TBMM (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Her renkten, her kökenden, her inançtan, her meşrepten insanın dünyanın dört bir yanından gelip İstanbul'da yaşamayı, üretmeyi, okumayı tercih etmesi bize yük değil tam tersine kazançtır." dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'ye yeni eserler ve hizmetler kazandırmak için çalıştıklarını belirtti.
Yıl başından bugüne kadar yaptıkları işlerin, 20 yılda asırlık eser ve hizmetleri nasıl Türkiye'ye kazandırdıklarını göstermek için yeterli olduğunu ifade eden Erdoğan, yılbaşından bugüne kadar hizmete sunulan yatırımlara ilişkin bilgi verdi.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAS) Uçak Üretim Tesisi'ni hizmete açtıklarını, Konya-Karaman hızlı tren hattını hizmete sunduklarını, organize sanayi bölgeleri mesleki eğitim merkezlerinin toplu açılışını yaptıklarını aktaran Erdoğan, "Test, eğitim ve istihbarat gemimiz Ufuk'un hizmete giriş törenine katıldık. Aydın Söke'de ülkemizin en büyük kağıt fabrikasını hizmete açtık. Giresun Dereli'de afet konutlarını hak sahiplerine teslim ettik. Boğazlara taktığımız dördüncü gerdanlık olan 1915 Çanakkale Köprüsü'nü hizmete sunduk. Tokat Havalimanı'nın açılış törenine katıldık. Malatya çevre yolunu canlı bağlantıyla hizmete açtık. Phaselis Tüneli'nin açılışını canlı bağlantı ile yaptık. Pınarhisar ve Çakıllı çevre yollarının açılış törenine canlı bağlantı ile iştirak ettik." diye konuştu.
İdlib'de ve diğer güvenli bölgelerde yapımına başlanan 100 bin briket evden tamamlanan 57 bininin açılış törenine mesajla katıldığını anımsatan Erdoğan, özel eğitim okullarına malzeme dağıtımı töreninde engelliler ve sporcularla buluştuğunu söyledi.
Deniz üzerine inşa edilen Rize-Artvin Havalimanı'nın açılış törenine de katıldığını anlatan Erdoğan, birçok ilde sayısız toplu açılış törenine, Ankara ve İstanbul'da ise sayısız programa katıldığını hatırlattı.
İstanbul'un fethinin 569. yıl dönümünün coşkusunu, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi müjdesi ve 560 bin kişinin katılımıyla paylaştıklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Mevlana hazretleri 'Güzel günler sana gelmez, sen ona yürü' diyor. Biz bu çalışmalarımızla ülkemizi aydınlık bir geleceğe doğru taşıyoruz. Fethin bitmeyen bir mücadele olduğunun bilinciyle durmadan, dinlenmeden yolumuza devam ediyoruz. İstanbul'a, sahip çıkılacak bir emanet yerine talan edilecek bir nimet olarak bakanlar, sadece fethin sırrını değil, sadece Osmanlı'yı değil, Cumhuriyet'i de anlayamaz, bugün bizim yaptıklarımızı da anlayamazlar. Her zaman söylediğimiz gibi asıl olan gönüllerin fethedilmesidir. Tarih, fethettiğimiz her yerde güveni, huzuru, hoşgörüyü ve refahı hakim kılmak için verdiğimiz büyük mücadelenin şahididir. Bugün de ecdadımızdan aldığımız ilhamla kendi vatanımızı ve bayrağımızı dalgalandırdığımız her yeri esenlik yurdu haline getirmenin mücadelesini veriyoruz. İşte bunun için 29 Mayıs 1453'ü maziden atiye kurduğumuz köprünün en önemli ayaklarından biri olarak görüyoruz."
- "Ayasofya, medeniyetimizdeki seçkin yerini tekrar almıştır"
Ayasofya'yı 84 yıl sonra asli hürriyetine yeniden kavuşturarak, fethin bağrında açılan yarayı kapattıklarını vurgulayan Erdoğan, "Boynu bükük, gözü yaşlı, yüreği yaslı, mahzun Ayasofya ezanıyla, salatıyla, salavatıyla İstanbul'un kalbinde yükselen bir sancak olarak medeniyetimizdeki seçkin yerini tekrar almıştır." ifadesini kullandı.
Fetihten itibaren uzun bir süredir harap vaziyette olan İstanbul'un, kısa zamanda büyüleyici bir güzelliğe büründürülmesinin Avrupalıların da ufkunu genişlettiğini söyleyen Erdoğan, "Rönesans'ın izini takip ettiğinizde kendinizi bu topraklarda bulursunuz. Aradan geçen onca asra rağmen İstanbul hala yedi tepesi, boğazı, tarihten miras kalan ve yeni inşa edilen abide eserleriyle şairlerin, bestekarların, ressamların ilham kaynağı olmayı sürdürüyor." görüşünü paylaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çamlıca Tepesi'nde yapılan çalışmalara da değinerek, şöyle devam etti:
"O demir kulelerle vesaire bir kirlilik abidesiydi, tamamen bir rezaletti. Çevrecilik adına konuşanların hiçbirisi kalkıp da 'Biz ne yapıyoruz, burada bir çevre katliamı var' demediler. Biz geldik ve bütün oradaki demir yığınlarını kaldırdık, oraya şu andaki muhteşem bir tasarım olan Çamlıca Kulesi'ni diktik. Her renkten, her kökenden, her inançtan, her meşrepten insanın dünyanın dört bir yanından gelip İstanbul'da yaşamayı, üretmeyi, okumayı tercih etmesi bize yük değil tam tersine kazançtır. Biz böyle bakarken ana muhalefet nasıl bakıyor? 'Bunlar kaçkın, bunları buraya alamayız' diyor. 'Biz geldiğimizde bunları geldikleri yere göndereceğiz' diyor. İşte bizim aramızdaki fark bu. Bunlar medeni değil, bunlar gayrimedeni. Medeniyetimizin başkenti İstanbul'a ne yapsak, hangi hizmeti getirsek, hangi eseri kazandırsak borcumuzu ödeyemeyiz."
(Sürecek)
Kaynak: