İSTANBUL (AA) - Boğaziçi Yöneticiler Vakfı tarafından "Anlatacak çok şey var" mottosuyla bu yıl üçüncüsü düzenlenen "Story" etkinliğinde, alanında başarılı olan kişiler tecrübelerini öğrencilerle paylaştı.
Boğaziçi Üniversitesi Garanti Kültür Merkezi'nde düzenlenen etkinliğe iş, eğitim, medya ve sanat dünyasından tanınmış kişilerin yanı sıra çok sayıda üniversite öğrencisi katıldı.
Etkinlikte, dijital insan kaynakları konusunda çevrim içi platformlardan HRPeak Kurucusu Burhan Koca, zorlu çocukluk hayatından itibaren başarı serüvenini anlattı.
Sivas'ın Gürün ilçesinde maddi yetersizlikleri olan bir ailede büyüdüğünü ve küçük yaşlarından itibaren çalışmak zorunda kaldığını söyleyen Koca, "İlkokul 3'e kadar köyde büyüdüm. Bu arada akrabalarımın koyunlarını kuzularını güttüm. Zorluklarla büyüdüm. O dönemde parayı bir araç olarak gördüm çünkü ailemin geçimi için para kazanmak zorundaydım." diye konuştu.
Koca, gençlik yıllarında satın aldığı bisikletleri kiralayarak ailesine maddi destek sağladığını, Boğaziçi Üniversitesi'ni kazandıktan sonra burslarının yanı sıra ticaret yaparak üniversite hayatına devam ettiğini kaydetti.
İlk kurduğu şirketin boya ve tamir işlerini bile kendisinin yaptığını aktaran Koca, "Bağlantılar çok önemli. Okul yıllarından okulda herkese bir şeyler satmışımdır. Bu şekilde o yıllarda beni tanımayan yoktur. Bu bağlantılar ilerleyen yıllarda benim için farklı kapılar açtı. Zamanla insanların iş bulmaları için farklı bir şeyler yapmam gerektiğini düşündüm ve Türkiye'nin ilk kariyer iş bulma şirketlerinden birini dijital tabanlı kurdum." ifadelerini kullandı.
Etkinlikte konuşan oyuncu Engin Altan Düzyatan da tiyatro ve oyunculuk kariyeri ve hayatındaki etkileri üzerine anekdotlar paylaştı.
Düzyatan, İzmir'de doğduğunu, tiyatro ve oyunculuk kariyerine de orada başladığını söyledi.
15 yaşında ilk defa bir oyunda rol aldığını belirten Düzyatan, 1996'da oyunculuk sınavlarına girip dereceyle mezun olduğunu kaydetti.
İstanbul'a geldikten sonra kariyerinde farklı bir sayfa açıldığını ve birçok başarıya imza attığını dile getiren Düzyatan, "Oyunculukta daha fazla kültür tanımak, gezmek insanları tanımak çok önemli. Bu şekilde farklı kültürlerin tepkilerini ölçmek mümkün oluyor. Biz belki aynı olaya benzer tepkiler veriyoruz ama aynı durumla karşılaşan bir İngiliz, Fransız, Alman farklı tepki veriyor. Genel anlamda kültür coğrafyasını tanıyorsanız kendinizi de oyunculuk anlamında o kadar geliştiriyorsunuz. Ben de zamanında para biriktirerek yakın ve uzak yerlere gittim, fotoğraflar çektim. Farklı kültürleri tanımaya çalıştım. Bunun yanında kesinlikle klasikleri okuyun, mümkün olduğu kadar çok kitap okuyun." diye konuştu.
Düzyatan, tanınırlığın kendisi ve ailesi üzerindeki bazı negatif yansımalarının da olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:
"Bizim meslekte gezmek ve gözlem yapmak çok önemli ama bazı oyuncular için bu çok zor ve hayat süper sıkıcı. Yaşaması zor yarı kapalı bir cezaevi gibi aslında çünkü özgürce dolaşılabilecek alanlar sınırlı. Bir mekana giriyorsunuz en az 45 dakika sizin orada olduğunuz bildikleri için size bakıyorlar, halbuki sizin onları gözlemlemeniz, tepkilerini gözlemlemeniz gerekiyor. Bu yüzden birçok programa katılmıyorum. Çocuğumla Bebek sahilinde hiç gitmedim mesela."
Oyuncu Engin Altan Düzyatan, fotoğraf çekmenin en büyük hobileri arasında olduğunu, sadece fotoğraf çekmek için yurt dışına çıktığını belirtti.
Düzyatan, Afrika gezisinde özellikle çocukların suya ulaşamadığını gördüğünü, bu durumdan etkilendiği için su sorunuyla ilgili belgesel hazırladığını, buradan elde edilen gelirle de Afrika'da 20 bin kişiye su sağladıklarını söyledi.
Benzer şekilde mikroplastik sorunuyla ilgili de toplumsal duyarlılığı artırmak için çalışmalar yaptığını aktaran Düzyatan, hazırladıkları belgeselin montaj aşamasında olduğunu dile getirdi.
Etkinlikte Eğitim Uzmanı Abdülkadir Özbek de tecrübelerini öğrencilerle paylaştı.
Kaynak:
