İSTANBUL (AA) - Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Muammer Yıldız, özel eğitim kurumlarında yabancı dil derslerinin ders saatlerinin yüzde 20'sini geçmeyecek şekilde uzaktan eğitim yoluyla verilebileceğini belirterek, "Özel öğretim kurumlarımız istediği takdirde dünyanın herhangi bir yerinde en iyi yabancı dil hocasını bulup, böylelikle sınıftaki öğrenciyle buluşturabilecek." dedi.
Türkiye Özel Okullar Derneği Okul Öncesi Eğitimi ve İlkokul Komisyonu üyelerinin desteğiyle "Öğretmenin İyi Olma Hali, Motivasyonu" temasıyla düzenlenen 10. Temel Eğitim Sempozyumu, çevrim içi yapıldı.
Toplantının açılışında konuşan Yıldız, dünyanın, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle zor bir süreçten geçtiğini, bu mücadelenin hep birlikte verilmesi gerektiğini söyledi.
Salgının özel eğitim kurumlarına çok büyük yük getirdiğini dile getiren Yıldız, sürecin en başından beri okulların açık tutulması için mücadele edildiğini, kapanan okulların kademe kademe açılması için gayret gösterdiklerini anlattı.
Yıldız, salgın sürecinde eğitim sisteminin altyapısı sayesinde uzaktan eğitime hızla geçilebildiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Çoğu gitti azı kaldı, diyelim. Bundan sonraki süreçte tekrar bir başka olumsuzluk yaşamayalım diye biz de mücadele ediyoruz. Bu uzaktan öğretimin kalıcı hale gelmesini aslında arzu etmiyoruz, şunu diyoruz: Biz, vizyon olarak uzaktan eğitimi, eğitimin bir parçası olarak ön görüyoruz, ön görmüştük ama bu şekildeki bir kapanmanın neticede çocuklarımızda ne tür öğrenme kayıplarına neden olduğunu gördük. Öğretmenlerimiz, çocuklarıyla birlikte olmak istiyorlar. Bu sürecin velilerimiz açısından ne kadar yıpratıcı olduğunu toplumun tüm kesimleri ifade ediyor. Biz ailelerimizin bu yükünü de daha fazla üzerlerinden almak istiyoruz. Biz bunun için varız, zor dönemde öğrencilerimiz, velilerimiz için varız. Bu sürecin sekteye uğratılmaması gerektiğini tekrar hatırlatalım."
Muammer Yıldız, Bakanlığın yeni bir çalışma yaptığını ve buna ilişkin genelgeyi illere gönderdiğini belirterek, şunları anlattı:
"Yabancı dil üzerinden böyle bir çalışma başlattık. Müfredatın yüzde 20'sini uzaktan eğitim yoluyla verebilir, dolayısıyla genelgelerimizi valiliklerimize gönderdik. Özel öğretim kurumlarımız istediği takdirde dünyanın herhangi bir yerinde en iyi yabancı dil hocasını bulup, böylelikle sınıftaki öğrenciyle buluşturabilecek. Bunun birtakım ilkeleri var. Onların başında da öğretmenimizi sınıftan almıyoruz. Sınıf ortamındaki öğretmen kalacak. Yardımcı, ikincil öğretmen değil, yine otorite olarak ikisi de birlikte not da verebilecekler. Bunu ön bir çalışma olarak özel öğretim kurumları için başlattık sadece yabancı dilde. Kamu ve özel ayrımı gözetmeksizin tüm eğitim kurumlarımızda kalıcı hale getirmeyi planlıyoruz. Dolayısıyla da bu süreç geçmiş olsun ama bu dönemin tecrübesini, birikimini de sürdürülebilirlik noktasında da kurumlarımıza kazandırmak istiyoruz."
- "Bu süreç yıllar sonra Türk eğitim tarihinde altı çizilerek ifade edilecek"
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı ise öğretmen ve öğrenciyi birbirinden ayrı düşünmenin kesinlikle mümkün olmadığını, sistemde yapılacak bütün çalışmalarda ve iyileştirmelerde öğretmenle öğrencinin birlikte düşünülmesi gerektiğini söyledi.
Yazıcı, bu süreçte öğrencilerin öğrenme alışkanlıklarını kurgulayanın, öğrenmeyi destekleyenin yine öğretmen olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Çalışmalar çok boyutlu olarak sürdü. İlk baştan itibaren Milli Eğitim Bakanlığımız sürece çok hızlı uyum sağladı. Mevcut olan bütün uzaktan eğitim süreçlerini yeniden ele aldı, yapılandırmaya başladı. Mevcut olan Fatih Projesi aslında yapılan çalışmalarda öncüldü, bizim önemli orandaki hazırlığımızdı. Her ne kadar bütün kurumlar olarak biz bu sürece hep istediğimiz düzeyde hazırlıklı girmedik diye düşünsek de aslında Milli Eğitim Bakanlığı olarak Fatih Projesi'yle, okullarda kurduğumuz altyapımız ve beraberindeki dönüşüme fırsat veren yeni teknolojik düzenleme ve hamlelerle çok önemli bir yol katetmiştik. Bu çerçevede belki uzaktan eğitime aslında birçok ülkeden bence çok daha hazır başladık."
Türkiye Özel Okullar Derneği Başkanı Zafer Öztürk de salgın sürecinin getirdiği zorlukları anlattı.
Gelecek adına yapılacak çok işin olduğuna dikkati çeken Öztürk, "Uzaktan eğitimde Türkiye dünyada bir numara olduysa bunun nedeni sizlersiniz. Ülkemizin yüksek eğitimle beraber 25 milyon kadar öğrencisi var ki birçok ülkenin nüfusundan bile daha fazla. Bizler bu süreçte teknolojiyi derslerimize entegre ederek imkansızı başardık, sizler başardınız." ifadelerini kullandı.
Sempozyum, yapılacak oturumların ardından sona erecek.
Kaynak: