ANKARA (AA) - Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, kadına yönelik şiddeti değerlere ve istikbale zarar veren en önemli tehlikelerden biri olarak gördüklerini belirtti.
Bakan Selçuk, Sabah gazetesi tarafından düzenlenen "Güçlü Türkiye'nin Güçlü Kadınları Zirvesi"ne video konferansla katıldı.
Kadına saygı ve değerin, Türk milletinin asırlara dayanan kültüründen getirdiği toplumsal karakteri olduğunu belirten Selçuk, bugün bu özelliğin çok daha aktif ve somut şekilde hayatın her alanında ortaya konulduğunu söyledi.
"Sahip olduğumuz değerleri, milli hassasiyetlerimiz ve çağın değerleriyle buluşturarak geleceğe taşımaktayız." diyen Selçuk, kadın haklarını korumaya yönelik mücadele yürütürken bir yandan da kadınların sosyo-ekonomik statüsünü güçlendirecek adımları attıklarını belirtti.
Kadının güçlenmesinin her şeyden önce onurunu ve şahsiyetini korumaktan geçtiğinin altını çizen Selçuk, "Bu noktada da kadına yönelik şiddeti değerlerimize ve istikbalimize zarar veren en önemli tehlikelerden biri olarak görmekteyiz. Şiddete karşı mücadelemizi bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da sıfır tolerans ilkesiyle çok yönlü ve etkin şekilde sürdürmekte kararlıyız." diye konuştu.
Selçuk, şiddetle çok yönlü mücadele yanında eğitim, sağlık, istihdam, kültür gibi birçok alanın da kadınların huzuru ve geleceği açısından öncelikler arasında yer aldığını aktardı.
Kadınların sosyo-ekonomik statüsünün artmasının Türkiye'nin kalkınması açısından da çok önemli olduğunu vurgulayan Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Var olan potansiyelimizi kadınıyla erkeğiyle ne kadar iyi değerlendirirsek geleceğimizi de inşa etmemizin o kadar güçlü olacağına inanıyorum. Son 18 yılda ülkemizin gerçekleştirdiği kalkınma ve ilerleme hamlesiyle kadınlarımızın emeği, çabası ve gayreti çok önemli rol oynamıştır. Türkiye, kadınlarımızın, annelerimizin büyük fedakarlıkları sayesinde yaşadığı her sıkıntının üstesinden gelmiştir. Maalesef insanlarımızın inançlarından dolayı zulme uğradığı, baskı gördüğü dönemler de oldu. Binlerce başörtülü genç kızımız okul kapılarından çevrildi. Vatanlarına ve ailelerine faydalı birer birey olmak için eğitim ve kariyer hayali kurarken en temel hakları olan çalışma, okuma, özgürce inancını yaşama haklarından mahrum edildiler. Özellikle müsebbipleri tarafından bin yıl sürecek tehditlerine maruz kaldığımız 28 Şubat karanlık dönemi yine kadınların kararlı mücadeleleri sayesinde tarihe gömüldü. Bu ülkenin kadınları olarak bu mücadeleyi hep birlikte verdik. Hükümetimiz, göreve geldiği günden bu yana milletimizin insan onuruna yaraşır, hayat standartlarına ulaşması için her alanda önemli çalışmalar gerçekleştirdi. Hiç kuşkusuz bu alanların en önemlisi kadınlara yönelik çalışmalarımız oldu. Kadınların sağlıktan eğitime, sanattan spora, bürokrasiden siyasete kadar her alanda başarılı olmaları için çeşitli çalışmalar yürüttük."
Kadınların sosyal ve ekonomik hayata aktif katılımı için belirledikleri "Güçlü Kadın, Güçlü Aile, Güçlü Türkiye" hedefini ilke edindiklerini belirten Selçuk, Bakanlığın kadın haklarının geliştirilmesi için birçok çalışma yaptığını anlattı.
- "Kız çocuklarımızın okullaşma oranı yükseldi"
Kız çocuklarının eğitimini desteklemek için de çalışmalar yürüttüklerini aktaran Selçuk, "Şartlı Eğitim Yardımlarımızda yoksul kız çocuklarının eğitimlerini daha fazla miktarda teşvik ediyoruz. Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayelerinde yürütülen pek çok proje sayesinde kadın okuryazarlık oranımızın ve kız çocuklarımızın her seviyede okullaşma oranının daha da yükseldiğini görmekteyiz. Son 18 yılda sadece yükseköğretim düzeyinde kadınlarımızın net okullaşma oranını 3 kattan daha fazla artırdık." dedi.
