Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

GRAFİKLİ - "Malkoçoğlu'nun yapımcısı Süreyya Duru"

"Keloğlan" ve "Malkoçoğlu" gibi birçok önemli esere imza atan senarist, yönetmen ve yapımcı Süreyya Duru, vefatının 33. yılında anılıyor

Anadolu Ajansı haberine göre;

İSTANBUL (AA) - AİŞE HÜMEYRA BULOVALI - "Keloğlan", "Malkoçoğlu", "Sinderella Kül Kedisi", "Selahattin Eyyubi", "Rabia / İlk Kadın Evliya" ve "Nefret" adlı eserlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda önemli yapımı Türk sinemasına kazandıran senarist, yönetmen ve yapımcı Süreyya Duru'nun vefatının ardından 33 yıl geçti.


Yapımcı Naci Duru'nun oğlu ve yapımcı olan Nazif Duru'nun ise yeğeni olan Süreyya Duru, 1930'da Samsun'da dünyaya geldi.


Süreyya Duru, ilk öğretime Samsun'da başladı, ortaokul ve lise öğrenimine Galatasaray Lisesinde devam ederek 1949'da mezun oldu.


İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine başlayan başarılı senarist, 3 yılın sonunda, eğitimine ara vererek, 1953'te baba mesleği olan sinemaya adım attı.


- "İstanbul'da Aşk Başkadır" filmiyle ilk kez yönetmen koltuğuna oturdu


Babasının kurduğu "Duru Film"de 1954'te çalışmaya başlayan Süreyya Duru, 1955'te Fikret Hakan'ın başrolünde oynadığı, Ömer Lütfi Akad'ın yönettiği "Beyaz Mendil" filminde prodüksiyon amirliği yaptı.


Duru, 1961 tarihli, başrollerini Suphi Kaner ve Fikret Hakan'ın canlandırdığı "İstanbul'da Aşk Başkadır" filmiyle de ilk kez yönetmen koltuğuna oturdu.


"Vahşi İntikam" ve "Günah Köprüsü" filmlerinin setinde de çalışan Duru, daha sonra kendi şirketi "Murat Film"i 1957'de kurarak yapımcılığa başladı. Duru, Nejat Saydam'ın "Kin" (1957), Atıf Yılmaz'ın "Bir Şoförün Gizli Defteri" (1958) ve Orhan M. Arıburnu'nun "Tütün Zamanı" (1959) filmlerinin yapımcılığını üstlendi.


Usta sinemacı, meslek yaşamının ilk döneminde melodramlara imza atarken, yapımcılığını ve yönetmenliğini gerçekleştirdiği, 1966'da Cüneyt Arkın'la başladığı "Malkoçoğlu" film serisiyle büyük beğeni kazandı.


- "Keloğlan" filmiyle büyük bir başarı elde etti


Popüler edebiyat uyarlamalarıyla 1970'ten sonra gündeme gelen Süreyya Duru, Keloğlan masalını esas alan ve Rüştü Asyalı'nın rol aldığı, 1971 tarihli "Keloğlan" filmiyle büyük bir başarı elde ederek, dönemin hasılat rekorunu kırdı.


İlk dönem filmlerinde yerli ve yabancı uyarlamalara yönelen Duru, Ethem İzzet Benice'den ""Yakılacak Kitap"ı (1963), Halide Edip Adıvar'dan "Döner Ayna"yı (1964), Michael Curtiz'in "Mildred Pierce" (1945) filminden "Şoför Nebahat ve Kızı"nı (1964), Muazzez Tahsin Berkand'ın aynı isimli romanlarından "Aşk ve İntikam" (1965) ile "Sevgim ve Gururum"u (1965), Yaşar Kemal'in bir eserinden "Ala Geyik"i (1969) sinemaya uyarladı.


Usta sinemacı ayrıca Atıf Yılmaz'ın 1955'te sinemaya uyarladığı Esat Mahmut Karakurt'un "Dağları Bekleyen Kız" (1968) filmini ikinci defa beyazperdeye aktardı.


- "Bedrana" filmi kariyerinde dönüm noktası oldu


Duru, Türk sinemasındaki yerini sağlamlaştıran en önemli çalışmaları ise 1974'ten sonra gerçekleştirmeye başladı. İzleyicinin nabzını tutmasını bilen Duru'nun meslek hayatında bir dönüm noktası oluşturan ilk film, Bekir Yıldız'ın bir hikayesinden beyazperdeye uyarlanan ve senaryosunu İhsan Yüce ile Vedat Türkali'nin kaleme aldığı 1974 yapımı "Bedrana" adlı film oldu.


Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki toprak ve insan ilişkilerini konu alan, Aytaç Arman ve Perihan Savaş'ın başrolde olduğu film, Çekoslavakya'da düzenlenen "Karlovy Vary Film Şenliği"nin yanı sıra "11. Antalya Film Festivali" ve "4. Yarımca Kültür ve Sanat Şenliği"nden ödül aldı.


Süreyya Duru, 1975'te yine Bekir Yıldız'ın üç ayrı öyküsünden Vedat Türkali'nin senaryolaştırdığı "Kara Çarşaflı Gelin"in yönetmenliğini üstlendi.


Köylülerin sorunlarını ve feodal ilişkileri ele alan film, üç defa sansüre uğradı ve daha sonra Danıştay'ın kararı ile gösterime girebildi. Film ayrıca "14. Antalya Altın Portakal Film Festivali"nde "En İyi Film" ödülünü aldı.


Sanatçının aynı zamanda rol aldığı "Güneşli Bataklık" filmi de Karlovy Vary Film Şenliği"nde Sendikalar Birliği Özel Ödülü'ne değer görüldü.


Yaşamının son döneminde 1986 tarihli "Fatmagül'ün Suçu Ne" adlı yapımın da yer aldığı toplumsal yönü ağır basan filmlere imza atan Duru'ya, 1988 yılında düzenlenen "25. Antalya Film Festivali"nde sinemaya katkılarından dolayı onur ödülü verildi.


Duru, 21 Şubat 1988'de "Ada" filminin çekimleri sırasında geçirdiği kalp krizi sonucunda hayatını kaybetti. Murat adında bir oğlu ve Dilek adında biri kızı bulunan Süreyya Duru, İstanbul Feriköy Mezarlığı'na defnedildi.


Usta sinemacının yönetmenlik yaptığı ve senaryosunu yazdığı filmlerden bazıları ise şöyle:


"Çil Horoz", "Uzun Bir Gece", "Geçim Otobüsü", "Derya Gülü", "Ben Bir Garip Keloğlanım", "Yılan Yuvası", "Dövüşe Dövüşe Öldüler", "Aç Gözünü Mehmet", "Rabia / İlk Kadın Evliya", "Nefret", "Her Şafakta Ölürüm", "Hayatımızın En Güzel Yılları", "Ömrümce Unutamadım", "Sinderella Kül Kedisi", "Selahattin Eyyubi", "Beyaz Güller", "Derya Gülü", "Hey Yavrum Hey", "Avare Yavru Filinta Kovboy"



Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”