Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Mikati'yi ve mümtaz heyetini Ankara'da misafir etmekten büyük bir bahtiyarlık duyduğunu ifade etti.
Lübnan ile Türkiye'nin derin tarihi, kültürel ve beşeri bağlara sahip olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Lübnanlı kardeşlerimizin sıkıntılarını kendi sıkıntımız, başarılarını kendi başarımız olarak görüyoruz. Sayın Başbakan bu ziyaretini Lübnan halkının beşeri, kültürel ve sosyal zenginliğini yansıtan çok geniş bir heyetle gerçekleştiriyor. Bunu, Lübnan'ın Türkiye'ye atfettiği önemin bir nişanesi olarak değerlendiriyorum. Biz de Türkiye ve Türk milleti olarak Lübnanlı kardeşlerimizle Lübnan halkının tamamı ile iş birliğimizi, dayanışmamızı güçlendirmek istiyoruz. Görüşmelerimizde Türkiye-Lübnan ilişkilerini kapsamlı biçimde ele aldık. İş birliği imkanlarının geliştirilmesi üzerinde durduk. Değerli dostumla Lübnan'a nasıl katkı sağlayabileceğimizi, hangi ilave adımları atabileceğimizi birlikte istişare ettik. Beyrut Limanı patlamasını izleyen ilk günlerde Yardımcım ve Dışişleri Bakanımı Lübnan halkı ile olan dayanışmamızı göstermek amacıyla Beyrut'a derhal göndermiştim."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen ağustos ayında Akkar da yaşanan patlamanın ardından da ambulans uçakları ile Lübnanlı kardeşlerinin yardımına ilk koşan ülkenin Türkiye olduğunu hatırlatarak, bunu yaparken Lübnan halkı arasında hiçbir ayrım gözetmediklerinin altını çizdi.
- "Tecrübe paylaşımına hazırız"
"Sayın Başbakan ile görüşmelerimizde dün olduğu gibi bugün ve yarın da kara gün dostu olarak Lübnan'ın yanında durmaya devam edeceğimizin altını özellikle çizdik." diyen Erdoğan, şunları ifade etti:
"Lübnan Hükümetinin reform çabalarına destek vermeye hazır olduğumuzu vurguladık. Bu çerçevede kamu hizmetlerinin dijital dönüşümü noktasında tecrübe paylaşımına hazır olduğumuzu belirttim. Salgın şartlarına rağmen ticaret hacmimiz geçtiğimiz yıl yaklaşık yüzde 80 artışla 1,8 milyar dolar düzeyine ulaştı. Tabii biz bunu yeterli bulmuyoruz. Bu rakamı daha yukarılara taşımak amacıyla atabileceğimiz adımları ele aldık. 2010 yılında imzaladığımız Serbest Ticaret Anlaşması'nın bir an evvel yürürlüğe girmesine bu bakımdan büyük önem atfediyorum. Ayrıca Karma Ekonomik Komisyon Toplantımızı da en kısa sürede düzenlemek noktasında mutabık kaldık. Türk ürünlerinin fiyat, kalite, nakliye maliyeti gibi birçok açıdan Lübnan pazarı için uygun ve cazip olduğuna inanıyorum. Biz de Lübnan'dan ithal ettiğimiz ürünleri bu kapsamda çeşitlendirmeyi arzu ediyoruz. Firmalarımızın, Beyrut Limanı'nın yeniden inşası dahil, önemli altyapı projelerini üstlenmeye hazır olduğunu ifade ettim."
Erdoğan, TİKA'nın Sayda'daki Türk Hastanesi dahil, 2010'dan bu yana Lübnan'da toplam bütçesi 34 milyon doları aşan 140'tan fazla proje icra ettiğini belirtti.
- "Turizmde iş birliğine açığız"
Türkiye'nin, TİKA'nın yanı sıra Türk Kızılay, diğer kurum ve kuruluş ile sivil toplum örgütleriyle Lübnan'a yönelik insani ve teknik yardımları gelecek dönemde de artırarak sürdürmekte kararlı olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Lübnan'ın güvenlik ve istikrarına verdiğimiz önem doğrultusunda Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü UNIFIL'e katkımızı devam ettireceğiz. Turizm alanında daha fazla iş birliğine açığız. Türk Hava Yolları, Lübnan'a daha fazla turist gelmesini teşvik amacıyla 1 Aralık-28 Şubat dönemi için Beyrut varışlı tüm uçuşlarında yüzde 20 indirim yaptı. Mayıs ayına kadar sürecek benzer bir kampanya üzerinde de Türk Hava Yolları ayrıca çalışıyor. Eğitim alanında da dayanışmamızı sürdürüyoruz. Türkiye ve KKTC'deki üniversitelerde halen 2 bine yakın Lübnanlı eğitim görüyor. Yalnızca geçtiğimiz sene 34 Lübnanlı öğrenci Türkiye burslarından faydalandı. Bu sayının daha da artırılması için iş birliğine hazırız."
Görüşmelerin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, Mikati ve heyetine ziyaretleri için teşekkür etti.
Açıklamalarının ardından Erdoğan ve Mikati, el sıkışarak basın mensuplarına poz verdi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.