Kadınların çalışma hayatına daha aktif ve üretken katılımını her anlamda desteklediklerini vurgulayan Selçuk, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Fırsatlardan eşit ve adil bir şekilde yararlanmalarına yönelik politikalar yürütüyoruz. Kadınlara yönelik, 'Finansal Okuryazarlık ve Kadınların Ekonomik Güçlenmesi' konularında farkındalığı artırıcı seminerler düzenliyoruz. Bugüne kadar 81 ilde yaklaşık 470 bine yakın vatandaşımıza ulaştık. Dünya nüfusumuzun ve Türkiye nüfusumuzun yaklaşık yarısının kadın olduğunu göz önüne aldığımızda kadının ekonomik kalkınmada ve toplumda güçlü bir konumda yer almasının önemi açıkça ortaya çıkıyor. Dolayısıyla, öncelikli olarak kadınlarımızın iş hayatında daha güçlü olmaları ve çalışırken de iş-aile hayatı uyumunu sağlamak için birçok yasal düzenlemeyi hayata geçirdik. Bu kapsamda, kısmi süreli çalışma hakkı, doğum izninde yapılan düzenlemeler, analık izin hakkı, kadın işçiye periyodik doktor kontrol izni verilmesi, evde bakım desteği, sigorta prim destekleri, esnek çalışma gibi birçok uygulamaları ve teşvikleri hayata geçirdik."
Kadın istihdamına ilişkin hedeflerini ve ana politikalarını Ulusal İstihdam Stratejisi'nde belirlediklerini aktaran Selçuk, bu kapsamda hem Çalışma Genel Müdürlüğü hem İŞKUR'un kadınların istihdama daha fazla katılmaları için aktif iş gücü piyasası programları düzenlediğini söyledi.
Kadınlar için girişimcilik eğitim programları da düzenlediklerini aktaran Selçuk, "Bugün baktığımızda 2002'de İŞKUR aracılığıyla özel sektörde yerleşen kadın sayımız yaklaşık 106 kat arttığını görmekteyiz. 2002'den bugüne işe yerleştirilen kadın sayımız 3 milyona yaklaştı. Hayata geçirdiğimiz politikalarımızla kadın istihdamımızı, kadınlarımızın iş gücü katılım oranını da arttırmak en temel hedeflerimiz arasında." diye konuştu.
- "Kadın girişimciliğinin desteklenmesini önemsiyoruz"
Kadınların bilgilerinden, üretkenliklerinden, yenilikçi fikirlerinden daha fazla istifade edebilmek istediklerine dikkati çeken Selçuk, "Kadın girişimciliğinin nitelik ve nicelik bakımından geliştirilmesi ve desteklenmesini önemsiyoruz. Kadın girişimciliğinin geliştirilmesi anlamında tüm paydaşlarla güçlü iş birliği içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda son 12 yılda yaptığımız çalışmalarla 216 bin kadınımız girişimcilik eğitimi aldı. 2007'de kadın girişimci oranımızı yüzde 16'lar seviyesindeyken bugün yüzde 20'lere yükselmiş durumda." bilgisini verdi.
Bakan Selçuk, kadın girişimciliğinin en güzel örneklerinden biri olarak değerlendirdikleri kadın kooperatifçiliğini 81 ilde geliştirmek için çalıştıklarını ifade etti.
Kadınların Kooperatifler Yoluyla Güçlendirilmesi Projesi kapsamında yeni bir çalışma daha hazırladıklarını aktaran Selçuk, "İnşallah bu yıl içinde başlayacağımız proje ile hem kurumlarımızın kapasitesini güçlendireceğiz hem de kadınlara ve kadın kooperatiflerine yönelik eğitim ve danışmanlık hizmetlerimizi artıracağız." dedi.
Kadınların karar alma mekanizmalarında da daha etkin şekilde yer alması gerektiğini ifade eden Selçuk, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kadınlarımız karar alma mekanizmalarında daha fazla yer aldıkça daha güçlü bir Türkiye'yi de inşa edebiliriz. Maalesef kadınlarımızın sosyal ve çalışma hayatına katılımlarının önündeki engellerden birisi kadına yönelik şiddet. Şiddet kadının öz güvenini yok eden, değersizleştiren insanlık dışı bir eylemdir. Şiddet tüm insanlığa karşı işlenen bir suçtur. Bizim mücadelemiz, sıfır tolerans ilkesiyle, amasız, fakatsız devam edecek, kadına yönelik şiddetle her alanda mücadelemizi sürdüreceğiz. Bizim için her can kutsaldır. En önemli amacımız kadın cinayetlerini bitirmek, insanlık dışı bu suçu tamamen ortadan kaldırmaktır. Sivil toplum kuruluşlarımızın, akademisyenlerimizin, medyanın ve bütün toplumun iş birliğiyle ancak bunun üstesinden gelebileceğimize inanıyoruz."
Kaynak: