TBMM (AA)- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Edirne'yi ve Kars'ı korumak neyse, Türk lirasının itibarını korumak da aynı şeydir. Eğer Türk lirası yerlerde sürünüyorsa bir sorunumuz var demektir." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, herkesin güzel bir Türkiye'de huzur içinde yaşamak istediğini belirtti.
Türkiye'nin dünyada örnek olacak davranışlar sergilemesini istediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Demokrasisi ve insan hakları gelişmiş, ülkeyi yöneten siyasetçilerin eleştirilere büyük bir gülümseme ve sabırla baktıklarını görmek isteriz." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, iktidarın adalete, anayasaya, kanunlara ve kuvvetler ayrılığına uyması ve devletin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğuna inanması gerektiğini dile getirerek, bu inançla yola çıkıldığı takdirde devletin adaletle yönetileceğini söyledi.
- Kayseri temaslarını anlattı
Hafta sonu Kayseri'de olduklarını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Belediye başkanlarımızla Kayseri'de bir toplantı yaptık. Kayseri'yi seçmemizin nedeni, burada tek bir belediye başkanımızın dahi olmamasıydı. Kayseri merkezi ve ilçeleri bizim belediye başkanlarımızı görsün istedik. Halkla ilişki kursunlar istedik." ifadelerini kullandı.
Yaşanan ekonomik buhran nedeniyle kış aylarında vatandaşların perişan olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Önce hükümete çağrı yaptık. Bu zamlar altında insanlar ezilir, 'kara kış fonu' kurun 'fakirin fukaranın yanında olun, destek verin' dedik. 'Benim değil senin oyun artacak' dedim. Yapmadılar. Biz belediye başkanlarımıza çağrı yaptık, 'mutlaka kara kış fonu oluşturacaksınız'. Sağ olsunlar belediye başkanlarımız büyük bir özgüvenle çalışmalarını sürdürüyorlar." dedi.
Bütün belediye başkanlarına teşekkür eden Kılıçdaroğlu şu bilgileri paylaştı:
"Bütün zorluklara rağmen tarih yazıyorlar. 3 Kasım-17 Aralık arasında 80 bin 450 aileye nakit yardımı yapılmış. 455 bin 630 aileye gıda yardımı yapılmış, 420 bin 580 aileye ısınma yardımı yapılmış. Kömür alamıyor, odun alamıyor, doğalgaz parasını ödeyemiyor. 210 bin 420 öğrenciye eğitim ve kırtasiye yardımı yapılmış. 290 bin 850 kişiye ulaştırma yardımı yapılmış. 2 bin 562 ailenin elektrik faturası ödenmiş. Toplamı 517 bin 640 lira. 12 bin 144 ailenin su faturası ödenmiş. Ama bakıyorsunuz, CHP'nin yönetmediği beldede elektrikler kesildiği için bir çocuk soğuktan hayatını kaybetti."
Kemal Kılıçdaroğlu, Kayseri'de sanayi ve ticaret odalarını da ziyaret ettiklerini aktararak, şunları kaydetti:
"Her iki odanın yönetim kurulu, Kayserililerin hoşgörüsü içinde bizi kabul ettiler. Sorunları dinledik, onlar anlattılar. Biz de kendi çözümlerimizi anlattık. Sıkıntılarını biliyoruz. Önlerini göremiyorlar, bunu da biliyoruz. Dövizdeki oynaklık dolayısıyla maliyetlerini oluşturamıyorlar. Siparişlerin durduğunu da biliyoruz. Hatta öyle bir noktaya geldik ki değil yarını görmeyi, bir saat sonra ne olacak kimse onu bilmiyor. Böylesine istikrarsız ortamda sanayici de esnaf da herkes durmuş vaziyette."
Sorunun temelinin güven olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Eğer bir ülkenin vatandaşları kendisini yöneten siyasi otoriteye güven duymuyorsa artık o kişiler bu ülkeyi sağlıklı yönetemezler." şeklinde konuştu.
- "Yarını göremiyorsanız planlama yapamazsınız"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, iktidarın bir güven ortamı yaratamayacağını iddia ederek, "Her kafadan bir sesin çıktığı yapı içinde güven ortamı oluşturamazsınız. Kıyamet kopardılar, dış güçler, dış güçler, dış güçler. Sonra ne oldu? Yeni atanan Hazine ve Maliye'den sorumlu bakan 'Ortada dış güçler falan yok. Bu bizim politikamız. Yeni politika' diyor. Türkiye'nin stratejiye ihtiyacı var. Önümüzdeki 20, 30, 40 yılı planlayacak stratejiye ihtiyacı var. Yarını göremiyorsanız planlama yapamazsınız." değerlendirmesinde bulundu.
Adalet ve liyakatin yok edilmesi durumunda ülkenin yönetilemeyeceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Vatandaş can ve mal güvenliği dolayısıyla mahkemeye, savcıya güvenmiyorsa, 'buradan adalet çıkmaz' diye bir düşünce her geçen gün pekişiyorsa o ülkede adalet yoktur, güven sorunu vardır." diye konuştu.
- "Devlet liyakatle yönetilmeli"
Devletin liyakatle yönetilmesi gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, "Devlet bir şirket değildir, devlet bir kişinin malı değildir. Eğer mülkiyetse 84 milyon kişinin devletidir. Adeta bir kişi 'Ben devletin sahibiyim' diye ortaya çıkıyor ve Türkiye'yi yanlış yönetiyor, kargaşa çıkarıyor. Ekonomide hiç alışmadığımız ciddi sorunları yarattı ve yaratmaya da devam ediyor." dedi.
Kılıçdaroğlu, sokak röportajı yapan gençlerin gözaltına alındığını ve ev hapsine çarptırıldığını ifade ederek, devleti yönetenlerin eleştiriye tahammül edemiyorsa makamdan ayrılması gerektiğini söyledi.
Gençlerin yurt dışına gitmesi halinde o ülkenin yönetiminde bir sorunun olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Bir ülkenin vatandaşı yabancı parayı güvence olarak kabul edip, ona büyük ölçüde para yatırıp tasarruf ediyorsa o zaman büyük ölçüde sorun var demektir." diye konuştu.
- "Bu ülkeyi bu hale kim getirdi?"
Kemal Kılıçdaroğlu, bankalardaki tasarruf mevduatının yüzde 64,4'nün döviz olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"'Başka bir ülkenin parasına güveniyorum, ABD'nin dolarına, AB'nin avrosuna güveniyorum ve paramı oraya yatırdığım için zarar etmem' diyor. Edirne'yi ve Kars'ı korumak neyse Türk lirasının itibarını korumak da aynı şeydir. Eğer Türk lirası yerlerde sürünüyorsa bir sorunumuz var demektir. Bu ülkeyi bu hale kim getirdi? Vatandaş mı getirdi? Sorumlusu kimdir? Bunun sorgulanması lazım. İsrafın, yolsuzluğun kol gezdiği ülkede yöneticiler israfın ve yolsuzluğun üzerine gitmezlerse o ülkede bir sorun var demektir. Yolsuzluğu ve israfı teşvik ederseniz ülkede birliği dirliği sağlayamazsınız. Zamlar yağmur gibi yağarken, siz dövizi yerinde tutamıyorsanız, iki kıskaç arasına vatandaşı almışsanız o ülkede bir sorun var demektir."
Sorunu yaratanın sorunu çözemeyeceğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Türkiye'yi bu hale siyasi iktidar getirdi. Demek ki sorun bir siyasi sorun. Önce o siyasi sorunun çözülmesi gerekir. Sorunun çözülmesi için de demokrasinin işlemesi lazım. Seçimin gelmesi lazım, milletin iradesine başvurulması lazım. Kriz döneminde, buhran dönemlerinde ülkeyi yönetenler açmazlarla ve buhranlarla karşı karşıya kalıyorlarsa, sorunu çözmekte acz haline düşüyorlarsa demokrasilerde yapılan bir şey vardır, halkın hakemliğine başvurmaktır." değerlendirmesini yaptı.
Kılıçdaroğlu, iktidarın ülkeyi yönetemediğini öne sürerek, geçen her günün daha fazla maliyet getirdiğini iddia etti.
- "Yapacağımız ilk iş güveni tesis etmek"
Türkiye'nin 13'üncü Cumhurbaşkanının Millet İttifakı'nın adayı olacağını iddia eden Kılıçdaroğlu, ilk yapacakları işin güveni tesis etmek olacağını dile getirdi.
Sorunu yaşayanla sorunu çözecek olanı yan yana getireceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, "13'üncü Cumhurbaşkanımız hakem olacak. Üretimden, alın terinden, emekten yana olacak eyvallah ama sorunun çözümü konusunda iki tarafı yan yana getirip hakem olacak. Sanayicisi, işçisi, emeklisi, tüccarı, esnafı derdini anlatın kardeşim. Buna Ekonomik Sosyal Konsey diyoruz. İlk bir hafta içinde onları bir araya getireceğiz. Bir takvim yapılacak, hangi sorun nasıl çözülecekse tek tek yazılacak, kamuoyuna açıklanacak. Siyaset kurumu söz verdiği her şeyi zamanında bir bir yerine getirecek. O zaman sanayici, çiftçi, esnaf diyecek ki, 'Bunlar gerçekten samimi, bunlar sorunları çözmek istiyorlar' diyecek." ifadelerini kullandı.
(Sürecek)
Kaynak: