İSTANBUL (AA) - Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen 13. İstanbul Edebiyat Festivali, Atatürk Kültür Merkezi'ndeki (AKM) açılış programıyla başladı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Sultanbeyli Belediyesinin desteklediği festival, bu yıl Türk edebiyatının önemli isimleri arasında yer alan mütefekkir, şair ve yazar Sezai Karakoç anısına düzenleniyor.
Festivalin açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Sezai Karakoç'un anıldığı bir festivalde olmanın gururunu yaşadığını belirterek, "Hangi asırda olursa olsun gök kubbede sorulmamış soru, verilmedik cevap kalmamıştır. İnsanoğlu binlerce yıllık serüveninden bu yana kainata ve insana dair her ne soru varsa sormuş ve düşünmüştür." dedi.
Hayata bütüncül bakış açısıyla bakabilmenin önemine değinen Demircan, modern insanın temel sorununun bütünü görmemek olduğunu söyledi. Demircan, "Bütünü gören insan az. Sezai Karakoç, çok yönlü bir insandı. Hem zamanın ruhuydu hem de bunu çok iyi aktarıyordu. Birisi şiirinden birisi edebiyatından etkileniyor. Ben onun erdemli şehirden bahsettiği konulardan etkileniyordum." değerlendirmesinde bulundu.
- "Karakoç'un şiiri kendi gerçek değeriyle genç kuşaklar tarafından anlaşılacak"
AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Nabi Avcı, bu festivalle gençlerin Sezai Karakoç'u daha iyi tanıyacaklarını ifade ederek, "Geriye dönüp baktığımda Sezai Karakoç'u ilk tanıyışımın 50 yıldan fazlaya uzandığını hatırlıyorum. Babıali'de Sabah gazetesinde 'Sütun' başlığıyla yazdığı yazılarla tanıdım." dedi.
Gençlere yazar Stefan Zweig'ın "Dünün Dünyası" kitabını okumalarını tavsiye eden Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu eserde Zweig, entelektüel ve sanat muhitlerinden yola çıkarak dünyanın nasıl değiştiğini çok dokunaklı bir şekilde anlatır. Ben de bu konuşmayı zihnimde çevirirken Zweig'ın o döneme dair anlattıklarının bize de çok şey söylediğini fark ettim. Bizim yetişme çağımızda Sezai Karakoç gibi şair ve düşünürlerin eserlerini ürettikleri dönem bugün artık gençlerin tahayyül edemeyeceği kadar uzakta kaldı. "
Karakoç'un dergicilik yönüne de işaret eden Avcı, "Dergiler entelektüel dayanışmaların en güzel ortamlarını oluştururlardı. Sezai Karakoç'un şiirini geçmişle irtibatlı olarak bizim kuşağımız okumaya devam edecek. Bizim için onun şiiri hatıralarıyla da bir anlam ve derinlik kazanıyor. Gelecek kuşaklar için Sezai Karakoç'un şiiri saf şiir olarak okunmaya ve sevilmeye başlayacak. Yani Sezai Karakoç'un şiiri kendi gerçek değeriyle genç kuşaklar tarafından anlaşılacak." şeklinde konuştu.
- "Karakoç, bu çağda insanlık vicdanının ortak sesi olmuştur"
Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı ise 13. İstanbul Edebiyat Festivali'nin İstanbullulara bir edebiyat bayramı olarak her sene yapıldığına dikkati çekerek, Sezai Karakoç'un eserlerini yeni nesillerle buluşturmaya devam edeceklerini söyledi.
Bıyıklı, edebiyatçıların son yüzyılda toplumu toparlama vazifesini üstlendiğine işaret ederek, Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl Kısakürek ve Sezai Karakoç'un bu vazifeyi layıkıyla yaptıklarını dile getirdi.
Sezai Karakoç'un eserlerinin bütün dillere tercüme edilmesi gerektiğine de vurgu yapan Mahmut Bıyıklı, şunları kaydetti:
"Sezai Karakoç, 'İnsanlığı dünya cehennemine ve kıyametine yuvarlayanların önüne kayalar gibi dikilmelidir' der. Yazdıklarını yaşayan, yaşadıklarını yazan büyük şair sözünün eri olarak 88 yıllık ömründe insanlık düşmanlarına karşı kayalar gibi dikilmiş daima dik durmuştur. Bu çağda insanlık vicdanının ortak sesi olmuştur. Karakoç, kendinden ve insandan yola çıkarak en yakın çevreyi sonra ülkeyi ve dünyayı aşkla onarmaya ant içen bir muştucudur. O, yaşadığı çağda şiirini besleyen derin iç dünyasıyla sarsılmaz inanç yapısıyla tek başına bir varoluşu temsil etmiştir. Yaşantısındaki tevazusu dünya nimetlerine bigane kalışıyla da ahlak anıtı olarak görülmüştür. Sezai Karakoç şehirli bir şairdir. Diriliş düşüncesini bir medeniyet tasavvuru olarak ele aldığımızda şehir ve medeniyet ilişkisi varoluşsal bir anlam kazanır. O, şehri, medeniyeti var kılan öğelerden bir olarak görür. İslam medeniyeti bu açıdan şehir kurucu bir medeniyettir."
Etkinliğe, Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, Sultanbeyli Kaymakamı Kemal Şahin, İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı ve şair Ali Ural'ın yanı sıra çok sayıda edebiyatsever katıldı.
Konuşmaların ardından, Sezai Karakoç'un hayatını anlatan belgesel gösterimi ile şair ve sunucu İbrahim Sadri'nin, Karakoç'un şiirlerini okuduğu bir dinleti gerçekleştirildi.
Düzenlenen ödül töreninde ise Mehmet Erdoğan "Sezai Karakoç'un Düşünce Ufukları", Mustafa Kirenci "Sabah Yıldızı", Prof. Dr. Münire Kevser Baş "Diriliş'in Yapıtaşları" ve Doç. Dr. Gökhan Tunç "Çağdaş Mesnevinin Peşinde" isimli eserleriyle ödüle layık görüldü.
Festival kapsamında şiir dinletilerinin yanı sıra "Türk Şiirinin Hızırı: Sezai Karakoç", "Sezai Karakoç'la Aynı Çağda Yaşamak", "Sezai Karakoç ve Diriliş Gençliği", "Bir Gençlik Önderi olarak Sezai Karakoç", "Sezai Karakoç Düşüncesinin Odağındaki Kavram Üçlüsü: Şehir-Kimlik ve Medeniyet", "Hikmetin Burcunda Bir Şair: Sezai Karakoç" ve "Sezai Karakoç'tan Bize Kalanlar"ın bulunduğu birçok söyleşi yapılacak.
Söyleşilerde konuşmacı olarak ise aralarında Prof. Dr. Nabi Avcı, Prof. Dr. Hasan Akay, Prof. Dr. Fatih Andı, Dr. Savaş Barkçin, Prof. Dr. Şükrü Karatepe, Doç. Dr. Osman Bayraktar ve Prof. Dr. Tahsin Görgün'ün bulunduğu birçok isim yer alıyor.
Kaynak: