Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

Ürdün yönetimi su krizine yıllardır çözüm bulamıyor

Ürdün Jeoloji Mühendisleri Sendika Başkanı Halid eş-Şevabike: "Ürdün'ün deniz suyunu tuzdan arındırmaya yönelmesi gerekiyor. Ayrıca bu artık eskisi kadar yüksek maliyetli değil ve uzun vadeli bir alternatif" Ürdünlü Su Uzmanı Dureyd Muhasine: "Suyu halkının sadece 2 milyonuna yetecek bir ülkeden (Ürdün) bahsediyoruz ve şu an nüfusumuz 11 milyon"

Anadolu Ajansı haberine göre;

AMMAN (AA) - LEYS EL-CUNEYDİ - Küresel su endeksine göre dünyanın su konusunda en fakir ikinci ülkesi sayılan Ürdün, birçok kentinde on yıllardır yaşanan su krizine uzun vadeli çözüm bulmakta başarılı olamadı.


Her yıl yaz aylarının gelmesiyle Ürdün basınında geniş yer alan su krizi bu sene daha şiddetli hissediliyor.


Ürdün Su Bakanı Muhammeden-Neccar, 20 Haziran'da, krizi hafifletme çabalarının bir parçası olarak İsrail'den 50 milyon metreküp su satın alacaklarını duyurdu. Neccar, iki ülke arasında geçen yıl imzalanan anlaşmaya uygun olarak atılan bu adımın ülkesindeki su kıtlığını telafi etmeyi amaçladığını belirtti.


Ürdün'ün İsrail'den 50 milyon metreküp daha su alımını öngören anlaşma Ekim 2021'de imzalanmıştı.


Bunun dışında 1994'te imzalanan İsrail-Ürdün Barış Antlaşması gereğince İsrail'in kuzeyindeki tarihi Filistin topraklarında bulunan Taberiye Gölü'nden Ürdün'e her yıl yaklaşık 55 milyon metreküp su alma hakkı tanınıyor.


Ürdünlü uzmanlar ülkedeki su sıkıntısının sebeplerine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.


- Su havzaları tükeniyor


Ürdün Jeoloji Mühendisleri Sendika Başkanı Halid eş-Şevabike, iklim değişikliği ve yağışların normalden farklılık göstermesinin su sıkıntısının nedenlerinden olduğunu belirtti.


Şu an barajların yüzde 30 dolu olduğunu söyleyen Şevabike, "Ürdün'deki su havzalarının aşırı pompalama sonucu tükenmesi, çeşitli bölgelerde önemli bir içme suyu kaynağı olan bazı kuyuların tuzlanmasına yol açıyor." dedi.


Bununla birlikte 1980'li ve 90'lı yıllarda, tarım ve sulama amacıyla kontrolsüz şekilde kuyular açılmasının, birçok içme suyu kaynağının tükenmesine veya azalmasına yol açtığını ifade eden Şevabike, en büyük su havzaları olan Ed-Disi ve Yermuk'un büyük bölümünün tarımsal amaçlarla tüketildiğine işaret etti.


Ana nedenin de Ürdün'ün söz konusu havzaların paylaşıldığı ülkelerin (Suriye, Suudi Arabistan) kurallara uymadığını geç fark etmesi olduğunu kaydeden Şevabike, iki havzadan da pompalanması gereken miktarlara ve yapılan anlaşmalara uyulmadığını aktardı.


Şevabike, "Başka seçenek bulunmadığı için Ürdün'ün deniz suyunu tuzdan arındırmaya yönelmesi gerekiyor. Ayrıca bu artık eskisi kadar yüksek maliyetli değil ve uzun vadeli bir alternatif." dedi.


- Su kaynakları oldukça sınırlı


Ürdünlü su uzmanı Dureyd Muhasine de Şevabike'nin sözlerini doğrulayarak Ürdün'ün su kaynaklarının sınırlı olduğuna dikkati çekti.


"Suyu halkının sadece 2 milyonuna yetecek bir ülkeden bahsediyoruz ve şu an nüfusumuz 11 milyon." diyen Muhasine, ülkesinin Yermuk Nehri'ni Suriye ile, Ürdün Nehri'ni ise Lübnan, Filistin, Suriye ve İsrail ile paylaştığını belirtti.


Muhasine, "Yermuk Nehri'nin suyundan sahip olunan en büyük pay Suriye ile paylaşılıyor. Ürdün'ün payı yaklaşık 400 milyon metreküp, Suriye'ye göre daha büyük bir pay. Bugün yılda sadece 20 milyon metreküp alıyoruz." diye konuştu.


Ürdün'ün geçmişte 14 yer altı su havzasına sahip olduğunu söyleyen Muhasine, bunlardan geriye sadece Ed-Disi ve Mafrak kentindeki Zateri su havzaları kaldığını dile getirdi.


- Çelişen su ve tarım politikaları


Kalkınmayı Destekleyen Kuyular Komitesi Başkanı Esad en-Nadi, hükümetin birkaç ay önce özel kuyu sahipleri tarafından kurulan komiteden 40 bin dinar (56 bin dolar) tutarında vergi aldığını buna rağmen kendilerini suçladığını söyledi.


Hükümetin komiteye ait 584 kuyuyu "ihlal kuyuları" olarak tanımladığını aktaran Nadi, bu kuyuların özellikle ülkenin tahıl ambarı kabul edilen kuzeydeki bölgeler başta olmak üzere birçok tarım alanının sulanmasında kullanıldığını ifade etti.


Hükümetin çifte standart uyguladığını savunan Nadi, bir yandan insanların engellendiğini diğer yandan ise başkalarına bu alanda onay verilip lisans temin edildiğini dile getirdi.


Nadi, bakanlıklar arasında çelişki olduğuna dikkati çekerek, bir yandan Tarım Bakanı'nın kuyuları övdüğünü diğer yandan da Su Bakanı'nın kuyuları kapatmaktan bahsettiğini anlattı.


- İsrail'le su ve enerji alanında ortak proje


Suudi Arabistan, Irak, Suriye ve İsrail'le komşu olan 10 milyonu aşkın nüfusa sahip Ürdün, küresel su endeksine göre dünyanın su varlığı bakımından en fakir ikinci ülkesi.


Ürdün Su Bakanlığı, 22 Kasım 2021'de Ürdün, İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin 2022'de enerji ve su alanında ortak bir projenin fizibilite sürecine başlanması için "niyet beyanı" imzaladığını bildirmişti.


Projede Ürdün'ün İsrail'e yıllık 600 megavat güneş enerjisi, İsrail'in de Ürdün'e 200 milyon metreküp arıtılmış su ihraç etmesi öngörülmüştü.


Ancak söz konusu niyet beyanı Ürdün Meclisinde tartışmaya neden olmuştu. Ülke genelinde de hükümetin İsrail'le enerji karşılığında su teminini kapsayan bu girişimine karşı protestolar düzenlenmişti.





Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”