TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun hizmet etmek, kentin sorunlarını çözmek istediğini belirterek, "Ama bir kişi 'Ben imza atmam.' diyor. Kıskanıyor Belediye Başkanını. Niye kıskanıyorsun? Senin yıllardır çözemediğini Belediye Başkanımız çözecek." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'de seçimlerin kaderini gençlerin belirleyeceğini ifade etti.
Gençlerin, "baskıdan özgürlüğün tadına varamadıklarını", bu nedenle demokrasiyi ve özgürlüğü daha fazla istediklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Onlar motorlarını maviliklere sürmek istiyorlar. Bizim görevimiz motorlarını maviliklere sürsünler diye onlara her türlü desteği vermektir." diye konuştu.
CHP Bayburt İl Başkanı Necip Erel'in yaşamını yitirdiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, Erel'e Allah'tan rahmet, CHP camiasına başsağlığı diledi. Herkesin bir gün o yolculuğa çıkacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, geride hoş seda bırakmanın önemini vurguladı.
Kemal Kılıçdaroğlu, adalet kadar değerli bir kavramın bulunmadığını, insanlık tarihinin bir anlamda adalet için mücadele tarihi olduğunu kaydederek, bu sürecin Habil ve Kabil'den bu yana yaşandığını söyledi.
Türkiye'de adaletin olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, "Osman Kavala, AİHM kararına rağmen 1541 gündür hapiste. Ama onun hapiste olması, onun kişisel bir sorunu değildir. Bu, Türkiye'nin en temel adalet sorudur. Bu sorunu çözmek de inşallah Millet İttifakı'na nasip olacak." ifadelerini kullandı.
İktidar hakkındaki bütün olumsuz haberlerin sosyal medyadan çıkarılması için çalışma yapıldığını öne süren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kendileriyle ilgili bütün olumsuz haberleri sosyal medyadan çıkarmak istiyorlar mahkeme kararlarıyla. Bu konuda genç bir avukata yetki verildi. Bütün asliye hukuk hakimlerinin uyarıldığını, 'Bunun açtığı davaları kabul edeceksiniz.' diye talimat verildiğini biliyorum. Gerekirse, iş büyürse, o avukatın da adını açıklayacağım. 'İktidar olacağız.' diyoruz ya, onlar da 'Bunlar iktidar olacaklar.' diyorlar. 'İktidar olunca bizimle ilgili belgeleri, dokümanları, yolsuzluk dosyalarını nasıl yok edebiliriz?' Sizin feriştahınız gelse yok edemez. Biz, kul hakkını yiyenin hesabını sormazsak niye iktidar oluyoruz? Fakirin fukaranın hakkını hukukunu sormazsak, niye iktidar oluyoruz? İktidarımızda, cepleri doldurmak yok, vatandaşın cebini dolduracaksın, vatandaş kazanacak."
- "Devletin geleneğinde zorluk çıkarmak yoktur"
CHP lideri Kılıçdaroğlu, salondakilerin "Halkın umudu Kılıçdaroğlu" şeklinde slogan atması üzerine, "Umudumuz sizsiniz. Bir yere yazın gençler. Endişe etmiyorum o konuda." dedi.
CHP'li belediye başkanlarının kara kışta vatandaşa hizmet için ellerinden geleni yaptıklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, hiç kimsenin aç açıkta kalmasını ve hiçbir çocuğun yatağa aç girmesini istemediğini dile getirdi. CHP'li belediyelerin yardım çalışmalarını sıralayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"187 bin 320 aileye nakdi, 780 bin 154 aileye gıda, 767 bin 240 aileye ısınma, 475 bin 900 öğrenciye eğitim-kırtasiye, 544 bin 410 kişiye ulaşım yardımında bulunulmuş, 29 bin 45 ailenin faturası ödenmiş. Toplam 2 milyon 794 bin 64 aileye yardım yapılmış, yardım tutarı 1 milyar 57 milyon 893 bin 500 lira. Bu katkıyı yapıyor belediye başkanlarımız. Ama iktidar sahipleri belediye başkanlarımızın elini kolunu bağlamak istiyor. Metro hattı yapacak İstanbul'a. Finansman altyapısını da oluşturmuş, bütün sözleşmeler tamam. İstanbulluya hizmet etmek, İstanbul'un trafik sorununu çözmek istiyor ama bir kişi 'Ben imza atmam.' diyor. Kıskanıyor Belediye Başkanını. Niye kıskanıyorsun? Senin yıllardır çözemediğini Belediye Başkanımız çözecek. Senin finansman bulamadığın dönem geride kaldı, o dönemi aşıyor. Finansmanı da buluyor. Devletin geleneğinde zorluk çıkarmak yoktur, bir kişi görevini yapıyorsa onun önünü açmak vardır. 'Burada burnuma kokular geliyor.' diyorsan, zaten müfettiş ordun var, istediğin gibi görevlendirebilirsin. Bizim verilmeyecek hesabımız yok. Biz 'sosyal medyadan şunları temizle.' diye avukat tutmuyoruz. Her şeyin hesabını verme pozisyonundayız. Çünkü biz halka, Hakk'a hizmet ediyoruz."
- "Sevgili Caner hiç üzülme, geliyor gelmekte olan..."
Genel Başkan Kılıçdaroğlu, CHP'li milletvekillerinin uyum ve kararlılık içinde hem parlamentoda hem de sahada çalıştıklarını belirterek, onlara teşekkür etti.
Partisinden bir heyetin bu ay Düzce'ye bir ziyaret gerçekleştirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, heyetin, ildeki sorunları dinlediğini ve çözüm önerilerini vatandaşlara ilettiğini anlattı.
Düzce'den esnafın dile getirdiği ekonomik sorunları aktaran Kılıçdaroğlu, bu ilde boşanma oranlarındaki artışa ve hava kirliliğinde ilk sıralarda yer aldığına ilişkin bilgilerin kendisine iletildiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, bir eczacının "Düzce halkı kanser ve akciğer hastalıklarıyla boğuşuyor. Ayrıca depresyon hastalarının sayısı da gün geçtikçe artıyor. Leblebi satar gibi depresyon ilacı satıyoruz." ifadelerini kullandığını anlatarak, "Bu hükümet nerede? Türkiye'nin hava kirliliği açısından bir numaralı kenti, gizliyorlar Ama orada insanlar kanserden hayatlarını kaybediyor. Hayatını kaybeden bir kişi için 'A partili, B partili. Sizden, bizden.' ayrımı olur mu? Müdahale edilmesi gerekmiyor mu? Doğal gaz parasını ödeyemiyorsa, ödeyeceksin. Fakir ama kömür veriyorlar. Kömür vereceğine, doğal gaz parasını ödesene. Daha iyi, akılcı, mantıklı, adaletli değil mi? Yapmıyorlar." sözlerini sarf etti.
Caner isimli bir gencin, Düzce'de belediyenin konser ve etkinlik düzenlememesinden şikayet ettiğini aktaran Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri halinde Düzce'nin temiz bir havaya ve bu tür etkinliklere sahip olacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Sevgili Caner hiç üzülme, geliyor gelmekte olan..." ifadesini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu, milletin aç olduğunu defalarca dile getirdiğini ancak "propaganda yapmakla" suçlandığını belirterek, şöyle devam etti:
"AK Parti milletvekilinin yaptığı bir toplantıda, AK Parti'li bir çiftçinin 'Arkadaş ben açım aç,' demesi... Normalde bu insanın yaşadığı sıkıntılarını AK Parti'li milletvekilinin dinlemesi, 'Nedir sorunun?' diye sorması, gerçekle yüzleşmesi lazım. Gerçekle yüzleşmeyi istemiyor. Yaptıkları iş, 'Sen açım mı dedin, atın salondan dışarı.' Bu yenilgiyi kabul etmek, sorunlar karşısında çaresiz kalmak demektir. Ama biz bunu yapmayacağız. Allah'ın izniyle iktidar olduğumuzda göreceksiniz bütün eleştirilere açık olacağız. 84 milyondan bir vatandaşımız şikayet ediyorsa onu dinleyeceğiz. Her şikayet bizim başımızın üstüne. Bunlar gibi yapmayacağız. Gerçek anlamda demokrasiyi, insan haklarını, hoşgörüyü bu ülkeye getireceğiz."
- "Son bir ayda 30 bin 526 çiftçi sistemden çıktı"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, taşımalı eğitim kapsamında 1 milyon 248 bin öğrenci bulunduğunu, bu sistemde minibüs sahiplerinin temmuz-ağustos döneminde ihaleye girdiklerini anlattı. Söz konusu dönemdeki girdi fiyatlarının bugün arttığını aktaran Kılıçdaroğlu, öğrenci başına 147 lira olan maliyetin 259 liraya çıktığını belirtti. Söz konusu kesimin sorunlarının çözülmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, partisinin grup başkanvekillerinden bu konuyu TBMM'de gündeme getirmesini istedi.
Taşımalı eğitim yapanların "Zarar ediyoruz. Gerekirse kontak kapatacağız." dediklerini de aktaran Kılıçdaroğlu, "Kontak kapatmaları çocuklarımız için doğru değil. Onların sorunlarını bir şekilde çözme konusunda en azından iktidarı uyaralım. Eğer uykularından uyanırlarsa." dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, çiftçilerin ödemesi gereken Bağ-Kur primlerinde son bir yılda yüzde 45 artış görüldüğünü belirterek, şunları aktardı:
"Çiftçi yıllık 20 bin lira ödemek zorunda sosyal güvenliğini sağlamak için. Daha acı olanı, son bir ayda 30 bin 526 çiftçi sistemden çıktı, prim yatırmıyor. Son 1 yılda 67 bin 498 çiftçi Bağ-Kur primini yatırmadı. 2002'de 900 bin 691 çiftçi sisteme para öderken, Ekim 2021'de 500 bin 66 kişiye düşmüş durumda. Bunların, çocuklarının, eşinin geleceği açısından büyük bir felaket."
Devletin akılla, bilimle yönetileceğine ve bir toplumda huzur içinde yaşanması gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, huzurun, mutfaklarda bayram yaşanmasıyla mümkün olabileceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, hiç kimsenin aç kalma kaygısı taşımaması gerektiğini, Türkiye'nin böyle bir tabloya ihtiyaç duyduğunu savundu.
(Sürecek)
Kaynak: