RABAT (AA) - SAİD EL-HALTİ - Fas'ta 8 Eylül'de gerçekleşen seçimlerde, 2 dönem boyunca hükümet koalisyonuna liderlik eden İslami eğilimli Adalet ve Kalkınma Partisinin (PJD) sadece 12 sandalye kazanarak yaşadığı sert düşüşün ardında başta İsrail'le diplomatik ilişki kurmak olmak üzere aldığı bir dizi kararın yattığı belirtiliyor.
PJD'nin 2016 yılındaki seçimlerde kazandığı 125 sandalyenin yüzde 90'ından fazlasını kaybetmesi en karamsar yorumcuların bile beklemediği bir sonuç oldu.
Alınan bu sonucun, eski Genel Sekreter Abdulilah Benkiran'ın yerine Sadeddin el-Osmani'nin getirildiği 2017'den bu yana kısır bir döngü içine giren partide büyük yansımalarının olacağı öngörülüyor. Bunun ilk göstergesi ise Osmani ve diğer Genel Sekreterlik üyelerinin istifalarını sunması oldu.
Rabat'taki 5. Muhammed Üniversitesi Siyasi Bilimler Profesörü Ahmed Buz, PJD'nin yaşadığı düşüşü AA muhabirine değerlendirdi.
PJD'nin önceki dönemde aldığı kararlar ve eğilimlerinin seçimlerde düşüş yaşamasına sebep olduğunu belirten Buz, "İç faktörlerin yanı sıra partinin koalisyon hükümetine liderlik ettiği dönemde aldığı kararlar başta olmak üzere iç içe geçmiş bir dizi etken bu düşüşte etkili oldu." dedi.
Buz, emeklilik yaşının yükseltilmesi gibi orta sınıf aleyhine çıkarılan kanunların bu etkenler arasında yer aldığını ve bunun, partinin popülaritesinin düşmesine ve sonuç olarak da oylarını kaybetmesine neden olduğunu kaydetti.
Buz ayrıca, 10 yıllık süre zarfında hükümetin kırılgan başarılarının onu bu sona getirdiğini savundu.
- Parti içindeki görüş ayrılıkları
Benkiran'ın, Fransızcanın eğitim dili olarak kabul edilmesi gibi bazı meselelerde Osmani ile yaşadığı anlaşmazlıktan dolayı genel sekterlikten çekilmesinin de partiye oy kaybettirdiğini aktaran Buz, şunları kaydetti:
"Bu süreçte Osmani, Benkiran'dan boşalan yeri siyasi karizma açısından dolduramadı. Partinin, iki dönem koalisyon hükümetine liderlik etmedeki başarısı, önceki seçim ortamına ve partinin sıkı örgütlenmesine olduğu kadar, Benkiran'ın siyasi hayatında dikkat çeken kimliğiyle pazarladığı imajla da bağlantılıdır."
Parti içindeki görüş ayrılıklarının Benkiran'ın başbakanlıktan çekilmesiyle zuhur ettiğini hatırlatan Buz, "Bu anlaşmazlıklar ve parti yönetiminin karar ve eğilimlerinden duyulan hoşnutsuzluğun, bazılarını partiyi sandıkta cezalandırmaya sevk ettiğini söyleyebiliriz." diye konuştu.
- İsrail ile normalleşme
Fas'ın, İsrail ile 10 Aralık 2020'de "ilişkileri normalleştirme" kararı alması ve Başbakan sıfatıyla Osmani'nin bu anlaşmaya imza atması da partinin popülaritesine darbe indiren bir diğer unsur oldu.
İsrail ile normalleşme anlaşmasını imzalayan PJD, "bu anlaşmayı partinin değer ve ilkelerinden bir sapma olarak gören" halk tabanının önemli bir bölümünü kaybetti. Bu kararlar için beyan edilen gerekçeler de bu kesimi ikna etmeye yetmedi.
Buz bununla ilgili, "Fas halkının büyük bir kesiminde, partinin ses getiren söylemleri ile sahadaki uygulamaları arasında çelişki olduğu kanaati hasıl oldu. Bu kanaat, özellikle Osmani'nin İsrail ile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasını öngören anlaşmayı imzalamasıyla daha da pekişti." değerlendirmesinde bulundu.
- Diğer sebepler
Partinin sivil kanadı ve ülkenin en önemli sivil toplum hareketlerinden Tevhid ve Islah Hareketi'nin seçimlerde verdiği desteğin düşük kalmasının da bu sonuçta etkili olduğu ifade ediliyor. Bu durumun, gelecekte parti ile hareketin yollarını ayırmasına sebep olabileceği yorumları yapılıyor.
PJD için bu sonucu hazırlayan bir diğer unsurun ise başta Milli Bağımsızlar Birliği (RNI) olmak üzere diğer partilere göre genel ve yerel seçimlerde düşük aday sayısı sunmasıyla ilişkili olduğu ifade ediliyor.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.