz. Mesela Kültür ve Turizm Bakanlığı, Yaşayan Kültür Varlığı olarak halk aşıklarının kaydını tutuyor. Ama divan şiiri, yani merkezdeki şiir için bunu söyleyemiyoruz. Çünkü Tanzimat'la birlikte bir kırılma yaşamıştık. Hem zihni bir kırılma vardı hem de cemiyet hayatında bir değişim söz konusuydu ve şiir hayatın merkezindeyken bir sarsılma yaşadı. Hem divan şiirinin iç dinamik yönleriyle hem de zaman içerisinde tarzı kadim dediğimiz yapısı itibarıyla da işlevselliğini kaybetti. Bunda gazetelerin dahil olmasını etkin olarak söyleyebiliriz. Gazeteler dili etkilemişti. Okur tarafından tanımlanması kolay bir iletişim dili hakim olmuştu. Şiiri ayakta tutan dinamikler kaybedilmişti. Daha sonra romanlar devreye girdi ve şiirin tahtı sarsıldı."

Özkan, İkinci Yeni Akımı döneminde mecaz imgelerle şiir konusunda bir hamlenin gerçekleştiğini aktararak, "Tabii bu şiiri çıkmaza mı soktu, ayrı bir tartışma konusu ya da çıkmazın güzelliği mi demeliyiz. Günümüze gelirsek eğer, çok canlı bir şiir ortamı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Edebiyat dergilerinde şiirler geniş yer alıyor. Çok kıymetli eserler var." şeklinde konuştu.

- "Eğitim müfredatı içerisinde şiir okuma saatleri olabilir"

Bugünkü şiir anlayışında dil farkındalığının oluşturulması gerektiğine dikkati çeken Emel Özkan, "Eğer dil farkındalığını oluşturabilirsek, böylece şiire karşı bir motivasyon sağlanmış olur. Hem de şiirin dile dair potansiyeli daha açığa çıkmış, dilin imkanları zorlanmış olur diye düşünüyorum. Bugün gençlerin şiirle bir irtibatı var. Fakat daha çok popülerlik üzerinden. Şu an İkini Yeni şairleri de az çok okunuyor. Ama ne kadar anlam kurabiliyorlar, buna bakmak gerekiyor." dedi.

Özkan, şiirin geçmişe göre ezbere gelir değil, artık okunabilir durumda olduğunu söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz ilkokulda hafızamızın açılması için şiir ezberlerdik. Tekrar buna başvurulabilir. Eğitim camiası içinde de kitap okuma saatleri var. Bu anlamda müfredata şiir okuma da dahil edilebilir. Sadece okuyup, geçmek değil tabii, o şirin hangi dönem yazıldığı, şairin poetikası da göz önüne alınarak incelenmesi, belki gençlerin şiirle nasıl irtibat kuracağına dair rehberlik edilmiş olur."

Son olarak üzerine çalışmaya devam ettiği "Neredeyse Dünya" adlı şiir kitabını da Özkan, yaz aylarında okurlarıyla buluşturacağını sözlerine ekledi.












Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”